Mayýnlar, boðazýn giriþini kapattýlar. Boðaz harbinin kaderini onlar çizdi. Mayýnlar, yerlerinde kaldýðý sürece, zýrhlýlar ne olursa olsun, boðaza giremezlerdi. Savaþýn âkýbeti, aslýnda mayýnlarýn korunmasýna baðlýydý.
Boðazlarýn donanmayla zorlanmasýnýn çeþitli nedenleri vardý. Daha Osmanlý savaþa katýlmadan birkaç hafta önce boðazlar serbest geçiþe kapatýlmýþtý bile. Bu, Rusya’ya giden en kýsa ve etkin itilâf yardýmýnýn kesilmesi anlamýna geliyordu. Rusya, güçlü bir devletti. Ne var ki, diðer güçlüler yanýnda nefesinin çabucak kesilmesi mümkündü. Nihayet Rusya, sanayi bakýmýndan geri, kalabalýk ordusuna karþýlýk, donaným bakýmýndan geride, ulaþým ve haberleþme olanaklarý hayli dar bir ülkeydi. Elbette Osmanlý ile karþýlaþtýrýldýðýnda, bütün bu alanlarda daha ilerdeydi; ama onun asýl baþa çýkmasý gereken ülkeler, Almanya ile Avusturya-Macaristan’dý. Bu da o kadar kolay deðildi. Hatta batý cephesinde Ýngiltere ve Fransa, Almanya’yý sýkýþtýrýrken bile… Rusya’nýn nefesi çabuk kesildi; savaþýn hemen baþlarýnda ittifak halindeki Ýngiltere’den ve Fransa’dan yardým istedi.
Yardým yolda… yolda…
Yardým gelebilirdi; hatta yola da çýkmýþtý. Savaþ malzemesi taþýyan gemilerin, boðazlarýn kapalý kalmasý halinde, kat etmesi gereken mesafe akýl almaz bir uzunluktaydý. Boðazlar açýk olsa, Cebelitarýk’tan Akdeniz’e geçecek olan yardým; ardýndan Ege ve boðazlardan hýzla Karadeniz’e çýkacak ve Rus limanlarýna, hem de cepheye yakýn bir yere býrakýlabilecekti. Oysa þimdi Süveyþ kanalýndan geçip, Hindistan’ý kat etmesi ve nihayet Rusya’nýn doðudaki Viladivostok limanýna indirilmesi gerekiyordu. Bir hayli yol… Fakat macera burada da bitmiyordu. Vladivostok’tan ayný yardýmýn bu kez batýya, Alman cephesine ulaþtýrýlmasý gerekiyordu. Ama bu kadar malzemeyi taþýyacak demiryolu bakýmýndan Rusya fakir bir ülkeydi. Yardým gecikiyordu. Oysa âcilen ihtiyaç vardý.
Osmanlý’nýn direnci
Bir baþka soru daha vardý: Son Balkan savaþýnda skandal yaþayan bir ordunun bu savaþta bu sefer gerçekten de bir direniþ gücü var mýydý? Acaba güçlü bir saldýrý halinde hemen erir miydi? Teslim olur muydu? Denemeye deðer bir olasýlýktý. Bu bakýmdan Ýngiltere ile Fransa, sadece Balkan savaþýndaki hezimeti deðil; fakat daha savaþýn ilk haftalarýndaki Kafkas (Sarýkamýþ) ve Kanal seferlerinde gösterilen baþarýsýzlýklarý da göz önüne alarak, Osmanlý’yý bir vuruþta saf dýþý etmenin yolunu bulduðunu düþünüyordu. Ýstanbul’un düþmesi, boðazlarýn açýlmasý; bütün bunlar bir arada Osmanlý’nýn savaþtan hemen çekilmesini getirebilirdi. Bu durumda Almanya, kendisine artýk baþkaca müttefik bulamazdý. Meselâ, Almanya’nýn yanýnda savaþa katýlýp katýlmamak konusunda tereddüt içinde bulunan ve bir karara varabilmek için de batý ve doðu cephelerindeki askerî harekâtýn geliþmesini bekleyen Bulgaristan açýsýndan Osmanlý’nýn kesin yenilgisi, bayaðý iþtah kaçýrtan bir darbe olurdu. Bunun üzerine savaþa katýlmaktan vazgeçer ya da belki o da itilâf devletlerini tercih edebilirdi. Bütün bunlar Almanya’nýn savaþý kazanmasýný imkânsýz hale getirecek geliþmelerdi.
