15 Temmuz’un 8 farklý anlamý

15 Temmuz Türkiye siyasal tarihinin kýrýlma noktalarýndan biri oldu. Bu sebeple de çokça anlama sahip. Ben kendimce sekiz farklý anlamýný özetledim.

1- Muhafazakar/dindar ve milliyetçi halk direnci: Bu darbeyi aðýrlýklý olarak muhafazakar/dindar ve milliyetçi kesim durdurdu. Toplumun %70-80’nine tekabül eden bu kesim siyasal bilincini ve örgütlülüðünü arttýrdý. Ayrýca bu kesimin psikolojik özgüveni arttý. Özellikle kendisinin veya aidiyet duyduðu topluluktan birilerinin kahramanlýk içeren eylemleri karþýsýnda pozitif kolektif bir hikaye oluþtu. Milyonlarca insan “pasif bir nesne” olmak yerine “aktör” konumuna geçti. Darbe karþýtlýðý sürecinde bu kesimlerin artýk Türkiye siyasetinin ana aktörleri olduðu tescillendi.

2- Devleti ve devlet millet iliþkisini yeniden inþa etme imkaný: Darbeye karþý sokaklara dökülenlerin en önemli duygusu “bu topraklarýn kaderine sahip çýkma” duygusuydu. Bu vatanseverlik duygularýnýn toplu hali siyasal açýdan “millet olma” ve “Türkiye’ye aidiyetin güçlenmesidir”. Bu halin siyasal açýdan muazzam bir önemi vardýr. Bu sayede son yüzyýlýn en yerli devlet mekanizmalarýna kavuþmuþ olduk. Nitekim yerliliði artan devletin operasyon kapasitesi de artmaya baþladý. Sonuç olarak, 15 Temmuz devlet millet iliþkisi açýsýndan “kurucu psikoloji” fonksiyonunu görür hale geldi.

3- Demokrasimiz daha güçlendi: Darbe karþýtlýðýnýn darbe giriþimcilerini yenmesi ayný zaman da demokrasinin yükselmesi demek. Darbeyle mücadele sürecinde, seçilmiþ bir Cumhurbaþkaný ve hükümetin ancak demokratik yöntemlerle iktidardan uzaklaþabileceði konusunda toplumsal mutabakat oluþmuþ oldu. Darbeye karþý artýk bilenmiþ bir halk irademiz var.

4- Erdoðan’ýn liderliði geniþledi: Erdoðan’ýn halký sokaða çaðýran, sokakta tutan ve son bir yýlda darbecilerle mücadeledeki liderliði darbeyi savuþturmamýzda baþat rol üstlendi. Bu süreçte Erdoðan’ýn liderliði de büyüyüp geniþledi. Milletin ve devletin bekasý için Erdoðan’ýn liderliðinin gerektiði bilinci daha geniþ kitlelerde kabul gördü. Erdoðan liderliði “milli liderlik” vasfý kazanmýþ oldu.

5- Varoluþumuz tehlikede: 15 Temmuz’un gösterdiði en önemli sonuçlardan biri de, millet ve devlet olarak varoluþumuzun tehlike altýnda olduðunu anlamak oldu. Bir örgüt tarafýndan devletin bu denli ele geçirilmesi, bu örgütün Batý’nýn kontrolünde olarak hareket etmesi ve bir iç savaþ çýkarmayý göze alacak kadar fütursuz olmasý, varoluþ tehlikesi altýnda olduðumuzu gösterdi. Irak ve Suriye’nin baþýna gelenlerin bizim de baþýmýza gelebileceðini anladýk.

6- Batý’nýn Türkiye’yi kontrol etme gücü azaldý: Amerikalý generalin “müttefiklerimiz hapishanelere girdi” demesi boþuna deðil. Hem Amerika’nýn hem Avrupa’nýn darbeye karþý tavýr almamasý, darbenin baþarýsýzlýðýndan dolayý kederlenmeleri, halen de FETÖ’ye destek vermeleri onlarýn pozisyonlarýný gösteriyor. Sonuçta, FETÖ’cülerin devletten temizlenmesi Batý’nýn üzerimizdeki kontrolünü azaltarak daha milli bir devlet aygýtýna sahip olma imkanýmýz oluþtu.

7- ABD ve Avrupa çýkarlarýna uygun darbeleri seviyor: ABD ve Avrupa Mýsýr’dan sonra ikinci kez suç üstü yakalandý ve kendi çýkarlarýna uygun darbeleri seven ve destekleyen pozisyonda olduklarý açýk hale geldi. Artýk Batý’nýn demokrasi söylemlerinin siyasetlerinin bir parçasý olduðunu biliyoruz.

8- FETÖ’nün ve Fethullah Gülen’in sonu:Halkýn %90’ný bu darbe giriþiminin FETÖ tarafýndan yapýldýðý konusunda þüphesi yok. Artýk Fetullahçýlýðýn bu toplumun içinde kabul görme þansý kalmadý. Toplumda meþruiyetleri sýfýrlandý. Ýflas ettiler. Gavurun adamý haline geldiler. “Hain ve zalim damgasý” kalýcý oldu. Yok oluþ ve silinmeye mahkumlar.

Fethullah Gülen’in kendisi de, 40 yýlda inþa ettiði topluluðu bir günde yýkan, topluluðunu mahva sürükleyen, dünyevi bir iktidar hýrsý yaþayan, yalan söyleyen, iktidar için gavurla müttefik olan biri olduðu açýk hale geldi.