1993'den 2013'e: Kaybolan 20 yýl

Tam 20 yýl önce bu günlerde neler oluyordu?

Ocak 1993 - Uður Mumcu'nun ölümü

Þubat 1993 - Adnan Kahveci'nin ölümü

Þubat 1993 - Eþref Bitlis'in ölümü

Nisan 1993 - Cumhurbaþkaný Turgut Özal'ýn ölümü

Mayýs 1993 - Silahsýz 33 er'in kurþuna dizilmesi

Temmuz 1993 - Sivas Madýmak Otelde 37 kiþinin yanmasý

Temmuz 1993 - Baþbaðlar köyünde katliam  

Ölümlerin ve olaylarýn ortak noktasý tekti: Ülkenin sorunlarýný çözmek isteyenlerin ölüyor ve her çözüm adýmýnýn ardýndan bir sabotaj gerçekleþiyordu.

1993 yýlýnda her gün yeni bir kabusla uyanýyorduk. Türkiye yön deðiþtiriyor ve karanlýk yapýlanmalar filiz veriyordu. Kürt sorununu çözmeyi düþünen Özal ve bu amaçla çözüm raporunu yazan Adnan Kahveci'nin ölümleri bir iþaret deðil de neydi.

Demokratik çözüme taraf Eþref Bitlis'in ardýndan ekibindeki Albaylar Bahtiyar Aydýn, Kazým Çillioðlu, Rýdvan Özden ve Binbaþý Cem Ersever'in cinayetleri andýran þüpheli ölümleri ne ifade ediyordu...

Bu geliþmelere ekonomiden iki pencere yakarak devam edelim. 1991 seçimlerini "kim ne verirse beþ lira fazlasý benden" diyen Süleyman Demirel'in partisi birinci sýrada tamamladý. Ve dediði gibi devlet kesesinin aðzý açýlarak çalýþanlar bile emekliliðe sevk edildi.

37 yaþýnda emeklilik ile dünyada örneðine rastlanmayacak adýmlar atýldý. Kamu bankalarýndan inanýlmaz ulufeler daðýtýldý. O bolluk hamlelerini borsa coþarak karþýladý. 1993 yýlýnda borsa endeksi 4 bin seviyelerinden 29 bin seviyesine ulaþtý.

Bir tarafta bombalar-ölümler

Diðer tarafta sarhoþlaþmýþ borsacýlar

Türkiye gerçeði bu muydu?

Yýl 2013

100 yýllýk temel sorun çözülüyor: Terör ve maliyetini deðil sadece, kaybedilenleri kazanmak da deðil sadece; ülke olarak yeni bir hayatý kazanýyoruz.

Artýk aðrýyan yerimizi düþünmeden, arkamýza bakmadan kendi gücümüzün farkýna varacaðýz. Çok detay vermeden söyleyeyim ki Türkiye'ye yeni bir Türkiye ekleyebilirsiniz.

Bu güç hesaba katýlmýþ olacak ki Ýsrail dahi hemen özür diledi. Ben açýkçasý "çözüm süreci" ile "özür süresi" arasýnda çok sýký bir bað olduðunu düþünüyorum.

Türkiye, 1993 yýlýnda girdiði çözümsüzlük girdabýný 2003 yýlýnda kýrmaya baþladý. Ve nihayetinde 2013 yýlýnda sonuçlar alýnmaya baþlandý.

Lakin 1993 yýlýnda karanlýk bir yola girerken bize verilen yüksek kredi notlarý hala geri gelmedi. Hala 1991'in "erken emeklisi" ülkeyiz.

Hala yýlda 70 milyar TL sosyal güvenlik açýðýna yama yapýyoruz.

Toplumsal sorunlarý çözme irademizi ekonomik sorunlarý çözmede yeterince göstermemiþolacaðýz ki;

bu çözüm sürecinde dahi piyasalardan ses gelmiyor.

1993'de 8 kat yükseliþ yaþayan borsa

2012-13 çözüm sürecinde sadece 0,5 kat prim yapabildi.