‘2001’ bekleyenler, boþuna beklemeyin

FED kaynaklý hareketlilik dünya piyasalarý ile birlikte Türk piyasalarýný da etkilerken, “felaket habercileri” þimdiden TV kanallarýný doldurmaya baþladýlar, anlattýklarý “gerçekler” deðil kendi kafalarýndaki kurgular ve aslýnda TEMENNÝ ettikleri!

Sevgili dostlar, bu arkadaþlar “ekonomi patlar, hükümet gider” tezlerini kriz üzerine kurduklarý için algýlamalarý bozulmaya baþlamýþ ve en önemlisi “algýlama ile gerçek arasýndaki” mesafeleri açýlmýþ!

Bu noktada soralým; 2001’de gerçekte ne oldu ve bugün durum nasýl?

Sevgili dostlar, “2001 krizi” diye algýlanan ve “anayasa atýldý” gibi anlamsýz bir etiketle sunulan süreç, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kurumlarýna içeriden-dýþarýdan planlanýp-yönetilen bir diz çöktürme” darbesi olup, “dönemin iktidar sahipleri” baþta olmak üzere birçok þahýs ve kurumun, isteyerek-istemeyerek suça iþtirak etmeleri ile sonuçlanmýþtýr! 2001’de yaþananlarýn “anayasa atýlmasý” ile en küçük bir baðý yoktur! O sadece “iþin paketi” olup, Türkiye “iç-dýþ YERLEÞÝK DÜZEN” tarafýndan her anlamda çarpýlýp, budanýp, boyunduruk altýna alýnmýþ ve “refleks göstermesi” gerekenler, finansal-entelektüel eksiklikleri ve siyasi basiretsizlikleri sonucu maalesef aðzý açýk yaþananlarý seyretmiþlerdir...

Bu noktada yaþananlarý bir daha hatýrlayalým;

1- 1999 yýlýnýn 6. Ayýndan itibaren Türkiye, tarihinin en büyük para-sermaye piyasalarý “manipülasyonuna” muhatap olmuþ ve “AB-IMF” algýlamasý altýnda ÝMKB 100 endeksi 1999-6. Ayýndan baþlayarak 2000-17 Ocak sabahýna kadar “dolar bazýnda” 9 katýna kadar þiþirilmiþtir...

2- Bu giriþ yaþanýrken MB ve Siyasi Otorite “ne olduðunu” idrak edemeyerek veya etmesine raðmen “sessiz-tepkisiz” kalarak, “þiþirme” operasyonuna iþtirak etmiþtir...

3- 2000 yýlý Ocak ayýnda Sermaye Piyasalarý “EN NOKTASINA” deðerken, 17 Ocak sabahý “ÝÇ-DIÞ Yerleþik Düzen’in” BOÞALTMA operasyonu baþlamýþ ve bu süreç 2001-18 Þubat sabahýna kadar devam etmiþtir...

4- 2000-17 Ocak ile 2001-18 Þubat arasýnda ÝMKB endeksi dolar bazýnda 1999 seviyesine dönüp neredeyse “9 kat deðer” kaybederken, Türkiye 10 milyar dolar cari açýk vererek Cumhuriyet Tarihi rekorunu kýrmýþtýr...

5- Bu satýþ ve Türkiye’yi BOÞALTMA sürecinde, sermaye piyasasý takasý 15,3 milyar dolardan 3 milyar dolara inmiþ, hazine bonosu takasý da 13 ayda yarýdan fazla erimiþtir...

6- EN ÖNEMLÝSÝ; Türkiye’den BU BÜYÜK ÇIKIÞ-BÜYÜK SOYGUN olurken; MB ve SÝYASÝ OTORÝTE “sessiz-tepkisiz-eylemsiz” kalarak SUÇA iþtirak etmiþ ve DOLAR kurunu “dalgalanmaya býrakmayarak, sabit-lineer tutarak” SOYGUNCULARA ÝSTEDÝÐÝ KURDAN DOLAR vermiþtir!

