15 Temmuz kazanýmlarý

Hani ‘Bir musibet bin nasihatten yeðdir’ demiþ ya atalar. 15 Temmuz musibeti de neticeleri itibariyle öyle oldu.

Bu musibet, bir yýðýn tedbire, ülke ve millet yararýna deðiþime vesile olmuþtur.

Milletzarar verecek olan darbeyi püskürterek kimi faydalarýn celbine zemin hazýrlamýþtýr.

Evet, çok bedel ödenmiþtir ama buna karþýlýk ülkemizin kazanýmlarý da olmuþtur.

***

Ýlk kazanýmmilletin darbe gibi gayrimeþru eylemlere karþý duyarlýlýðýnýn çok net bir biçimde tezahür etmesidir.

Demek ki þimdiye kadar bu aziz milletin önüne bir lider çýkýp ‘direnin’ deseymiþ o yaþanan meþum darbeler de engellenebilirmiþ.

15 Temmuz’unilk faydasý milletin uyanmasý ve silahlý darbe dönemini kapatmýþ olmasýdýr.

Bu direniþi gören hiç kimse artýk darbeye teþebbüs edemez!

***

Ýkinci faydasý ve kazanýmý,darbe yapma alýþkanlýðýna zemin hazýrlayan imkânlarýn ortadan kalkmýþ olmasýdýr.

Ben 12 sene önce ‘askeri kýþlalar þehirlerden uzaklaþtýrýlmalýdýr, Ankara da zýrhlý birliklerin ne iþi var’ mealinde bir makale yazdýðýmda, dönemin Genelkurmayý, bana karþý‘münferit hezeyan’ baþlýðýyla bir açýklama yapmýþtý. Birkaç yürekli yazar dýþýnda hiç kimse, yazý yazdýðým gazete dâhil, bana destek vermemiþti ve adeta linç edilmiþtim.

Ama þimdi Ýstanbul ve Ankara’daki askeri birlikleri Genelkurmay kendi eliyle uzaklaþtýrarak darbe heveslilerinin iþtahýný kabartan bu imkânlarý ortadan kaldýrdý.

Dolayýsýyla sivile karþý sürekli tepeden bakan kimi subaylarýn yönettiði ordu yerine darbecileri tasfiye etmiþ/eden, milli iradeye teslim olmuþ ve halkýyla bütünleþmiþ bir orduya kavuþtuk.

***

15 Temmuz’un üçüncü faydasý, devletin ve milletin din istismarcýsý sapkýn bir cemaatin gerçek yüzünü görmesidir.

Devlet bu örgütü tasfiye edebilmek için yeterli gerekçeyi 15 Temmuz kalkýþmasýnda bulmuþtur.

Ancak önceki yazýmda belirttiðim gibi diðer ezoterik cemaatlerin muhtemel eylemlerine karþý tedbir alýnmalý ve bütün cemaat ve tarikatlar denetime tabi kýlýnarak þeffaf hale getirilmelidir.

***

15 Temmuz’un dördüncü faydasý vesayet sisteminin bütünüyle tarihe karýþmasýdýr.

Milli iradeye engel teþkil eden ne kadardarbe artýðý kurum, kuruluþ, kanun, tüzük, talimat ve uygulama varsa hepsi bu vesileyle hiçbir itiraza maruz kalmadan tarihin çöplüðüne atýlmýþtýr, atýlmaktadýr.

Cumhurbaþkanlýðý sisteminin 16 Nisan’da kabulüyle büyüyen kalkýnan ve geliþen Türkiye’nin önü açýlmýþ dost düþman belli olmuþtur.

15 Temmuz’un bir diðer faydasý da mihenk taþý gibi hem içerde hem de dýþarda kim Türkiye’nin dostu kim düþmanýdýr ortaya çýkarmýþ olmasýdýr.

Binlerce sayfalýk delile raðmen ABD ve AB ülkeleri FETÖ’yü himaye ederek gerçek yüzlerini bir kez daha çok net bir biçimde göstermiþlerdir.

***

Hülasa darbeciler püskürtüldüðü için ve millet kazandýðý için bu kazanýmlar elde edilmiþtir.

Darbeyi televizyondan seyredenler, hükümeti 20 Temmuz darbesi ithamýyla eleþtirirken ve kontrollü darbe iddialarýný sürdürürken, hizmet ettikleri odaklarý bilmediklerini söylemek hiç de inandýrýcý deðildir.

Ülkeyi iþgale açýk hale getirenleri adalet sloganýnýn arkasýna sýðýnarak destekleme politikasýnýn milli olmadýðýný ve -kasten yahut sehven- darbenin siyasi ayaðýný oluþturduðunu bilmem söylemeye gerek var mý?