Donanma saldýrýsý
Boðazýn sadece donanma saldýrýsýyla geçilebileceði fikri hayli tartýþýldý. Ne var ki, itilâf devletlerinin donanma subaylarý, bu fikrin pek de parlak bir proje olmadýðýný söylediklerinde ve yazdýklarýnda, aldýklarý tepki hep olumsuz oldu. Zayýf bir
düþman savunmasýna karþý denizcilerin bu operasyon karþýsýndaki tereddütleri ve kuþkularý kötü gözle deðerlendirildi. Bir anlamda korkaklýk gösteriliyordu. Oysa Osmanlý savunma düzeni, denizcilerin endiþe ve kuþkularýný haklý çýkaracaktý.
Boðaz savunmasý
Basitti: Boðaz en dar yerinden ve onun biraz önünden ve arkasýndan olmak üzere bir düzineden fazla kýyýya dikey olarak sýralanmýþ mayýnla kapatýlmýþtý. Bu mayýn tarlasýný aþmak imkânsýzdý. Bunu aþabilmenin tek yolu, bu mayýnlarý tek tek toplamak ya da patlatmaktý. Ne denli geliþmiþ zýrhlýlar gelirse gelsin, bu mayýnlar orada kaldýðý sürece, mayýnlarýn arasýndan geçmelerine imkân yoktu. Bu büyük zýrhlýlar için birilerinin bu mayýnlarý imha etmesi gerekiyordu. Mayýnlar orada durduklarý sürece, zýrhlýlar, onlarýn önünde mýhlanýp kalmak zorundaydý.
Donanmanýn görevi çetrefilliydi: Bir yandan, bu mayýnlarý önce tesbit edecek ve sonra da imha edecek olan küçük mayýn arama teknelerinin, zýhlýlarýn önünde iþlerini yapabilmelerini saðlamalarý gerekiyordu; diðer yandan da, bu tekneleri kýyýdan yönelecek olan topçu saldýrýsýna karþý korumalarý… Küçük tekneleri vurmak nisbeten kolay ve basitti; çünkü hiçbir savunma önlemleri yoktu. Suda nedeyse sabittiler. Savunmasýz hedef halindeydiler. Onlarý koruyabilecek olan donanma toplarýydý.
Zýrhlýlar, sahilde ve sahilin gerisinde mevzilenmiþ olan topçu bataryalarýnýn bu küçük tekneleri batýrmasýný önlemek zorundaydýlar. Onun için de donanmanýn görevi, savunma topçu bataryalarýný bulup imha etmekti. Alman Krupp yapýmý aðýr topçu bataryalarýný bulmak daha kolaydý. Çünkü onlar sabitti. Ama bir o kadar da tehlikeliydiler; çünkü zýrhlýlarýn zýrhýný delebilecek ölçüde güçlü mermi atabiliyorlardý. Az sayýda olmalarý ise, donanma açýsýndan avantajdý. Yerleri bir kere saptanýnca, bütün donanma topçusunun hedefi olmalarý iþten bile deðildi. Zaten öyle de oldu.
