15 Temmuz’u alkışlayanların Cumhuriyet Bayramı coşkusu

Dün Cumhuriyet bayramıydı... Yani Cumhuriyetimizin kuruluşunun yıl dönümüydü... Ve 15 Temmuz’da hükümet yıkılacak diye tencere tava çalanların tamamı büyük bir coşkuyla kutladı cumhuriyet bayramını… Cehalet  işte tam da böyle bir şey… Ya sahiden 15 Temmuz gecesi yıkılacak olanın Erdoğan iktidarı olduğunu zannediyorlardı... Ya da Cumhuriyet hakkında zerre fikir sahibi değiller... Erdoğan düşmanlığı öylesine kör etmiş ki gözlerini bu uğurda Cumhuriyeti feda etmeye hazırlar. Bunlara güvenip çıkılır mı yola arkadaş?!.. 

 

Amerikalılar arayana kadar son karar bu!

Muharrem İnce’nin PYD’ye sahip çıkan solcularla ilgili yorumu çok kıymetli… Diyor ki; “Amerika’nın petrol kuyularına bekçilik yapan bir terör örgütüne bizim solcularımız sahip çıkıyor.” Bu yorum iki açıdan çok önemli... 

1) CHP ne kadar solcudur?

2) Günümüz solcuları ne kadar antiemperyalisttir?

İnce’nin bu tespitini dikkatle okuduğumuz zaman,  bu iki sorunun da yanıtını almış olacağız.  Ancak şu bir gerçek ki,  PYD ve silahlı kanadı YPG Amerikan petrol kuyularına bugün bekçi köpekliği yapıyor değil?. Bu örgüt bizzat ABD tarafından kurulan, silahlandırılan, kullanılan bir örgüttü zaten.. Emperyalizme karşı ulusal kurtuluş mücadelesi vermiş olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi, bu emperyalizmin oyuncağı örgütün peşine takılarak zaten ontolojik bir hata yapıyordu.. Fakat bu hata bugünün hatası değil.. Erdoğan’a karşı cumhurbaşkanlığına aday olduğu günlerde; “..Amerikalılar beni aradı..” diyen, yola çıkmadan önce Selahattin Demirtaş’a özgürlük vaad eden de bizzat Muharrem İnce değil miydi?.. Gerçeği şimdi gördüyse onun için de kazanımdır elbette.. 

 

FETÖ’nün Bağdadi şaşkınlığı

DEAŞ Lideri Bağdadi öldürüldüğünde FETÖ tetikçileri hep bir ağızdan müttefikleri SDG’ye ve onun başındaki terörist Şahin Cilo’ya övgüler yağdıran mesajlar yazdı… Bu algı zaten böyle tahkim edilmişti biliyorsunuz. Yani ABD Şengal’de Ezidiler’i DEAŞ zulmünden kurtardığı için dünyaya PKK’yı meşru ilan etmiş, serüven böyle başlamıştı... Bizde de Fatih Portakal, Fox Ana Haber’de hepimizin gözünün içine baka baka, PKK’ya teşekkür etmedi mi? Dolayısıyla şimdi DEAŞ’ın lideri öldürüldüğünde de PKK’nın yüceltilmesi, beklenen bir durumdu. Fakat FETÖ’nün hesap etmediği başka bir şey yaşandı.. Tasmalarını ellerinde tutanlar için PKK’nın artık bir önemi kalmamıştı.. Artık hedef başkaydı.. Bağdadi operasyonu sonrası  Türkiye’yi uluslararası terör örgütleriyle ilişkili göstermek istediler. Dolayısıyla bir başka terör örgütü olan PKK’yı övmeyi bırakın da Erdoğan Türkiye’sini karalamanın yollarını arayın dediler.. Fetö’nün telaşı da işte tam buydu.. ABD'nin eski DEAŞ’la Mücadele Özel Temsilcisi Brett McGurk, Washington Post’a yazdığı makalesinde işaret fişeğini çaktı,“Türkiye'nin açıklaması gereken bazı şeyler var” dedi. Ve ısrarla neden Bağdadi’nin, Suriye'nin doğusunda veya Irak'ın batısındaki geleneksel bölgelerde değil de, Türkiye sınırından birkaç kilometre uzakta ele geçirildiğinin sorgulanması gerektiğini iddia etti... Arkadaş adı DEAŞ’la mücadele koordinatörü olan bu adamın, hayatında DEAŞ’a tek mermi atmışlığı var mı acaba? Bizim ülkemiz DEAŞ’ın büyük kitlesel terör saldırılarının hedefi olurken, bölgede DEAŞ’la mücadele eden tek NATO ülkesi olarak Türkiye’nin bu suçlamayla karşı karşıya kalması, en hafif tabirle alçaklık. Ve kim ne derse desin dünya bugünkü ABD Başkanının seçim kampanyası sırasında söylediği; “DEAŞ’ı Obama ve Clinton kurdu” ifadesine inanıyor… Kim ne derse desin...