2008-2010 yýlýnda yazdýklarýmdan bir bölüm

Sevgili dostlarým, 2010 yýlýnda yazdýðým 3 yazýdan birkaç bölümü paylaþmak istiyorum... 

Bir gazeteci olarak gereðini yazmýþým... SADECE BEN DEÐÝL BÝRÇOK ÝSÝM YAZMIÞ VE ADETA FETÖ’YE ÝÞERET ETMÝÞ... 

BÝRLÝKTE BAKALIM; 

YAZI 1 : “...Bu artýk baþka bir þey! Dün öðle saatlerinden itibaren Ergenekon kapsamýnda ifadesi alýnanlarla ilgili haberler arka arkaya gelmeye baþladý... Türkiye 3. Ordu Komutaný Orgeneral Saldýray Berk'in ifade vermeye hatta þüpheli sýfatýyla çaðrýlmasýný sorgularken, amiral seviyesinde yeni ifade haberleri geldi... Sevgili dostlar, bu artýk terör örgütü soruþturmasýný da aþarak Türk Silahlý Kuvvetleri soruþturmasýna döndü! Herkes kanun karþýsýnda eþittir. Hiç kimse yargý baðýþýklýðýna sahip deðildir. Deðildir ama devletin tekelindeki hiçbir güç, yargý baðýmsýzlýðý görünümü altýnda, devlet düzenini bozmak için kullanýlamaz... Sonuç: Elde çok ciddi deliller olmadan, devleti oluþturan makamlarda oturanlar hakkýnda giriþimler yapýlamaz. Böyle adýmlar atýlýyorsa, bunun gerekçeleri ve sebep-sonuç iliþkisi çok ciddi ve detaylý bir þekilde ortaya konulabilmelidir... O makamlar elledik ama yanlýþmýþ, býraktýk denilecek koltuklar deðildir.

Yazý 2:  “...Ya gereðini yap ya da istifa et! Genelkurmay Baþkaný sürekli açýklama yapýyor, vurgu ayný: TSK'ya karþý asimetrik bir savaþ var! Artýk ezberledik; Var... Birileri TSK'ya karþý inanýlmaz bir savaþ içinde... Peki var da sen ne yaptýn diye adama sormazlar mý? Ne yapalým; vatandaþ olarak elimize kazmayý, küreði alýp askere yardýma mý koþalým? Oturulan makam aðlama koltuðu mu? Amaç ne? Þu mesajý vermek mi: Bize saldýrýyorlar, bilin, sizler de bizimle birlikte aðlayýn, bize yeter! Sevgili dostlar, Genelkurmay Baþkaný kusura bakmasýn ama tavrýndan bir vatandaþ olarak hem sýkýldým, hem de umutsuzluða kapýlmaya baþladým! Soruyorum; Size kim saldýrýyor? Nereden yönetiliyor? Bu adamlar kimlere hizmet ediyor? Açýkla Sayýn Baþbuð, açýkla! Sonu kime giderse, gitsin. Üstündeki üniformanýn hakkýný vermenin günü bugün deðilse ne zaman? Gerektiðinde gereðini yapamama durumu nasýl açýklanabilir? Ýþin bir de anlaþýlmasý gereken baþka tarafý var. Daha doðrusu benim anlayýþým þöyle: Ýddialar doðruysa da çok ama çok vahim, doðru deðil ve asker kendini bu kadar savunamama konumundaysa da çok ama çok vahim.”

Yazý 3: “...Karargaha-kozmik odaya ‘hâkim, savcý, polis’ deðil, TBMM inceleme komisyonu girmeliydi.. Demokrasilerde demokratik denetim dýþýnda iþleyen çarklar olamaz. Böyle yapýlar varsa, mutlaka ortaya çýkarýlmalý ve iþleyemez hale getirilmelidir. Olaya bu açýdan bakýnca ‘bir dönem kontrgerilla’ diye bilinen gizli yapýnýn da sorgulanmasý doðaldýr. Doðal olmayan ‘devlet açýsýndan kozmik bilgilerin’ olduðu bir odaya ‘demokrasi algýlamasý’ altýnda ‘hâkim, savcý ve polisin’ girmesidir... Sevgili dostlar, yapýlmasý gereken veya tam tabiriyle doðrusu; TBMM'de bir araþtýrma komisyonu kurulmasý ve incelemenin bu þekilde yapýlmasýdýr”...

Yazý 4: “...Bir subay kaç yýlda yetiþiyor, biliyor musunuz? Ergenekon soruþturmasý kapsamýnda ortaya çýkartýlan, daha doðrusu çýkartýldýðý iddia edilen darbe planlarýndan sonra yeni tutuklamalar oldu... TSK istihbarat birimlerinde ve Deniz Kuvvetleri'nde görevli subaylar gözaltýna alýndý... Darbecilerin, bu zihniyeti taþýyanlarýn ve en önemlisi eyleme dökenlerin ortaya çýkarýlmasýna ve gereðinin yeterli kanýt eþliðinde yapýlmasýna sonuna kadar taraftarým. Ancak desteklemediðim, hatta sonuna kadar karþý olduðum bir gerçek daha var: Medyamýzýn bir bölümü, bu operasyon üzerinden TSK düþmanlýðýný körükleyip, her muvazzaf subay gözaltýna alýnýp tutuklandýðýnda oley çekiyorlar! Onlara göre her subay, potansiyel suçlu ve mutlaka bir þekilde enterne edilmeli!

Sonuç: BU YAZILAR SADECE BÝRKAÇ ÖRNEK... BENÝ ÜZEN NE BÝLÝYOR MUSUNUZ; BEN BU KADAR BAÐIRIRKEN ÞÝMDÝ TV’LERDE KONUÞAN BAÞBUÐ BENÝM KADAR AÇIK BAÐIRMAMIÞ. NEDENÝNÝ ÝNANIN MERAK EDÝYORUM, DAHA DERÝNE ÝNMEMÝZ ÝÇÝN BU KONUDA KONUÞMALI! DAHA ÝLGÝNÇ DETAYLAR DA VAR, PAYLAÞACAÐIM...