17/25 Aralýk neyin miladýdýr?

Þimdi doðru oturup doðru konuþmanýn tam vaktidir.                        

Madem 17/25 milattýr diyoruz o zaman bu süreci ve sonrasýný iyi deðerlendirmeliyiz.

Bakýþlarýmýzý kendi içimize çevirip ders çýkartacaðýmýz bir gündeyiz çünkü.

***

17/25 Aralýk’ta doðrudan hedef seçilen kiþi, dönemin Baþbakaný, AK Parti lideri Recep Tayyip Erdoðan’dý.

Alaþaðý edildikten sonra Yassýada türü bir mahkemede itibarsýzlaþtýrýlarak asýlmak istenen Erdoðan’ýn bizatihi kendisiydi.

17/25 Aralýk düpedüz alçakça bir darbeydi.

Yolsuzluk susturuculu yargý-emniyet marifetiyle sahneye konulan bir darbeydi bu.

O süreçte bunu doðru okuyabildik mi?

Uzunca bir süre kendi liderimizi yalnýz býraktýk mý býrakmadýk mý?

Liderimiz güçlü ferasetiyle ve yiðit yüreðiyle Gezi sürecinin arkasýndaki güçlerin asýl niyetlerini doðru okuyup ön aldýðýnda da onu “uzlaþmaz, kavgacý, kutuplaþtýrýcý ve sertlik yanlýsý!” gibi ithamlarýn muhatabý kýldýk mý kýlmadýk mý?

Gezi sürecini de, o sürecin arkasýndaki FETÖ’cü unsurlarý da doðru okuma ferasetinden yoksun olanlar “Mesajý aldýk, uzlaþmaya hazýrýz!” diyerek ne yapmak istediler?

Kendi liderinin “Çapulcular!” lafý üzerine atlayýp oradan sanki bu sürecin asýl sorumlusu Erdoðanmýþ gibi bir algý oluþturanlarýn sonradan savrulduklarý yeri iyi okumalýyýz.

***

Gezi’den sonra 17/25 sürecine geldik.

Gezi’yi doðru okumaktan aciz olanlar 17/25 sürecini yolsuzluktan arýnma süreci gibi okudular ne yazýk ki.

Sürecin arkasýndaki FETÖ’cü unsurlarýn doðrudan liderliðimize yönelik hamlelerini ya anlamadýlar ya da iþlerine geldiði için baþka türlü anladýlar.

Liderimizin, “Beni yalnýz býraktýlar!” lafý hâlâ belleðimizde taptaze duruyor büyük bir üzüntüyle.

O süreçte kendini feda eden üç beþ insanýn dýþýnda neredeyse herkes sus pus oldu.

Çok sonra çýkýp konuþmaya baþladý birileri usulüne uydurarak.

Birileri de “þeffaflaþma, arýnma!” söyleminin arkasýna sýðýnarak baþka bir limana demir atmak istedi.

Oysa mesele o sahte ve üretilmiþ tapelerdeki gibi bir “yolsuzlukla hesaplaþma” meselesi deðildi.

Týpký Gezi’deki üç beþ aðaç olmadýðý gibi.

Süreç doðru okunmadýðý ve sürecin siyaseti doðru yapýlamadýðý için Yüce Divan meselesinde kendi liderliðimize doðru yapýlan son hamlenin de farkýna varýlmadý.

“Babamýzýn oðlu olsa kolunu keseriz!” söylemine yaslanan bir  siyaset, FETÖ’cü unsurlarýn liderimize yönelik hamlesini neredeyse baþarýlý kýlacaktý.

Sahi Yüce Divan sürecini niye doðru okuyamadýk?

“Yüce Divan’a gidip aklansýnlar, partimiz de bu þaibeden kurtulsun!” diyenler bugün geldiðimiz noktada özeleþtiri vermek durumunda deðiller mi?

Hep bir þeyi geç fark ettiðimizi söyleyenler erken fark edip ön alanlara da haksýzlýk ediyorlar.

Yüce Divan oylamasýnda o gece Meclis’te yaþadýklarýmýzý asla unutamam.

Ýçimizden birilerinin hangi niyetle olursa olsun FETÖ’cü unsurlarýn deðirmenine nasýl su taþýdýklarýný zinhar unutamam.

O gece o hýnçla telefona baðlanýp yaptýðým siyasi gelecek endiþesi taþýmayan hasbi eleþtirilerimiz dolayýsýyla o birilerinin bizi nasýl linç etmek istediklerini de bir yere not ettiðimizi herkes bilsin.

“Cadý avý!” edebiyatýnýn mimarý olan ve her yerde “özgül aðýrlýðý”yla hava atan bir siyasetçimizin beni ve Þamil Tayyar kardeþimizi cezalandýrmak için gösterdiði performansý zinhar unutamam.

Ýyi ki liderimiz vardý baþýmýzda da o günleri atlattýk sað salim.

***

7 Haziran’dan sonra o birilerinin ýsrarla dayattýklarý koalisyon formülü gerçekleþmiþ olsaydý bugün nasýl bir tablo çýkardý acaba AK Parti ve Türkiye için?

***

15 Temmuz’dan sonra “meðer ahmakmýþýz!” diyenler sýrf kendilerini deðil en baþa liderimizi de oturtarak bu eleþtiriyi getirip ayrý bir cürmün altýna imza atýyorlar.

Onlarýn ahmaklýklarýna diyecek sözümüz yok.

Ama liderimizi de kendi yanlarýna katýp “ahmaklýk” edebiyatý yapanlar bilsinler ki biz ahmak deðiliz.

Yüce Divan hamlesini boþa çýkarttýðýmýz için bize ateþ püskürenler bugün hâlâ siyasal aklýmýzla alay ediyorlar.

17/25 Aralýk sadece FETÖ’cü unsurlarýn tespiti için bir milat olmamalý.

Bizim için de bir milat olmalý.

Aksi takdirde daha çok yanýlýr ve aldatýlýrýz.

Benden söylemesi.