Referandum sonrasýnda Batý cephesinde 15 Temmuz sonrasýna benzer bir hava var. Kimileri için aðýr oluyor ama bize göre öyle; þer cephesi, 15 Temmuz’da milletin FETÖ darbe giriþimini önlemesinden nasýl rahatsýz oldu ise 16 Nisan’daki referandumdan ‘Evet’ çýkmasýndan da ayný rahatsýzlýðý duyuyor.
Nasýl 15 Temmuz’da demokrasiye karþý kanlý bir darbe giriþimi olduðu halde, Meclis’imiz savaþ uçaklarý ile bombalandýðý halde, 249 masum vatandaþýmýz þehit düþtüðü, 2 binden fazla insanýmýz yaralandýðý halde NATO’daki müttefiklerimizden, Avrupa Birliði ülkelerinden bir geçmiþ olsun mesajý, bir resmi ziyaret gelmediyse…
Bugün de “Türkiye yüksek katýlýmlý, olgunluk içinde geçen demokratik bir oylama yaptý, tebrik ederiz” mesajý gelmedi.
Nasýl 15 Temmuz darbe giriþiminde, Fetullahçý Terör Örgütü'ne dair bütün izler, belgeler, itiraflar ortaya konduðu halde Alman istihbaratýnýn baþý, Ýngiltere Avam kamarasýna sunulan raporlarda, “FETÖ ile ilgili kanýtlar ikna edici deðil” dendi ise… ABD hala F. Gülen’in iadesi ya da Pensilvanya’da gözaltýna alýnmasýnda ipe un seriyorsa… Nasýl Haçlý zihniyeti bütün kin ve nefreti ile karþýmýza dikildi ise…
Bugün de Avrupa Birliði temsilcileri, sözcüleri, siyasetçileri; milletin ‘Evet’ kararýný daha baþtan kumpaslar kurarak þaibeli ve tartýþmalý hale getirmeye çalýþýyor. AGÝT üyeleri içine sýzdýrdýklarý PKK yandaþlarý, militanlarý vasýtasýyla daha oylama biter bitmez “bu referandum þaibeli, meþru deðildir, hile yapýldý, hukuksuzluklar var” yaygarasý baþlatýldý.
AB liderleri nasýl 15 Temmuz darbesinde FETÖ izleri, kanýtlarý için susmayý tercih ettilerse, nasýl FETÖ kaçkýnlarýna, sýðýnma verdilerse, Alman casusu ile ünlenen Can Dündarlarý baþköþede nasýl aðýrlýyorlarsa…
Bugün de Türkiye’nin ‘Evet’ kararýný görmezden gelip sanki ‘Hayýr’ kazanmýþ gibi davranýyorlar…
Dün Cumhurbaþkaný Erdoðan ve Türkiye için nasýl ikiyüzlü, çifte standartlý, ön yargýlý iseler bugün de aynýlar…
Dün nasýl 15 Temmuz’da milletimizin kahramanlýðýndan rahatsýz oldular ise, bugün de 25 milyon 300 bin seçmenin ‘Evet’ demiþ olmasýndan öylesine rahatsýzlar…
Dün nasýl hazýmsýz davrandýlarsa, bugün de ayný hazýmsýzlýðý çekiyorlar…
Gelelim þer cephesinin büyük oyununda rol almýþ gibi davranan içerdekilere...
Nasýl CHP lideri Kýlýçdaroðlu, 15 Temmuz gerçeðini FETÖ lehine örtmek, karartmak ve hakikati saptýrmak için 15 Temmuz darbe giriþimine “kontrollü darbe” deyip hükümeti suçlu ilan etti ise...
Bugün de ayný Kýlýçdaroðlu, “Bu seçim mühürsüz seçimdir, referandum yenilenmelidir, tanýmýyoruz, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi'ne kadar gideceðiz” diyor. Parti sözcüleri “Meclis’ten çekilmeyi de düþünürüz” diye sýkýlmadan blöf yapýyor.
Dün 15 Temmuz’da demokrasiye, istiklaline ve istikbaline sahip çýkan bu millet, 16 Nisan’daki ‘Evet’ine de ayný ruhla sahip çýkacaktýr.
Bakýnýz Ýngiltere’nin etkili gazetelerinden The Guardian, Türkiye’deki referandumu ele aldýðý baþyazýsýnda neler dedi:
“Referandumda onaylanan anayasa deðiþiklikleri Türkiye’yi 100 yýl sonra yeniden sultanlýða dönüþtürecek. Ama Türkiye, tek bir adamýn bünyesinde toplayamayacaðý veya dar bir yere sýkýþtýramayacaðý kadar karmaþýk bir ülke. Direniþ yeniden baþlayabilir...”
Ne ilginç deðil mi, CHP lideri Kýlýçdaroðlu da halký sokaða direnmeye çaðýrýyor. Ne ilginç deðil mi, ülkedeki gerilimden þikâyetçi olan CHP habire geriyor.
Gezi olaylarýnýn perde gerisindeki sponsoru, ayaklanma operatörü George Soros, referandum sonrasý kaos planý için devreye giriyor.
Yedi düvel saldýrýyor deyince birileri bozuluyor…