17 Aralık’ın iyi tarafı

Başbakan Erdoğan, 17 Aralık operasyonun niteliğine, hedefine ve failinin kimliğine dair herhangi bir kuşku taşıyor görünmüyor. Anlaşılan o ki kafası çok net. Daha da önemlisi, Başbakan ve ekibi, paralel yapılanmayı devletten ayıklamak konusunda son derece yüksek bir kararlılığa sahip. Operasyonun hedefinin Başbakan özelinde AK Parti ve Türkiye olduğuna kanaat etmelerine rağmen mücadeleyi kişiselleştirmeden ve siyasi-hukuki meşruiyetine riayet ederek yapmak konusunda bir kararlılık ve hassasiyet de gözleniyor.

Ama Başbakan konuşmasının bir yerinde öyle bir şey dedi ki, hem kararlılıklarının nedenine hem de operasyon öncesinde nelerin yaşanmış olabileceğine dair hayli anlam barındırıyor:

Cümle aynen şöyleydi: “17 Aralık’ın iyi bir yönü varsa o da paralel yapının görünür olmasıdır”. Buna şükrettikten sonra “her olanda bir hayır vardır” diyerek bağladı cümlesini.

Elbette ne Türkiye, ne AK Parti hükümeti 17 Aralık sabahına birden ışınlanmış değil. Olup bitenlerin bir evveli, somutlaşmış olaylar ve bunların anlam yükü var. Dolmabahçe’deki toplantıda da daha çok sorular üzerinden bir tarihçenin kaydı tutuldu zaten. Mavi Marmara, Oslo, Uludere, darbe davaları, Hanefi Avcı vakası, 7 Şubat, dershaneler, milletvekillerinin zaman ayarlı istifaları, 17 Aralık, 25 Aralık, 1 Ocak... 17 Aralık’ı siyasi tarihimize, seçilmiş yetkilendirilmiş meşru hükümete ve Türkiye’ye yönelik bir operasyon olarak kaydetmenin dışında, “nev-zuhur hayalet”in yakayı ele verdiği gün olarak da kaydetmeli demek ki.

Başbakan dedi ki:

-11 yıllık iktidarımız boyunca hiçbir vesayete boyun eğmedik. Kararlılıkla söylüyorum yine vazgeçmeyeceğiz. 

-Türkiye’nin başarılı işadamları yargı-medya eliyle lekelenmek istendi. Bunun Türkiye’ye bir bedeli var. Bu küresel bir suikast girişimidir.

-Cemaatle işbirliği yaptığımız doğru değil. Memur olmanın kriterleri bellidir, KPSS.

-17 Aralık operasyonuna dair bir istihbarat zaafımız olduğunu kabul ediyorum. Ama bu istihbaratı biz kurmadık, hazır bulduk. Benim ofisim bile dinlendi.

-Cenevre Konferansı öncesinde ve esnasında çok önemli haberler duyabilirsiniz. Bizim Suriye’deki tavrımız bellidir. 600 bin sığınmacıya bakıyoruz. İnsansak gereğini yapacağız.

-Cemaatin tasfiyesi diye bir şey olmaz. Suçu sabit olanlarla ilgili yargılama olur. Şantaj için izleme-dinleme yapanları elbette görevden alacağız ve yargıya sevk edeceğiz.

-Yeniden yargılamaya olumsuz bakmıyorum. Bu bir haktır, kullanılabilir.  

-Dershaneler yaşananların tetikleyicisi oldu. 17 Aralık’tan önce bir haber aldım, bir şey bekliyordum ama bunu değil.

-Yolsuzluklarla ilgili tavrımız nettir. AK Parti adını boşuna seçmedik, dikkatliyiz.

-(Fethullah Gülen’in bir devlet büyüğüne yazdığı uzlaşma mektubundan bahisle) mütebessim bir çehreyle “evet, ıslak imzalı” dedi.

-Türkiye eskiye oranla çok daha güçlü bir devlet, alt yapımız sağlam, hazır ve eminiz.