2001 krizini anlayamazsak...

Anlayamazsak, “nereden nereye” geldiðimizi ve “bundan sonrasýný” algýlayamayýz-sorgulayamayýz...

Sevgili dostlar, “arama motorlarýna” 2001 krizi ile ilgili baþvurduðunuzda karþýnýza þu tip cümleler çý-kar; “Anayasa kitapçýðý atýlmasýyla baþlayan ve...”!

Þimdi sýký durun; 2001 krizi “anayasa kitapçýðý atýlmasýyla” baþlamaz, tam tersi “atýlmasýyla biter” ve bitiþ yani “soygun” ilan edilir, alarm zilleri çalmaya baþlar...

Nasýl mý?

Size ispat edeyim... Aþaðýdaki grafiðe lütfen bakýn. Solda gördüðünüz üçgenin alt bacaðý olan kýrmýzý balon 1999 yýlýnýn 11. Ayýndan itibaren baþlar. Endeks deðeri 8,000 civarýnda tutunmaya çalýþýr. Saðda gördüðünüz balon ise 2001 Þubat ayýný gösterir ve endeks deðeri yine 8,000 civarýndadýr. Yukarýda gördüðünüz zirve yani üçgenin üst köþesi 20,617 seviyesidir ve TL bazýnda Cumhuriyet tarihinde görülen en yüksek deðerdir...

Peki bütün bunlar ne anlama geliyor?

Maddeler halinde sorgulayalým;

1- Gördüðünüz 8,000’lerden 20,000’lere geliþin süresi sadece 8 hafta!

2- Bu 8 hafta içinde Türkiye’de çýkan “olumlu haberlerin” iki ana fikri var; 1- Türkiye IMF ile yeni bir anlaþma yapýyor, 2- Türkiye AB’ye tam üye oluyor!

3- Bu 8 haftada yabancý takasý 5 milyar dolardan 14,5 milyara çýkarken, 2000 Ocak yani zirve ile 2001 Þubat yani dip arasýnda yeniden 5 milyar dolara dönüþü 13 ay!

4- Daha açýk yazayým; 15 ay içinde ülke piyasalarýnda o güne kadar yaþanan en büyük “giriþ-çýkýþ” yaþanýyor ve Türkiye 2000 ocak-2001 Þubat arasýnda o tarihe kadar yaþadýðý en büyük cari açýðý veriyor!

Sevgili dostlar, 2001 Þubat ayýnda “anayasa atýldý” krizi çýkmadan Türkiye tarihinin en büyük-giriþ çýkýþýný, tarihinin en büyük cari açýðý eþliðinde yaþýyor ama “idrak edemiyor”! Diðer piyasalarda da durum farklý deðil, þimdi gelin birlikte “TL-Dolar iliþkisine” bakalým;

 

Grafik çok açýk ve “anlayamadýðýmýz” detaylarý ortaya koyuyor. Maddeler halinde sorgulayalým;

1- 2001 Þubat ayýna kadar yani yukarýda gördüðünüz kýrmýzý balon içindeki sürede “1999-2001 Þubat” dolar kuru Merkez Bankasý kontrolünde ve 600 TL civarýnda lineer bir artýþ var.

2- Türkiye 1999-2001 Þubat arasýnda tarihinin en büyük “giriþ-çýkýþýný” yaþarken MB “döviz çýkýþýný” desteklercesine isteyene 600 TL civarýnda istediði kadar dolar veriyor ! Daha açýk yazayým; Türkiye soyuluyor ve MB bu trendi pompalýyor ! 2001 Þubat yani “Anayasa atýlana” kadar sermaye piyasasýnda “10 milyar dolar” cebe koyanlar dolarý kaç liradan alacaðýný biliyorlar !

Sevgili dostlar, “kitapçýk atýldýðý” zaman SOYGUN bitmiþ, paralar MB desteðinde 600 TL’den dolara çevrilmiþ ve Türkiye çoktan terk edilmiþti. Artýk sistemi patlatmak ve “krizi ilan edip” içi boþaltýlan Türkiye’yi “teþhir edip, ortalýðý karýþtýrarak” ortadan kaybolma zamanýydý !

Sonuç : Bu tablolar sonrasý hala “anayasa atýldý kriz çýktý” diyenler varsa onlar için söyleyecek tek cümle var; “idrak edemezsen, her zaman her þeyini elinden alýrlar” !

Son söz: Yukarýda verileriyle anlattýðým soygun tam bir “Finansal Ergenekon tertibidir” ve savcýlar tarafýndan araþtýrýlmasý gerekir ! Bakmasýný bilenlere GERÇEKLER ortada !

Gençlerimize, çocuklarýmýza sahip çýkalým!

Yeni yýl kutlamalarý adý altýnda “alkol etkisiyle” yaþananlarý görünce aklýma aylardýr gerçekleþtirdiðimiz konferanslarda tanýþtýðým, gördüðüm pýrýl pýrýl gençler geldi. Sorun sadece aþýrýya kaçan kutlama deðil. Her hafta sonu “içki-sigara-eðlence “sektörü bu ülkenin binlerce gencini zehirliyor ! O gençler manevi olarak tutunacaklarý bir dala ulaþmadýklarý, “kimlik bulamadýklarý” için bu sektörün elinde eriyip gidiyorlar...

Sevgili dostlar, Baþbakan Erdoðan’ýn bu ülkeye ve insanýna yaptýðý en büyük iyilik “kimlik-maneviyat-duruþ” kazandýrmasý ve örnek olmasý ! Bizler de vatandaþlar olarak ellerimizdeki imkanlar ile bu çabaya katýlmalý ve “çocuklarýmýzý, gençlerimizi” bu sektörlerin tuzaklarýna düþmemeleri için “kimlik taþýyan” insanlar haline getirme yolunda” elimizden geleni yapmalýyýz...Bu noktada þahsým adýna bir adým atmak ve Belediyelere, okullara ve toplantý yapma imkaný olan her kuruma sesleniyorum; salonlarýnýzý bize açýn “üniversitelerde yaptýðýmýz” konferanslarý mahallelere kadar yayalým, hafta sonlarý “sohbet toplantýlarý” düzenleyelim...

Elinde bir kelemi olandan, her türlü imkaný olan herkese sesleniyorum; haydi sizler de kalkýn ve bir adým atýn, inanýn yapacaðýnýz çok ama çok þey var !