16 Nisan'da Kürtler aslýnda ne dedi?

Her toplum seçimler vasýtasýyla kendisiyle hesaplaþýr. Her toplum seçimler vasýtasýyla kendine boy aynasýnda bir kez daha bakma fýrsatý bulur. Seçimlerin sonuçlarý, matematikteki sýfýr sayýsý gibidir. Gerçek, kapsayýcý, net ve tartýþma kabul etmez. Sýfýr ile tartýþamazsýnýz. Sýfýr, sýfýr'dýr.

Ama her sýfýr sayýsýnýn doðru bir baðlam içindeki iþlevi gibi seçim sonuçlarý da doðru biçimde okunabilir. 16 Nisan Referandumunun tartýþma götürmez sonuçlarýndan biri, yasal ve meþru olmasýdýr. Sandýktan çýkan iradenin sayýsal tasnifi hem yasaldýr hem de meþru. Deðer, inanç ve yarar temelinde rekabet eden toplumun deðiþik kesimleri, aðýrlýk ve kapsayýcýlýklarý ölçüsünde sandýktan çýktýlar. Sandýðýn "güvercin fal"ýndan farký, "gerçek hali" göstermesidir.

16 Nisan referandumunun ortaya çýkardýðý en ilham verici sosyo-politik sonuç Kürtlerin siyasi iradesinin tezahürüdür. Sevgili Ýrfan Burulday'ýn çok özlü biçimde ifade ettiði gibi "Kürtler; elinde silah olanlarýn sivil siyasete müdahale etmesine rýza göstermedi." Kürtler, Kürt meselesinin siyasi zeminde çözülmesinde ýsrar ediyorlar. Kürtler, siyaset zemininin dýþýnda Kürt meselesinin istismar edilmesine razý deðiller. Bu bakýmdan Kürtlerin çözüm bahsinde siyasetle ve siyasi zeminlerle imtihaný son bulmuþtur. Kürtler siyaset dersinden baþarý ile mezun olmuþlardýr.

Doðru okunduðunda 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarý da ayný zemine iþaret ediyordu. Kürtler 7 Haziran'da da aslýnda siyaset zeminine iþaret etmiþti. Ama kendilerini Kürtlerin temsilcisi ilan edenler, bu talebi istismar ederek þiddetin nesnesi haline getirdiler.

16 Nisan referandumu Kürtlerin tavrý açýsýndan çok önemli ikinci bir þey daha söylüyor; "Biz, bizi temsil ettiklerini iddia edenler ile kendi aramýza mesafe koyduk". Bu durum bile kendi baþýna yepyeni siyasi koþullarýn olgunlaþtýðýný gösterir. Reelpolitik durum Kürtler ile kendilerini Kürtlerin temsilcisi sayanlar arasýnda bir ayýrýma bir tasnife gidebileceðimizi gösteriyor.

Þiddetle baðlý olmayan, þiddetin her türünü reddeden açýk ve canlý bir Kürt siyaset alaný, Kürt sorununu çözmek isteyen iradeye adeta davetiye çýkarýyor. Bu pasý görmemek, bu pasý gole çevirmemek ancak siyasi körlük ile mümkün olabilir. Top penaltý noktasýna konulmuþ bile. Artýk o vuruþu yapmak lazým, artýk o skoru üretmek lazým. 

7 Haziran, 1 Kasým seçimleri ve 16 Nisan referandumunda siyasi pozisyonunu deðiþtiren Kürt seçmen, bu devingen ve dönüþtürücü tavýr ile sadece sivil, þiddetsiz bir çözümün mümkün olduðunu göstermemiþtir, ayný zamanda bu durumun sürdürülebilir olduðunun altýný da kalýn kalýn çizgilerle belirginleþtirmiþtir. Öyle sanýldýðý gibi Kürtlerin iradesi üstünde bir ipotek ya da kýrýlmaz sanýlan bir siyasi tekel yoktur.

Bu durumun nedeni lokal olarak hendek/çukur siyasetinin yarattýðý tahribat ve oluþturduðu siyasi hayal kýrýklýðý da deðildir. "Bu vaziyet alma, açýkça bir siyasi olgunlaþmadýr." Bu açýkça Kürt sorununu aracýsýz sahiplenme yeteneðidir. Bu açýkça sivil demokratik siyaset kanallarýnda ýsrardýr.

Kürt seçmenin sýký sýkýya siyaset alanýna sarýlmasý ve bu alanda olabilecek çözümleri sahipleneceðini yüksek sesle dile getirmesi, sosyolojik bir aktör olarak rüþtünü de ispat ettiðini gösterir. Herkes çok iyi bilir ki, bu siyasi konjonktürde bu çapta siyasi cesaret göstermek ve tercihlerini net biçimde kendi iradesine aktarmak hiç de kolay iþ deðildir. Þýrnak'ta, Mardin'de, Diyarbakýr'da sandýk baþýna gitmek, Bakirköy'de Þiþli'de ya da Esenler'de sandýk baþýna gitmeye benzemez. Kuþatýlmýþ sosyal hayata raðmen bunu yapmaktýr. Sosyal hayatta dýþlanmayý göze alarak bunu yapmaktýr. Ve bu siyaseten çok kýymetli bir duruþtur.

Bu duruþ ve olgunlaþmýþ siyasi tavrý doðru okumak gerekiyor.