2. Trump döneminden beklentiler…

5 Kasým Salý günü gerçekleþtirilen ABD seçimlerini kendi seçimimizmiþ gibi pür dikkat takip ettik. Eyalet eyalet "Sanýklarýn þu kadarý açýldý, yok efendim Pensilvanya'da Trump önce gözüküyor ama daha Beþiktaþ, Bakýrköy sonuçlarý gelmedi" gibi Türkiye'yi hatýrlatan yorumlar yapacak kadar anlýk takipten söz ediyorum. Sonuçlarýnýn analizi baþka ama bu yakýn ilginin kendisi de bence analize muhtaç.

Bu vesileyle ABD seçim sistemine de vakýf olduk.

Sadece biz deðil tüm dünya ABD seçimlerini yakinen takip etti. Peki neden?

ABD güç kaybeden emperyal bir güç. Rusya ve Çin gibi yeni ve meydan okuyucu güçlerle girdiði, gireceði iliþki çok geniþ bir alaný etkileyebilecek nitelikte. Caydýrýcýlýk üzerine kurulu çift kutuplu dünyada dostlar düþmanlar belliydi. SSCB'nin daðýlmasýndan sonra ABD tek emperyal güççe dönüþtü. Demokrasi havariliði kisvesiyle girdiði her yerde yýkým ve istikrasýzlýk taþýdý. Soðuk Savaþ'ýn düþmaný Komünizmdi, tek kutuplu döneminki Ýslam oldu. ABD'de baþkanlar deðiþti ama politikalar deðiþmedi.

Bu son seçime tüm dünya biraz da Trump'ýn ABD müesses nizamýyla kavga ediyor olmasý sebebiyle dikkat kesildi. Trump, Demokrat elitlerin tüm itibarsýzlaþtýrma çabalarýna, kültürel iktidar temsilcilerinin karþýt kampanyalarýna, açýlan davalara raðmen tahmin edilenden de güçlü þekilde yeniden ABD baþkaný oldu.

5 Kasým seçimlerini konuþurken bakmamýz gereken iki faz var; biri Trump'ý seçtiren etmenler... Ne oldu da insanlar Haris'e deðil de Trump'a oy verdi? Bunu, karþýsýna önce boþlukla konuþan Biden'ýn sonra da Biden gibi birinin yardýmcýsý olmasýna raðmen hiç parlayamamýþ Kamala Haris'in çýkmýþ olmasýyla açýklayanlar var. Hatta hýzlarýný alamayýp "Müesses nizam Trump'ýn seçilmesini istedi o yüzden karþýna doðru düzgün biri çýkarmadýlar" diyenler de...

Bunlarýn hepsine tamam desek de daha geniþ ölçekte Trump'ýn nasýl bir deðiþimin çýktýsý olduðu, nasýl bir memnuniyetsizliðin temsilcisi olarak görüldüðüne bakmak gerek. Þunu da belirtmeliyim; seçimi kazanamasaydý bile Trump'ýn sözcülüðünü yaptýðý konular sönümlenmeyecekti.

Ýþçiler, içinde sol eðilimleri barýndýran Demokratlara deðil de üretimi ABD'ye taþýyacaðým diyen Trump'a oy verdi. Göçmenler baþka göçmen gelmesin diye Trump'a oy verdi. Müslümanlar bile Biden'ýn Ýsrail'e sýnýrsýz desteðine ayar olup çok daha beterini yapabileceði muhtemel olan Trump'a oy verdi. Kadýnlar, Haris'in yüzünü güldürecek desteði ondan esirgedi ama çocuklarý ailelerinden kopartan liberal faþizme karþý Trump'ý destekledi. Sýradan Amerikalý, LGBT dayatmasýna, her þeyi bireyin sýnýrsýz isteklerine indirgeyen ve toplumsal normlarý tanýmayan voke kültüre karþý Trump'ý destekledi.

Bu ABD ile sýnýrlý kalmayacak. Bilindik sýnýflandýrmalarýn, sað sol ayrýmlarýnýn, ideolojilerin baþkalaþtýðý dolayýsýyla parti pozisyonlarýnýn da deðiþtiði bir yeni dönemdeyiz.

Ýkinci düzey ise seçildikten sonra kimlerin ne beklediði ve kimleri neyin beklediði? Herhalde Trump'ýn yeni ABD Baþkaný olmasýndan en çok Zelenski rahatsýz oldu. ABD ve Avrupa'nýn yardýmlarýyla Rusya karþýsýnda direnen Zelenski'nin harçlýðýnýn kesileceði söyleniyor. Sadece Trump deðil esasen Avrupa da savaþýn bitmesini istiyor.

Peki ya Orta Doðu?

Trump sevdiðiyle de sevmediðiyle de langur lungur konuþan biri. Hadi bu özelliðini takmayalým, ama yaptýklarýna baktýðýmýzda o kadar fahiþ þeyler var ki. Kudüs'ün baþkent olarak tanýnmasý, Golan Tepeleri'nin Ýsrail'in topraðý olarak kabul edilmesi, Filistin'e giden yardýmlarý kesmesi vs... Durum Filistin halký için daha iyi olmayacak belli ki.

Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn savaþý bitireceði vaadini peþin peþin hatýrlatmasý boþuna deðil. Trump'ýn Gazze'de ve tüm bölgede kanýn durmasý ve iki devletli çözüm için devreye girmesi adýna Türkiye çaba sarf edecektir.

Tabii bir de bizim ABD ile iliþkilerimiz var, 2003'ten beri mütemadiyen irtifa kaybeden iliþkimiz. Artýk kimsenin laf olsun için bile "stratejik ortaklýk" olarak tanýmlamadýðý iliþkimiz...

"Neden böyle olduk" sorusu ayrý bir yazýnýn konusu.

Lakin bana kalýrsa bugünkü hal eskisinden evladýr. Nitekim Türkiye PKK/PYD ve FETÖ konularýnda ABD'nin dümen suyuna gitmedi. ABD'nin istihbarat örgütünü çökertti. FETÖ'nün sadece Türkiye'de deðil tüm dünyada ABD adýna çalýþtýðýný düþünürseniz bunun ABD'nin ne kadar canýný sýktýðý anlaþýlacaktýr.

PKK-PYD konusunda da Türkiye, ABD'nin planlarýný gerçekleþtirmesine izin vermedi. Türkiye Trump döneminde Suriye'de iþlerin hal yoluna konulmasý adýna bir inisiyatif alabilir. Cumhurbaþkaný Erdoðan'ýn Trump'la en kolay konuþabileceði konu bu bana kalýrsa.

Fakat Ýsrail'in savaþý bölgeye yayma stratejisine yol verilir, Ýran'da bir rejim deðiþikliði hedefe konulursa iþler daha da sýkýntýlý hale gelecektir ve maalesef bu hiç de uzak bir ihtimal deðil.