15 Temmuz’dan sonra

Daha 15 Temmuz gecesi, okyanus ötesinden yönlendirilen Fetulahçıların Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ı öldürerek, sivilleri katledip Meclis’i ilga ederek ülkeyi işgale kalktığı anlaşıldığında büyük fotoğraf da tastamam berraklaşmıştı. 

Demokratik değerler konusunda mangalda kül bırakmayan Batı manidar biçimde suskundu. ABD de öyle. Dönemin dışişleri bakanı John Kerry Rus mevkidaşına “mekanizma harekete geçti, Erdoğan artık gidici” dediği dakikalarda Ankara’yı bombalayan F16’lara ABD kontrolündeki İncirlik Üssü’nden kalkan tanker uçakları yakıt ikmali yapıyordu. 

ABD’li askeri kaynaklara referansla Erdoğan’ın Almanya’ya sığınmak için ülkeden kaçtığı yalanını ABD televizyonu NBC yaydı. Gölge CIA denilen Stratfor, Erdoğan’ın uçuş koordinatlarını vererek gerçeği karartmayı, yalanı parlatmayı denedi. 

***

Saldırı ve direnç devam ediyordu. Türkiye, müttefiki ABD’den darbe girişimini doğrulamasını, seçilmiş hükümeti desteklemesini istedi. Ama o açıklama ısrarla yapılmadı. Beyaz Saray bilgi sahibi, Pentagon hareketli, ABD medyasını operasyona dahildi ama Washington ölü gibiydi. 

Belli ki “bizim çocuklar” dedikleri “1 dolarlıklar” bu işi becerebilecek mi, görmek istiyorlardı. 3 saat sonra geldi o beklenen açıklama. 

40 yıldır yatırım yaptıkları FETÖ’ye “beceremediniz, çekilin” demekti bir anlamda bu. 

***

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve asil Türk Milleti, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük siyasi liderliğinde derdest etti son sürüm Gladyo artıklarını. ABD’ye “resmen” suçüstü yaptı ve Batı’nın yüzüne vurdu durdu bu rezillikleri, ikiyüzlülüğü, pespayeliği. 

Kendi yolundan da dönmedi. 15 Temmuz’a karışmış, suç işlemiş ya da deşifre olmuş tüm Fetulahçıları tek tek temizledi devletten. 

İşgal girişiminin üzerinden sadece 40 gün geçmişti, TSK komuta kademesinin yarısı FETÖ’cülükten ihraç edilmişken Suriye’de Fırat Kalkanını başarıyla gerçekleştirdiğinde. Ardından Zeytin Dalı geldi. Şimdi Irak’ta Pençe Harekatları. 

Kararlılık sürüyor. Ne içeride olduğu gibi güney sınırlarında bir PKK oluşumuna izin verecek Türkiye, ne Doğu Akdeniz’de hakkı olanı, başkalarına ikram edecek. Hakkı olanı alacak, haddi olmayana hak ettiğini verecek.

***

FETÖ temizliği dışarıda da sürüyor.

ABD, kullanım değeri kalmamış olsa da -konuşmasından korktuğu için herhalde- Gülen’i iade etmeye yanaşmasa da, FETÖ firari sürüsü ABD eyaletlerinde, Avrupa başkentlerinde, Afrika ülkelerinde zelil şekilde sürünse de Türkiye, BM’ye FETÖ’nün bir terör örgütü olduğunu kabul ettirdi. İmzalanan mutabakat ile FETÖ okullarının Maarif Vakfı’na devrinin meşruiyeti ve gereği uluslararası mevzuata geçirilmiş oldu. Bu kapsamda şu ana kadar 117 FETÖ okuluna el koydu Türkiye.  

***

İşgal girişimiyle ilgili ülke genelinde açılan toplam 289 davadan 265’i karara bağlanmış vaziyette. 24’ünde ise karar anı yaklaşıyor. 

İhanet şebekesi katil sürüsü bir güruh yargılandı ama savunma haklarına da titizlikle riayet edildi. Çoğu kez nefsimize ağır gelse de, adil bir yargılama yapıldı, yapılıyor. Türkiye bununla övünmelidir. 

Cezası onanan, müebbet ve ağırlaştırılmış müebbet cezası alanlar mezarlarına girer gibi girdiler hücresine. Oradan ancak ölüleri çıkacak. Şehit yakınları ve gazilerimiz, vicdanı kanayan milletimiz müsterih olsun.  

TSK içindeki temizlik ise sürüyor. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan’ın açıkladığı gerçeği hiç unutmayalım: “FETÖ TSK’daki üyelerinin bir kısmını 15 Temmuz’da kullanmadı, ihtiyaten yedekte tuttu. Onlara yönelik soruşturmalar halen sürüyor”. 

15 Temmuz bitmedi yani. Sofistike bir terör örgütü çünkü bu. Takiye yapma, her kılığa girme becerisi var. Devletten temizlendikçe kolayca sızabileceği çatlakları siyasette görüyor FETÖ

15 Temmuz’a tiyatro diyenler, FETÖ’den PKK’dan gelen desteğe ram olanlar, AK Parti’nin kaybetme ihtimalini bekleyen fırsatçılar şu an FETÖ için “en kullanışlı aptal” konumundalar. 

Dikkatimizi siyasi alana vermeliyiz.