18. yýlýnda AK Parti. Problem nedir?

AK Parti dün kuruluþunun 18. yýlýný kutladý. 

Bu yýldönümünün diðerlerinden farký var. 

Ýki geliþme, iktidar partisini bir deðiþime zorluyor. 

Birincisi, 31 Mart ve 23 Haziran seçim sonuçlarýdýr. 

Ýkincisi de AK Parti’de geçmiþte önemli mevkilerde, devlet katýnda önemli makamlarda bulunan bazý isimlerin yeni parti kurma hazýrlýklarýdýr. 

AK Parti bünyesini, yaþananlarýn sebeplerini en iyi Sayýn Erdoðan biliyor. Bizim dýþarýdan “þöyle yapýlmalý, böyle yapýlmalý” diye yazýp konuþmamýzýn pek anlamý yok. Hele bazý köþe yazarlarýnýn, AK Parti karþýtý olmasýna raðmen “çözümü biliyorum ama AK Parti yönetimi düþünsün, bulsun” yaklaþýmý, Dunning Kruger Sendromu ile ilgilidir ve týp biliminin alanýna girmektedir. 

Sayýn Erdoðan, bugüne kadar, AK Parti gemisini dalgalý denizlerde hep yara bere almadan sahil-i selâmete getirmesini bildi. Özellikle vesayet aðalarýna karþý sivil iradeye sahip çýkma ve güçlendirmede zor badireler atlattý. 

Ýç ve dýþ ekonomik kumpaslara/saldýrýlara, terör belasýna karþý Cumhuriyet tarihinin en büyük mücadelesini baþarý ile verdi. 

Bilhassa 15 Temmuz FETÖ darbe teþebbüsü ihanetini önlemede, demokrasiye sahip çýkmada vatan-devlet-millet adýna bir zafer kazandý. Kim nereye çekerse çeksin, hakký teslim etmeliyiz, bugün Erdoðan’ýn liderliði sayesinde FETÖ ile mücadele edilebiliyor… 

Milletimiz hep Erdoðan’ýn yanýnda oldu. Yine yanýnda olacaktýr. 

AK Parti, alacaðý tedbirlerle, yapacaðý hamlelerle yeniden gönül seferberliði ile biz inanýyoruz, baþarýlý olacaktýr. Cumhur Ýttifaký, Türkiye’nin geleceðidir ve nehir yataðýný bulmuþtur. 

Baþta CHP, muhalefet partilerinin enerjisi, kadrolarý Türkiye’yi yönetmeye, kalkýndýrmaya yetmez. Ana muhalefet partisi liderinin, bayraðýmýzla boyanmýþ gemilerimizden haberdar bile olmadýðý, “Doðu Akdeniz’de herkes var, biz yokuz” lafýný hatýrlayýnýz, ne demek istediðimi anlayýnýz… 

Nasýl kayyým meselesi, Ýyi Parti ile HDP’yi karþý karþýya getirmiþse, PKK terör örgütü ile mücadeledeki baþarýlar, Suriye’deki “güvenli bölge”, CHP ile HDP’yi de karþý karþýya getirecektir. 

Problem, Erdoðan’a ve AK Parti’ye yapýlan vefasýzlýktadýr. 

Aslýnda hangi parti ile ilgili olursa olsun siyasette problem, insandadýr. 

Hayatýn problemi de insandýr. 

Çünkü fýtratý ile oynayan, deðiþik zeminlerde fýtratý bozulan, insandýr. 

Ailede, akrabalýkta, arkadaþlýkta, dostlukta, ortaklýkta, ticarette, siyasette en acý gerçeklerden biri, “bunu senden ummazdým” lafýdýr. 

Ummadýðýmýz vefasýzlýklarla, kalleþliklerle, karaktersizliklerle, aldatmalarla karþýlaþýrýz. 

Çünkü insanýn, nefsine uyduðunda, nereye kadar savrulacaðýný, neler yapabileceðini bilemez, kestiremezsiniz. 

Problem insanýn kendisidir. Ýnsanýn bozulmasý, ruhunun çürümesi, kokuþmasý, kirlenmesidir problem… 

Aslan, ölünceye kadar fýtratýna uygun davranýr. Hiçbir aslan, çakallýk yapmaz. Arý bal yapar, sivrisinek gibi hastalýk bulaþtýrmaz. 

Ýnsan ise zirve ile çukur arasýnda gider gelir. 

Siyasi düþüþlere, hayatta karþýlaþýlan sürçmelere çareler bulunabilir. Ama insan problemi çözülemez. 

AK Parti’nin yeni dönemde de asýl problemi, insan problemidir. 

Problemin büyüklüðü için þu kadarýný söyleyebilirim. 

Erdoðan’ýn “arkadaþým” diye Cumhurbaþkanlýðý yolunu açtýðý Abdullah Gül, Baþbakan koltuðunu emanet ettiði Davutoðlu, bugün CHP-HDP safýnda ise siz artýk anlayýn insan probleminin ne olduðunu…