2004 MGK’sý ve FETÖ ile mücadele

FETÖ ile mücadele konusunda geçmiþ dönemlere yönelik deðerlendirmeler yapýlýyor. Örneðin 2004 MGK’sýnda alýnan kararlar gibi. Bu olaylarý zamaný ve baðlamýyla birlikte ele almayanlar büyük hataya düþerler. 

28 Þubat sürecinin katý vesayetçi ve müdahaleci ortamýndan sonra iktidara gelen AK Parti ilk yýllarýndan itibaren irtica, gizli gündem, takiyye, Ýslamlaþma gibi dini muhtevalý psikolojik harekât saldýrýlarýna ve (özellikle 2002-2007 arasýnda) ordu içinde kimi kiþilerin hükümeti devirmeye/baskýlamaya yönelik faaliyetlerine maruz kalmýþtýr. 

AK Parti iktidarý, bir yandan toplum kesimlerinin özgürlüklerini geliþtirmeye diðer yandan ise maruz kaldýðý saldýrýlarý savuþturmaya çalýþmýþ, bu arada da asker-sivil iliþkilerini normalleþtirerek ülkede tansiyonu düþürmenin, ülkeyi kalkýndýracak hizmetleri yapmanýn gayreti içinde olmuþtur.

Daha önceki dönemlerde her YAÞ, MGK ve devir teslim törenleri siyasi iktidarla gerilimlerin yaþandýðý ortamlar iken, Erdoðan’ýn samimi-kucaklayýcý tavrý ve milli duruþu sebebiyle suni konularýn deðil önemli memleket meselelerinin zemini haline gelmiþtir.

Demokrat bir kiþiliðe sahip olan dönemin Genelkurmay Baþkaný Hilmi Özkök’ün o dönemdeki dirayetli tavrý birçok olumsuzluðun gün yüzüne çýkmasýný veya netice almasýný engellemiþtir. (Asker-Sivil Ýliþkileri/Kumpastan Darbeye FETÖ kitabýmda bu konularý iþliyorum). Erdoðan da asker-sivil iliþkilerinde dengeli, ölçülü, saðduyulu bir yaklaþým içinde olmuþ, hem demokrasiyi geliþtirmiþ, hem de TSK’nýn geliþimi için büyük gayret göstermiþtir.

Bu baðlamda 2004 MGK’sýna bakmak ve FETÖ ile mücadelede ne anlam taþýdýðýný doðru anlamlandýrmak gerekir. Mesele topu taça veya baþkasýna atmak deðildir.

Ýlk dönemin irtica yaygarasýyla hem belli toplum kesimleri baskýlanmaya hem de AK Parti devrilmeye çalýþýlýyordu. FETÖ burada sadece irtica baðlamýnda bir baþlýktý. 

Taraf gazetesinin 17 Aralýk’tan (2013) üç hafta önce darbe giriþimine zemin hazýrlamak ve cemaatleri hükümete karþý kýþkýrtmak için gündeme getirdiði  ‘Gülen’i ve cemaatleri bitirme planý’ doðru þekilde anlaþýlmalýdýr. 2004 MGK’sýnda alýnan kararlarla tüm dini gruplarýn dinlendiði, fiþlendiði, takibata uðradýðý, Baþbakanlýk Takip Kurulu tarafýndan 28 Þubatvari iþlemlere tabi tutulduðu iddia ediliyordu. Hükümet FETÖ’nün giriþtiði bu kara kampanyaya karþý kendisini savunmuþ (‘yok hükmündedir’ sözüm gibi) ve bu tür haksýzlýklara giriþmediðini söylemiþtir.

Ayný Taraf gazetesi 2009’da ‘Ýrtica ile mücadele eylem planý’ yayýnlayarak askerin hükümeti bitirmeye yönelik çalýþmalar içinde olduðunu yazýyordu. Bu da baþka türlü bir manipülasyondu. 

AK Parti’nin ilk döneminde irtica yaygarasýyla etkisizleþtirilmeye çalýþýlan hükümetti ve AK Parti’nin muhafazakâr camiaya savaþ açmak anlamýna gelecek ve 28 Þubat MGK’sýnýn sonuçlarýný andýracak þekilde hareket etmesi bir intihar olurdu. Cuntacý casusluk þebekesi FETÖ’yle mücadele ile dindar kesimle mücadele birbirine karýþtýrýlmamalýydý. FETÖ’cülerin dindar diye deðil casus, darbeci, örgütçü diye kodlanmasý mücadeleyi doðru zemine taþýrdý.

O dönemin asker aklý toplumdaki irticayý gündeme getirmekten kendi içine yönelik yapmasý gerekenleri layýkýyla yapamamýþtýr. Her YAÞ’ta hangi imam hatipte baþörtülü kýz çocuðu var, nerede Kur’an Kursu açýlmýþ gibi konularý gündeme getirenler TSK’daki FETÖ’yü ýskalamýþtýr.

Baþbakan ve Savunma Bakaný’nýn iki kiþi olarak azýnlýkta olduðu ve teknik hazýrlýðýn askerlerce yapýldýðý YAÞ’larda acaba çoðunlukta olanlar niçin istedikleri temizliði yapamamýþlardýr?

Ordu içinde namaz kýlanlarý büyük suç iþliyormuþ gibi hedefe koyanlar, bu casusluk ve ihanet þebekesini nasýl es geçmiþlerdir?

Ýlker Baþbuð’un dediði gibi Erdoðan bu örgütle neredeyse tek baþýna mücadele ederken, milli güvenlik sorunu denmesine raðmen bir kýsým kurumlar niçin topyekün mücadelede aktif rol oynamamýþtýr?

Erdoðan’ýn her çýkýþýnda “delil isteriz” diye ipe un serenler bu habis yapýyý görememiþler midir?

Geçmiþe yönelik deðerlendirmelerde konularý baðlamýndan koparýrsak haksýzlýk yaparýz. Artýk topu saða sola atmanýn deðil bir bütün olarak mücadele etmenin zamanýdýr.