Obüslere gelince…
Bir de kýyýda, ama tepelerin arkasýna yerleþtirilmiþ ve donanmanýn görüþ açýsý dýþýnda olan; üstüne üstlük, kolay yer deðiþtirebilecek kadar hafif topçu bataryalarý vardý. Onlarý bulmak ve imha etmek zordu; üstelik bu topçularýn görevi, zýhlýlara ateþ etmek deðildi. Zaten etseler de, faydasý olmazdý. Zýrha karþý tesirli deðildiler. Ama mayýn arayan küçük tekneleri anýnda batýrabilirlerdi. Öyle de yaptýlar zaten. Küçük tekneler iþlerini yapamadýlar. Onlar iþlerini yapamayýnca, zýrhlýlar yerlerinden kýmýldayamadýlar.
Boðaz harbi ve Nusret Gemisi
Nusret mayýn gemisinin döktüðü mayýnlar sayesinde; birkaç saat süren topçu düellosu sýrasýnda hiçbir zýrhlý batýrýlamamýþ olsa da; neredeyse ardý ardýna üç büyük zýrhlý bu mayýnlara çarparak battý. Dört zýrhlý da aðýr yara aldý ve savaþ dýþý kaldý. Eðer boðazý týkayan diðer mayýn hatlarý temizlenebilmiþ olsaydý; belki de zýrhlýlar Nusret’in döktüðü mayýnlý sahaya girmek zorunda kalmayacaklardý! Donanma ateþi tesirliydi; sabit aðýr topçu bataryalarýný hayli hýrpalamýþ; bazýlarýný tamamen savaþ dýþý býrakmýþtý. Elbette Krupp toplarý da boþ durmamýþtý. Bazý zýrhlýlar isabet almýþtý. Fakat savaþ kayýtlarý, o gün sadece batarya ateþine maruz kalýp da, batan bir gemi olmadýðýný bize bildiriyor. Bütün batan ve aðýr yara alan gemiler mayýna çarpmýþlardý. Bu arada mayýna çarparak aðýr hasar alan zýrhlýlarýn bazýlarý kolay hedef olmuþlardý. Onlarýn batýrýlmasýnda bu aðýr topçu bataryalarý da rol aldýlar. Batmayan, ama aðýr yara alanlar da, büyük ölçüde kýyý savunma bataryalarýnýn ateþi altýnda kalmýþlardý.
Sadece birkaç saat süren bu korkunç topçu düellosu sonunda; mayýn hatlarý neredeyse hiç dokunulmadan ayakta kaldý. Zýrhlýlar, mayýnlar orada olduðu sürece oradan geçemezlerdi. Geçemediler de. Onlarý durduran asýl engel; kýyýdaki savunma deðildi. Mayýnlardý. Kýyý savunmasý mayýnlarý koruduðu sürece, zýrhlýlarýn hiç þansý olamazdý zaten. Donanmaya karþý Çanakkale Müstahkem Mevkii Komutanlýðý’nca hazýrlanan savunma planý baþarýlý olmuþtu.
EVET, SONUNDA GEÇTÝLER…
Bazen yazýlýp söyleniyor; 1918’de donanma boðazdan geçti. Doðru. Ama bu, 1915 yýlýnda geçmesiyle karþýlaþtýrýlamaz. Çünkü, koþullar sonsuza kadar deðiþmiþti. Boðazlardan o zaman geçilememesi; muhtemelen Rusya’da ihtilâli körükledi; Bolþevik ihtilâli, Rusya’nýn cepheden çekilmesini ve gerek Almanya’nýn, gerek Avustruya-Macaristan’ýn ve gerekse Osmanlý’nýn nefes almasýný saðladý. Hatta savaþý yalnýzca batý cephesine sýkýþtýrdýðýndan; ittifak üyelerinin bir an için savaþý kazanabilme imkânýný bile yarattý. 1917-1918 aralýðýnda bu imkân hâlâ vardý. Sadece kullanýlamadý. Buna güçleri yetmedi çünkü… 1918’e gelindiðinde ise, ittifak üyeleri açýsýndan savaþýn âkýbeti belli olacaktýr.