Darbe baþarýlý olsaydý, geçici bir “Devlet Baþkaný” atanacaktý: Kenan Evren modeli...
Kenan Evren’in muadiline de Baþbakan’ý atama hakký doðacaktý.
Kemal Kýlýçdaroðlu, önceki gün gazetecilerle yaptýðý sohbet toplantýsýnda, bir “kitapçýk”tan söz etti.
Bu kitapçýkta, darbe döneminin Cumhurbaþkaný ve Baþbakanýnýn adý yazýyormuþ.
Kitapçýk nerede?
Bilen yok.
Kýlýçdaroðlu “bulundu” dediðine göre, güvenlik birimlerinin ya da savcýlarýn elinde bulunuyor.
Muhtemelen darbecilerden ele geçirildi.
Böyle mi anlamalýyýz?
En iyisi, sohbet toplantýsýna katýlan CNN Türk Genel Müdürü Erdoðan Aktaþ’ýn tanýklýðýna baþvuralým. Bakalým öyle miymiþ?
Buyurun: “Kýlýçdaroðlu, darbe döneminin Cumhurbaþkaný ve Baþbakanýnýn adýnýn yazýlý olduðunun ifade edildiði bir kitapçýðýn bulunduðunu söyledi. Bunun üzerine sorularýmýz oldu. Kendisi kitapçýðý görmemiþ. Öðrenme þekli de hükümet tarafýndan, ‘Böyle bir kitapçýk var sizin haberiniz var mý’ þeklinde olmuþ, ama detaylarý hakkýnda bilgi yok. Herkes çok merak etti, sordu ama detay yok. Öyle zannediyorum böyle bir açýklamanýn ardýndan böyle bir kitapçýðýn varlýðý ve içeriði konusunda ciddi tartýþmalar olacaktýr.”
Kýlýçdaroðlu, bilgiyi “hükümet tarafýndan” aldýðýný söylüyor.
Daha doðrusu, hükümeti töhmet altýnda býrakýyor.
Bunun doðru ve geçerli bir bilgi olduðunu kabul edersek, þu türden tahminler yürütmemiz gerekecek: Demek ki, bir darbe olacaðý bilgisine bir dönem AK Parti’de yöneticilik yapmýþ (hatta hükümette görev almýþ) kiþiler de sahipti ve muhtemelen bir darbeyi bekliyorlardý.
Bu “tahmin”in tartýþýlabilir bir tahmin olduðunu düþünsek bile, Kýlýçdaroðlu gibi birinin bu yönde baþlatacaðý bir tartýþmanýn hayýrlý bir sonuç vermeyeceðini (AK Parti’yi bölmeye matuf bir tartýþma olacaðýný) teslim etmek zorundayýz... Darbe bilgisine sahip müntesipler varsa, bu konuyu AK Parti kendi içinde tartýþýr. Kýlýçdaroðlu’na burada laf düþmez...
Haa, kimlerin 15 Temmuz’un Cumhurbaþkanlýðýna ve Baþbakanlýðýna atanacaðý merak ediliyorsa, söyleyeyim:
Muhtemelen, omzu kalabalýk biri (Orgeneral Akýn Öztürk’ün ismi geçiyordu) Cumhurbaþkanlýðýna getirilirdi. (Ekmeleddin olmazdý, hayýr. Ekmeleddin’i ilk Cumhurbaþkanlýðý seçiminde aday gösterirlerdi.)
Baþbakanlýk konusunda ise Kemal Kýlýçdaroðlu’nu tek geçerim.
Neredeyse kurulduðu günden beri hiçbir seçimi kazanamamýþ CHP (tek parti dönemindeki seçimleri saymýyoruz; tek partinin katýldýðý seçimler “seçim” deðil, bildiðimiz “ortaoyunu”dur), iktidar umudunu hep darbelere baðlamýþtýr.
Ýnönü’nün (çok partili parlamenter sistemin cari olduðu dönemde) Baþbakanlýðý, ancak bir “darbe”yle mümkün olabilmiþtir.
Ecevit’e genel baþkanlýk ve Baþbakanlýk yolunu 12 Mart darbesi açmýþtýr.
Dahasý, CHP (iktidar ortaðý olmadýðý halde), darbe hükümetlerine Baþbakan vermiþtir.
Ünlü “balyoz hükümeti”nin (sosyalistlerin tepesine “balyoz gibi” inen) Baþbakaný Nihat Erim, 12 Mart döneminde CHP milletvekiliydi. Darbecilerin “Baþbakanýmýz olur musunuz?” teklifini ikiletmedi bile. Hemen kabineyi kurdu. Hiç yüzü kýzarmadý.
Darbe baþarýlý olsaydý, teklif Kýlýçdaroðlu’na götürülecekti, hiç kuþkunuz olmasýn.
Bakmayýn “darbe karþýtýymýþ gibi” yapmasýna...
Partilileri Baðdat Caddesi’nde tanklarý alkýþlamýþtý. Kendisi de, darbenin baþarýsýz olacaðý anlaþýldýktan sonra, ancak sabaha karþý Baþbakan Binali Yýldýrým’ý aramýþtý. Yenikapý’ya da ittire ittire gitmiþti.
Son üç yýl içinde, dört büyük seçim yaþadýk. Kemal Bey bu dönemde, sadece FETÖ’nün temin ettiði kirli malzemeleri tüketti. FETÖ neyi murat ediyorsa, onu söyledi. Orijinal hiçbir fikir üretmedi.
Herhalde ondan daha uygun, daha uslu bir Baþbakan bulamazlardý!