7- Bu “fonlama” Cumhuriyet tarihinin en büyük MALÝ SUÇ sürecine, kolektif EN BÜYÜK CEHALETÝN eklenmesiyle veya eylemsizlik yoluyla YOL açmaktýr! Kaç liradan dolar alacaðýný bilen yerli-yabancý spekülatörler, Merkez Bankasý nezaretinde Türkiye’nin varlýklarýný “þiþirme-söndürme” operasyonlarý ile kendi ceplerine transfer ederek Dünya tarihine geçecek BÜYÜK SOYGUN’u gerçekleþtirmiþlerdir... Bu operasyonlarýn yapýlabildiði ülkelerde, yönetenlerin “finansal-entelektüel” birikimlerinin zayýf olmasý ve ne olduðunu anlayamayanlarýn sessiz kalmasý, anlayanlarýn da bazen maalesef iþtirak etmesi en önemli detaydýr!

8- Ýlk dalga sonrasý 2001-21 Þubat öncesi bildikleri dolar kurundan (600,000’lerden) dolara geçenler, “Anayasa atýldý algýlamasý” ile birlikte Siyasi Otorite-Merkez Bankasý nezaretinde ÝKÝNCÝL dalga hareketine baþlamýþlardýr... 600,000’lerden aldýklarý dolarlarý 1,350,000 üstünde satarak ANA operasyon  tamamlanmýþtýr!

9- Ýþin “finansal kýsmý” bitince “Siyasi Manipülasyon” baþlamýþ ve maalesef TÜRKÝYE’nin altýn anahtarý “muhtar bile seçilmemiþ” Derviþ’e  teslim edilmiþtir!

10- Derviþ, “Milli Bakýþlar” eþliðinde 15 günde 15 yasa çýkartmýþ ve maalesef kendisine direnen tek isim olan Enis Öksüz’ün de koltuðunu da altýndan çekerek, almýþtýr!

11- Ýþin en acý tarafý, Türkiye toplumsal olarak yaþananý analiz edememiþ ve iþi yapanlarýn medya yoluyla koyduklarý “anayasa atýldý kriz çýktý” etiketi genel Kabul görmüþ ve bilincimize-bilinçaltýmýza iþlenmiþtir!

Sevgili dostlar, 2001 süreci, ÝÇ-DIÞ-YERLEÞÝK-ÝKTÝDAR odaklarý tarafýndan da “bilerek-bilmeyerek” desteklenmiþ ve içeride de ses vermesi gerekenler tarafýndan sessiz kalýnarak destek olunmuþtur! 2000-2001 dönemi Türkiye’nin en aðýr “mali-siyasi-sosyolojik” suçlarýný içerir ve maalesef bugüne kadar da ne olduðu, neden, nasýl olduðu araþtýrýlmamýþ ve anlaþýlamamýþtýr! 2001 dosyasý “28 Þubat sürecinden ve 94 krizini yaratan 92 sonrasý dönemden ayrý düþünülemez”! Olaya bu açýdan bakýnca 2002’de taçlanarak biten dönem 1992’de Özal’ýn Kürt politikasýný deðiþtirme denemesi ile baþlamýþ ve 1994 krizi, 28 Þubat süreci ve 2001 krizi ile sona ermiþtir!

Son söz: 2003 sonrasý ülkeyi yönetenler kararlý bir þekilde 2001’i de getiren saldýrýya karþý durmuþ ve Türkiye’nin kendi ekonomi politikalarýný “IMF’den de baðýmsýz kalarak” devam ettirmiþlerdir. Bu baðýmsýzlaþma olmasaydý bugün Türkiye, çok sert siyasi-finansal darbeler alabilirdi! Olaya bütün bu gerçek ýþýðýnda bakýnca ve en önemlisi Türkiye’nin son 10 yýlda gerçekleþtirdiði makro ekonomik deðiþim ve geliþimi düþününce; “Türkiye’nin 2001 tipi bir havuzda yine boðulacaðýný” düþünenlerin hava almalarý kaçýnýlmaz!

Önemli not 1: 2001’de 5 milyar dolarda boðduðunuz Türkiye 90 katrilyona 2013’te havalimaný ihalesi yapacak kadar büyüdü! Görün artýk bunu!

Önemli not 2: Bu gece TRT Haber Derin Analiz programýnda “piyasalarda ne oluyor” sorusuna cevap arayacaðýz!