15 Temmuz’un da bir B planý vardý

15 Temmuz’un sadece B planý deðil, C planý da vardý... C planýnýn yürürlüðe girmesi, A ve B planlarýnýn akim kalmasýna baðlýydý...

Öyle oldu.

Þu an, C planý yürürlükte ve bunun uygulayýcýlarý da, ne yazýk ki, bir kýsým CHP’liler...

Neden “bir kýsým” dediðimi birazdan açýklayacaðým.

Önce B planýna bakalým:

Birtakým çevrelerin, “Böyle acemice darbe olur mu? Adamlar küçük bir hareketle armut gibi yakalandýlar” dediði 15 Temmuz, son derece ince düþünülmüþ, bütün “detaylarý” hesaplanmýþ ve benzerlerinin yanýnda “planlama þaheseri” gibi duran bir giriþimdi.

Düþünebiliyor musunuz?

17/25Aralýk giriþiminden sonra neredeyse “operasyonel” gücünü kaybetmiþ, bütün legal görünümlü birimleri ve yayýn mecralarý daðýtýlmýþ, MGK’nýn tehdit listesinde yer alan örgüt, o haliyle bir de darbeye kalkýþýyor.

Üstelik üzerinden atamadýðý “olaðan þüpheli” kimliðine raðmen...

Demek ki, 17/25 Aralýk tasfiyelerinden sonra bile güçlerini muhafaza etmiþler.

Darbenin “zaruretten” öne alýnmasý, 15 Temmuz’un en ince detayýna kadar düþünülmüþ baþarýlý bir giriþim olduðu gerçeðini deðiþtirmiyor.

Her detayý düþündüler ama bir noktayý atladýlar...

Bundan önceki darbelerde halk, kendi meþruiyetiyle gelen ve bir þekilde “devlet” olan otoriteye (yani darbecilere) teslim oldu. Devletle (“devlet” yerine geçen “erk”le) çatýþmamayý tercih etti. Kendi elleriyle seçtikleri Baþbakan daraðacýna yollandýðý halde, bir mantar tabancasý bile patlatmadý.

Bu nedenle, darbeciler, 15 Temmuz’da hesaplarýný “halkýn direnmeyeceði” kabulü üzerine yaptýlar.

Fetullah Gülen’in bile bu yönde beyanlarý vardýr: “Bu halk direnmez.”

Her detayý en ince noktasýna kadar düþünen darbeciler, Erdoðan unsurunu hesaba katmadýlar.

Halk, Erdoðan’dan aldýðý iþaretle sokaða çýktý ve darbeyi püskürttü.

Kurgu bozuldu.

Darbede ilk hedef, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ý ölü ele geçirmek, cesedini bir çöplüðe atmaktý. (Kurtuluþumuzu, “bize çok acýlar çektirecek bir oldubittiye” baðlayan Fetullah’ýn þiþme liberali, darbeden önce, “Erdoðan’ý öldürecekler, cesedini de bir çöplüðe atacaklar” diyordu.)

Erdoðan “ölü” ele geçirilseydi, “B planý” devreye girecekti.

Fetullah’ýn uyuyan hücreleri, duruma el koyacak, yani “darbe içinde darbe yaparak” hem bizi Cumhurbaþkaný’ný katletmiþ çapulculardan kurtaracak, hem de kendi darbelerini alkýþlatacaklardý. Kuracaklarý “yeni düzen” için de onayýmýzý almýþ olacaklardý. (Rýzamýz çerçevesinde, ayrýca, Türkiye’yi iþgale hazýrlayacaklardý. Kardeþ kavgasý bitsin diye, yabancýlarýn müdahalesine rýza gösterecektik.)

B planý çökünce, devreye, otomatikman, defans ihtiyacýndan kaynaklanan C planý girdi.

Bir kýsým CHP’lilerin seslendirdiði “kontrollü darbe”, “Asýl darbe 20 Temmuz’da yapýldý” ve “Türkiye’de adalet yok” iddialarý bu planýn temalarýný oluþturuyor.

Burada amaç, hem 15 Temmuz’un yarattýðý tahribatý gizlemek, hem de darbeye iþtirak edenleri (ve devletten tasfiye edilmiþ FETÖ’cüleri) “maðdur” göstererek, istikbaldeki “giriþime” uluslararasý meþruiyet oluþturmak.

Bu çalýþmalarý “Fetullah’ýn arkabahçe elemanlarý” iþlevi gören bir kýsým CHP’liler yürütüyor: Kemal Kýlýçdaroðlu, Enis Berberoðlu, Eren Erdem, Gürsel Tekin, Barýþ Yarkadaþ, Mahmut Tanal...

Bu isimler, 15 yýl öncesine kadar CHP camiasý tarafýndan bilinmiyordu.

Daha doðrusu, hiçbiri, “klasik CHP’li” olarak tanýnmýyordu.

Birdenbire zuhur ettiler.

Hepsinin de mutlaka FETÖ’yle bir hikâyesi, bir irtibatý, bir alýþveriþi var.

Klasik CHP’liler, bir gün, “Bunlar da nerden çýktý?” diye soracaktýr... Nerden çýktýlar ve ne ara Atatürk’ün partisi CHP’yi FETÖ’nün stepnesi haline getirdiler?

C Planý akim kalsýn...

Bu soru da mutlaka sorulacaktýr!