2012’ye bir bakýþ

Bu yeryüzü sahnesinde geride bir yýl daha býrakýrken, sanal gerçekliðin bir düzlemi olan sinemada da kimi iz býrakan dönüþümler yaþandý. Gerek dünya gerekse Türkiye sinemasýnda kendi yaþadýklarýmdan hareketle bir tur yapacak olursak, yýlýn baþýnda ve sonunda katýldýðým iki Ýslam ülkesi film festivali bence önemli faaliyetler olarak öne çýkabilir. Ýlki, her yýl genelde Þubat’ýn 1’i ve 11’i arasýnda yapýlan Tahran, Fecr festivali, diðeri Kasým sonu-Aralýk baþý hayata geçen Kahire Film Festivali’ydi. Ýkisi de gelenekselleþen festivallerden Fecr, Kahire’ye göre biraz daha zengin ve yapýcý görünüyordu. Fecr’in itinayla seçtiði dünya sinemasý örneklerinin yanýnda, film marketinin daha esaslý olmasý ve özellikle bu kapsamda Ýran sinemasýndan çalýþmalarý yabancý konuklarý sunmasý ayýrt edici bir özellik olarak görünüyordu. Kahire’deyse, son siyasi konjonktürden olsa gerek, marketin organizasyonu oldukça zayýftý, halbuki Arap dünyasýnýn merkezi olmasý hasebiyle, en azýndan bütün Arap ülkelerinden en güçlü katýlýmýn beklentisi vardý. Yine de gösterimler arasýnda müslüman sinemadan bazý keþifler de az kazaným sayýlmazdý.

***

Bizdeki bir festivalle ilgili belirtimlerimden sonra yaþadýðým polemiklerse bu yýlýn diðer bir, herhalde yaþanmasý gereken geliþmesiydi. Kiþinin arz küresinde durduðu yerle ilgili olan tartýþmalar da umarým getirileri açýsýndan olumlu olmuþtur. Bu yýl da zamanýn her diliminde olduðu gibi sinema dünyasýndan kayýplarla geçti. Yönetmen ve yapýmcý Hidayet Pelit, klasik Yeþilçam yapýsýnýn direklerinden biri olarak bu dünyadan göçtü. Eyüp Halit Türkyazýcý, benim Darüþþafaka’dan ‘78 dönemi sevgili arkadaþým, yine sinemamýzýn fikir platformundan bir baþka kaybýmýzdý. Türk sinemasýnýn kurucu isimlerinden, kendine özgü diliyle öne çýkan Metin Erksan bu alemden kalýcý mekana geçen bir isim olarak kervandaki yerini aldý. Aslýnda çok zayýf bir varlýk olan insan temsilcileri bizlerse hayatý gittiði yere kadar sürdürmeye çalýþýyoruz.

Kendine özgü tarzýyla sinema yazarlýðýný devam ettiren Ali Murat Güven’in bu kariyerini tartýþmalý bir þekilde býrakmasý, yýlda iz býrakacak bir diðer geliþmeydi. 

Filmlerden karma olarak öne çýkanlar ise Artist, Fetih 1453, Hugo, Ateþin Düþtüðü Yer, Uzun Hikaye, Bulut Atlasý oldu. Antalya Film Festivali’nde ilginç bir tavýrla karþýlaþan Ateþin Düþtüðü Yer’in Montreal’de birincilikle ödüllendirilmesi yine tarihe geçti. Anadolu’da katýldýðým iki sinema faaliyeti, Kayseri, Erciyes Üniversitesi Belgesel ve Kýsa Film Festivali ve Tokat, Gazi Osman Paþa Üniversitesi Sinema Buluþmasý, bu topraklarýn ruhunun yeþerdiði ortamlardaki sinema algýsýný duyumsamak bakýmýndan oldukça önemliydi.

Dünyanýn en yoksul ülkelerinden Nijer’de TESÝYAP’la beraber gerçekleþtirdiðimiz Türk Film Haftasý bence yýlýn kayda deðer etkinliklerinden biriydi. Sinemanýn evrensel insani deðerlerinin gerçekte insanlýða bile merhem olabileceðinin idrak edilmesi aslýnda ne büyük kazaným olurdu. Nefsani sinemayla irfani sinema ayrýmlarýnýn yapýlmasý gerektiðine inanýyorum. Son olarak, Ekonomi Bakanlýðý’nýn yerli filmlerin yurtdýþýndaki satýþý ve tanýtýmý yönünde getirdiði yeni destekler, sinema sanayiine önemli bir katkýdýr diye düþünüyorum.