15 Temmuz: Þerden doðan hayýrlar…

15 Temmuz 2016 hain darbe giriþimi, aziz milletimizin göðsünde söndürüldü.

Bu ihanetin tarihte bir benzeri yok. Þundan; Uzun yýllara yayýlan hazýrlýðý, dini hareket görüntüsü altýnda yalan, haram, takiye ile milletimizin hayýr ve iyilik duygularýnýn derinlemesine istismarý, yüz binlerce insanýn organize edilmesi, küçük yaþlardan itibaren özellikle mütedeyyin ailelerinin çocuklarýnýn beyinlere çip takýlýr gibi hipnoz edilmesi, devletin bütün kurumlarýna, iþ ve sanat dünyasýna nüfuz edilmesi, telefon dinlemeleri ardýndan gizli kayýtlar ile þantaj yapýlmasý, komplo kurulmasý, bir korku atmosferinde gözlerine kestirdikleri herkesin esir alýnmasý, medya ve siyaset üzerinden gizli/sinsi bir hakimiyet kurulmasý, Batý ülkelerinin desteði, bilhassa ABD’nin kontrolü ile gerçekleþmiþ bir ihanet…

Evet, tarihte benzeri yok. Hedef hem PKK-FETÖ iþbirliði ile vatanýn parçalanmasý, hem de Ýslam coðrafyasýnýn diriliþ vaat eden son kalesinin yerle bir edilmesi…

Son Haçlý seferi ama hepsinden daha tehlikelisi. Dini istismar ederek, milletin kendi evlatlarý eliyle, onlarý “sahabe efendilerimizin bugünkü arkadaþlarýsýnýz” narkozu ile uyutarak ahlaksýz, mantýksýz, akýlsýz, karaktersiz üniformalý/üniformasýz hainlere dönüþtürerek giriþilen bir ihanet teþebbüsü…

15 Temmuz büyük bir þer gibi göründü, ama öyle hayýrlara kapý açtý ki, Selçuklu ve Osmanlý’nýn diriliþinden sonra üçüncü diriliþ dönemi baþladý.

Öyle hayýrlar ki;

1. Sindirilmiþ, pasifleþtirilmiþ bir millet, Baþbakan Menderes asýldýðýnda gözyaþýndan baþka tepki verememiþ bir millet, maneviyat genlerindeki kahramanlýk ruhu ile bir destan yazdý. Birden dirildik. Allah kalpleri nasýl evirip çevirdi de bütün planlarýný, projelerini; “bu halk tepki vermez” önyargýsýna oturtanlar apýþýp kaldýlar. Bitti, tükendi dedikleri milletin evlatlarý nasýl da tanklarýn üzerine çýktýlar, paletlerin önüne atladýlar… Hainlerin uçaklarý havalanmasýn diye tarlalarýndaki ekinleri yaktýlar. Tanklarýn egzozuna gömleklerini týkadýlar.

Bu öylesine büyük bir hayýr ki, bir daha bu topraklarda kimse darbeyi aklýndan bile geçiremez. Hele bir denesinler, 15 kat, 15 Temmuz kahramanlýðý ile karþýlaþýrlar…

Artýk vatanýn bütünlüðü, devletin ve ileri demokrasinin bekasý, milletin teminatý altýndadýr.

2. Artýk devletin, milletin seçtiði yürütmenin ortaklarý, kayýt dýþý paydaþ kurumlarý yoktur. Vesayet/statüko devri bitmiþtir.

Dini görünümlü devlete paralel yapý teþebbüsleri, mafya bozuntularý artýk devletin kahhar sýfatý ile karþý karþýyadýr…

3. Yürütme yetkisi, milletin doðrudan seçtiði Cumhurbaþkanýndadýr. Milletin verdiði yetki artýk milletin talepleri, deðerleri, hedefleri doðrultusunda yerine getirilecektir.

Bunu Allah rýzasý için yapma heyecanýna sahip Cumhurbaþkaný Erdoðan gibi bir lider öne çýkarýlmýþ, her kritik seçimde millet ona sahip çýkmýþtýr.

Menderes’in mazlumiyetinde boynu bükülen milletimiz, artýk ardýndan yürüdüðü liderini sahipsiz býrakmayacaktýr. 24 Haziran’da söylenen de budur: Yürüyeceksin, millet yürüyecek ardýndan…

4. Siyasi yapý artýk 15 Temmuz ruhu tarafýndan þekillenecektir. Artýk yerlilik, millilik ve sadece millete yaslanma var. Cumhur Ýttifaký, diriliþ ruhunun siyasetteki yansýmasýdýr.

ABD’den, Avrupa’dan medet uman, dýþ güçlere yaslanan, fikri, düþüncesi, ideolojisi bu milletin deðerleri ile tezat teþkil eden yapýlarýn ömrü bitmiþtir.

Beyin ölümleri gerçekleþmiþ, hiçbir yaþama umutlarý kalmamýþtýr. Organ yetmezliðinden, tükenmiþlikten muzdarip halde birbirleri ile uðraþacak ve çekip gideceklerdir…