18 saat çalýþan yönetmen ve utanç

Klip çekimlerinde bazen gerçek bazen reklam amaçlý bayýlan þarkýcýlar fotoðraflý haber olur da, bir dizi çekiminde 18 saat çalýþýp, beyin kanamasý geçirdiði söylenen yönetmenin aslýnda sadece bayýldýðý ortaya çýktý ve sorun kalmadý. Demek ki, ölmediðin ya da sakat kalmadýðýn sürece 18 saat çalýþmanýn bir anlamý yok. Dizi sektörünün geldiði hal, sinema filminden uzun bölümler geçen sezon tartýþýldý ama öylece kaldý. Bugün bir yönetmen bayýldý, daha önce sette trafik kazasý geçirenler olmuþtu, yarýn biri ölebilir.Ölen oyuncu olursa çok konuþulur, set iþçisi olursa kimseden ses seda çýkmaz nasýlsa... Ben ne yazarsam yazayým, kim ne yaparsa yapsýn bu düzen kolay kolay deðiþmeyecek zira kanallar bu iþten memnun. Film kadar uzun diziler olmasa bir deðil 2 hatta özetleri çýkarsanýz 3 dizi tutturmak zorunda kalacaklar ya da baþka iþlere kafa yormalarý gerekecek. Reklamverenler açýsýndan da sýkýntý yok, tutan bir dizi uzun olduðu için istedikleri kadar kuþakta reklam girebiliyorlar. Yapým þirketleri açýsýndan da sorun yok, süre uzadýkça dizinin fiyatý da artýyor. Oyuncular yoruluyor mu evet yoruluyor ama iþin bir de set ekibine bakalým.Sabahýn köründe set kuruluyor, yönetmen bakýyor, oyuncular geliyor, makyaj, kostüm sonra çekim...Bir yönetmen 18 saat çalýþýp bayýldýysa set iþçileri en az 20 saattir görevde demektir. Zor ama karlý bir sektör dizi iþi fakat ayný zamanda ahlaklý bir sektör olup olmadýðýný da tartýþmak lazým. Bir þoförün, bir pilotun, bir simultane tercümanýn çalýþacaðý azami süre var da dizi sektörünün niye yok? Bu garipliðin de düzelmesi için illa RTÜK’ü göreve mi çaðýrmak lazým?

Sýkýldým ama

Þu National Geographic garip bir kanal. Son 10 günde gerek Ayasofya’nýn yapýlýþý ve deprem ardýndan onarýlýþý, gerekse de Çanakkale Savaþý’na dair çok çarpýcý iki belgesel seyrettim.Üstelik her iki belgeselde de yabancýlardan çok Türk uzmanlar konuþtu.Her yerinden tarih fýþkýran bir ülkede yabancý yapým belgeseller seyretmek insaný sýkýyor bir yerden sonra... Kültür ve Turizm Bakanlýðý’nýn belgeselcileri daha da özendirecek adýmlar atmasý gerekiyor...