1921 Anayasası, Kemalizm’in buhrandan çıkış yoludur

Refah, demokrasi , kendine güvenen bir dünya devleti ve AB’nin vazgeçilmezliğini vurgulayan kısımları bir yana, AK Partinin cumhurbaşkanlığı vizyon belgesinin en önemli kısmı 21 Anayasasına yapılan güçlü vurgudur.

Bu vurguya ve metinde yer alan ifadelere bakıldığında AK Parti ve lideri Recep Tayyip Erdoğan’ın , 2023’lü yılların vizyonuna sahip tek parti ve tek lider olduğu gerçeği bir kez daha ortaya çıkıyor.

Ortadoğuda sınırları cetvelle çizilmiş ve bir türlü dikiş tutmayan devletler ( Ülkeler değil) tarih sahnesinden silinmeye yüz tutmuşken ve Türkiye bu altüst oluştan en fazla etkilenen ülkelerden biriyken,  bir partinin uniter yapımızı koruyarak, geleceğin Türkiye’sinde bir arada yaşamımızı mümkün kılacak Anaysa aslında 1921’de yazılmıştı, hadi gelin hep beraber bu anayasayı ülkeye hakim kılalım demesi ,  tarihi önemde bir olaydır.

Tarihi önemde bir olay olmasının en önemli sebebi, bu görüşü marjinal bir takım radikal görüşlere sahip parti ve grupların değil, milyonlarca oy alan ve 12 yıldır sessiz bir devrim i gerçekleştiren AK Partinin savunuyor olmasıdır.

Oysa 21 Anayasasını, eğer gerçekten bir değim arzusu içindeyse, en çok savunması gereken parti CHP olmalıydı.

Cumhuriyeti ve CHP’yi kuran kadroların milli birlik, eşitlik ve demokrasi için ve herkesin kendini bu ülkenin asli unsuru gibi hissetmesi için, 21 Anayasıyla ifade edilen paradigmanın, vazgeçilmez önemde bir siyasi  paradigma olduğunun bilincindeydiler.

21 Anayasası, CHP’nin ve Kemalist aydınların, tıpkı Osmanlı mirasına çektikleri muameleye benzer bir muameleyle karşı karşıya kalmış, ama buna rağmen, bugün de değerinden bir şey kaybetmemiş,  önemli bir toplumsal belgedir.

CHP ve Kemalizm’in bugün yaşadığı buhrandan çıkmasının ve değişmesinin yolu 21 Anayasasına sahip çıkmaktan geçer.

CHP bu anayasa metnine samimiyetle sahip çıksaydı, Başbakanın güçlü muhalefet dediği muhalefet oluşacak, ve bu AK Partiyi de, yine Başbakanın ifadesiyle söyleyecek olursak, daha büyük sıçramalar yapmaya zorlayacaktı.

21 Anayasası, Said-i Nursi,  Rıza Nur ve Ziya Gökalp’in eseri değildir.

Bu anayasa yeni kurulan mecliste kabul edildiğinde çatı adayın merhum babası dahil, Saidi Nursi de, Rıza Nur da, Türk milliyetçiliğinin en büyük ideologlarından sayılan Diyarbakırlı Ziya Gökalp de ‘rejim düşmanı’ aydın ve düşünürlerden sayılıyorlardı.

21 Anayasası, daha sonraki  dönemde maalesef kendini değişmezlik zırhının içine sokan, statükolaşan Kemalist aklın en muteber metinlerindendir.

Osmanlı bakiyesi bir toplumda cumhuriyeti kuruyorsunuz. Kürtler  bu cumhuriyetin en kalabalık nüfusu. Bunun dışında Aleviler var, İttihatçıların büyük mağduriyetler yaşattığı Ermeniler, Süryaniler ve  Rumlar , yani halledilmiş gayrı Müslimler var.

Monist bir anlayışla bu çoğul kimlikleri bir arada tutamayacağınız  çok açık. O zaman 21 Anayasası diye bir metin oluşturuyorsunuz, ama bu metinde ifade edilenler hayata geçmeden, Osmanlı bakiyesi bir toplumu, monist bir dönemin içine yuvarlıyorsunuz.

Ol hikaye özetle budur.

CHP, hep geçmişe öykünen bir siyaset tarzı içinde hareket ediyor. Ama bu geçmişin içinde yer alan 21 Anayasasını, bugün büyük bir ihtiyaca dönüşmüş olmasına rağmen, görmezlikten geliyor.

Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu, faşist darbe döneminin ürünü olan bir anayasaya bekçi olduğunu ilan etmek yerine, 21 Anayasasını savunsaydı, bir düşünün bakalım neler olurdu?

Lamı cimi yok bunun.

İlhan Tekeli hocanın geçen hafta Hürriyet gazetesinden Cansu Çamlıbel’e verdiği söyleşide ifade ettiği değişimi, CHP bakımından hayata geçirmenin yolu, 21 Anayasasından geçiyor.

CHP’liler artık kaçak güreşmekten vazgeçmeliler. Çözüm sürecine evet deyip, Meclisteki oylamada sadece altı oy kullanmak, kimsenin gözünden kaçmıyor. Başbakan Erdoğan’ın Vizyon Belgesi, en çok CHP’yi düşündürmeli ve bu partinin periferisinde yer alan aydınlar ve sanatçılar da, Hülya Koçyiğit, Orhan Gencebay ve Türkiye’nin anti- militarist ve savaş karşıtı sanatçısı olduğunu, ‘diktatöre’ her türlü atışın serbest olduğu dönemlerde değil, karanlığın kol gezdiği dönemlerde ispat etmiş  Bülent Ersoy gibi sanatçılarla uğraşacaklarına CHP’yi gerçek değişim pusulası olan 21 Anayasasını tartışmak  yönünde fitleseler iyi yaparlar..

CHP’nin  Edirne’den Hakkari’ye varıncaya kadar 21 Anayasasını tartışan toplantılar düzenlediğini bir düşünün.

Hayal edilmesi bile çok güzel;  çünkü gidecek başka vatan toprağı, başka ülke yok hiç birimiz için. Ya beraber yaşamanın çaresini hep beraber üretecek, ya da birbirimizi yemeye devam edeceğiz.