15 Temmuz devrim mi, meþru müdafa hakký mý?

FETÖ’nün 15 Temmuz’da kalkýþtýðý kanlý darbe giriþimi, sine-i millet tarafýndan geri püskürtüldü. Dünya tarihine “þok” ibaresiyle kaydý düþülecek bu muazzam karþý koyuþ, “darbeye karþý halk darbesi” olarak geçti ajanslara. Halka yönelmiþ kalleþ namlularýn karþýsýnda, Millet “meþru müdafa hakký”ný kullandý. Tanklara ve mermilere karþý vücudunu siper etmeyi tercih etti. Emniyeti, güvenliði, medyayý hatta siyaseti beklemeden, meseleye kendisi müdahale ederek el koymuþtur millet..

Cumhurbaþkanýmýzýn çaðrýsýyla meydanlara, sokaklara inmiþ, beklemektedir. “Milli Ýrade Nöbette” pankartýyla Türkiye bir kalp olmuþ atmaktadýr...

Bugün 12. gece. Çocuklar, kadýnlar, büyükanne ve büyükbabalar, parklarda, sokaklarda sabahlýyorlar. Çadýr kuranlar da var, kaldýrýmlara attýðý battaniye pikenin üzerinde nöbetleþe kestirdikten sonra bekleyenler de...

Ümraniye Belediye Baþkanýmýz Hasan Can, kendi ilçesindeki meydanlarda nöbet tutarken, eþi Saliha Haným her akþam saat 19.00’da Çamlýca’daki Kýsýklý Parký’na gidiyor, sabah saat 07.30’da bitiriyor nöbetini, arkadaþlarýyla birlikte bütün gece ayaktalar. Sessizce ama sapasaðlam bir bekleyiþle, gönüller ayakta... Ben de deðiþik meydanlarda moral/destek çalýþmalarýnýn akabinde yanlarýna gidiyorum. Geçen gece kýz kardeþimle birlikte uðradýk yanlarýna...

Aðaçlar, kadýnlar, çocuklar, gökteki sessiz yýldýzlar, latif bir yaz gecesi, dillerde þehitlerin isimleri, Tebareke Amme’ler, Kur’aný Kerim okuyorlar, dua ediyorlar, mýrýltýlar halinde sohbet ediyorlar, getirdikleri bohçalarýndan hurma çýkartýyorlar, gelene gidene çay ikram ediyorlar... Kýz kardeþim, “týpký deprem günlerindeki gibi” dedi. Hakikaten de adeta bir deprem, adeta bir kýyamet yaþamamýþ mýydýk 15 Temmuz gecesi... Bir teyakkuz, bir altüst oluþ, bir atak, bir uyanýþ, bir sökün ediþ hali hepimizi sarmýþtý. Garip bir huzur da eþlik ediyordu bekleyiþlerin hüznüne. Yani insanlar orada beklemekten kararlý, kalbi mutmain, tedirginlik yok, vurma kýrma, yaðma, öfke yok... Çok deðiþik bir haleti ruhiye... Hayatýmýn son 30 yýlý deðiþik hak arama süreçleriyle akýp geçti, pek çok sivil ve pasif direniþin, hukuk mücadelesinin içinde yer aldým. Güya kalabalýklara alýþýðým, güya yazý masasý sokakta birisiyim. Ama bu seferki bambaþka... Bu yaþýma kadar böyle bir þey görmedim ben.

Hani Ece Temelkuran ‘’...galiba devrim’’ demiþti ya Gezi günlerinde Taksim’i iþgal edip her yaný yakýp yýkanlara bakarken... Acaba tank, tüfek, helikopter, F16’larý, silahlý müfrezeleri elleriyle, bedenleriyle durdurduktan sonra, günlerdir bir tek cam bile kýrmadan sokaklarý, meydanlarý bekleyen milyonlarý görseydi ne derdi?  

Büyük bir iþin, büyük bir kaderin içinden geçiyoruz. Ýçinde akmakta olduðumuz için çok da farkýnda deðiliz... Sessizce gerçekleþen bir þey bu. Hani bir seher vakti aniden boynunu doðrultuvermiþtir bir zambak da, ne zaman açtýðýndan hiç haberiniz olmamýþtýr... Veya bir bahar sabahý bir leyleðin kanat þakýrtýsýyla uyanýrsýnýz aniden, nerden çýkýp gelmiþtir bilemezsiniz... Sokaklarý meydanlarý bekleyen milyonlara bakarken gözyaþlarýmý tutamýyorum ben. Nereden ne zaman çýkýp gelmiþtir bu ruh, gizli gizli kendini büyütmüþ bu haysiyetli ses, taþacaðý günü mü bekler dururmuþ...

Ne olursa olsun seferi milletizdir vesselam... Oba yaylalarýna dönüþüyor akþam ezanýndan sonra Ýstanbul’un meydanlarý... Çamlýca’da nöbet tutan anneler, üzerlerine çið yaðmasýn diye bebeklerine kartondan korunaklar yapmýþlar. Uykusu gelen gençleri bir soluk yatýrýverdikleri çadýrlarý da var... Yemen’de görmüþtüm buna benzer bir teyakkuz hayatýný. Çadýrlardan kurulmuþ geniþ bir mahallesi vardý direniþçilerin... Ama Yemenliler Tayyip Erdoðan gibi bir lidere sahip deðildi. Direnenler yalnýzdý, siyasal temsilleri, karþýlýklarý da yoktu. Oysa Türkiye’deki darbe karþýtý bu asil hareket ‘’Milli Lider’’lik noktasýnda yalnýz deðildir. Milletin Baþkumandaný ve Lideri olarak sokaklarý ve meydanlarý bekleyen halkýyla temasý çok gerçek, çok sahih, aracýsýz bir iletiþim içindedir Cumhurbaþka
nýmýz... Bir mýknatýs gibi etrafýnda toplamayý baþarmýþtýr ‘’millet heyecaný’’ný...

FETÖ darbesinin karþýsýnda, çok vahim ve hayati bir tehlikeyi atlatan halk, millet olmaya dair kararlýlýðýyla yeni bir varoluþ sosyolojisinin temelini de atmýþtýr aslýnda... Yeni bir misak, yeni bir anayasa, yeni bir toplumsal konsensus, yeni bir cemiyet akdi için çok deðerli bir fýrsattýr bu birlik hali... Millet olma bilinci...

Allah, Türkiyemizi felaketlere karþý bekleyenleri, murad ettikleri selamete ve huzura eriþtirsin inþallah...