2013 gezegenimiz için umut yılı mı?

Kaçınılmaz sona yaklaşıyoruz... Bu yüzden resmi düzeyde bile uyarılar sıklaştı. Bir yandan da hiçbir zaman çok geç değildir mantığıyla önlem alınması için baskı oluşturulmaya çalışılıyor. 21 Aralık’ta kıyamet kopacağına dair bir kaygım olduğunu sanmayın sakın! Mayalar kusura bakmasın, dünyanın sonu bu haftasonu gelmeyecek...

Bir kuyruklu yıldız, çok büyük bir meteor falan çarpmadıkça hızlı bir ölüm de olmayacak gezegenimizinki... Üzerindeki asalak sürüsü olan bizler bütün kaynaklarını eminceye dek dayanacak, korkarım. Yavaş yavaş işkenceyle öldürüyoruz gezegenimizi.

Dünyanın dört bir yanında, en yoksul ülkelerde dahi doğal kaynakları sorumsuzca tüketen ve gezegeni yıpratan bir hayat tarzı yaygınlaşıyor. Ama hala temel sorunumuz susuzluk ve kıtlık. Bu nedenle Birleşmiş Milletler 2013’ü hem Su İşbirliği hem Quinoa yılı ilan etti. UNESCO ise Dünya Gezegeni Matematiği Yılı http://mpe2013.org/ tercihinde bulundu.

Su İşbirliği temiz içme suyu ve tarım için sulama amaçlı ortak çalışmaları kapsıyor. Suyun, sadece kaynağının bulunduğu toprağın özel ve tüzel kişilik olarak sahiplerine değil bütün gezegene ve canlılara ait olduğunu vurguluyor. Suyun adil biçimde, ortaklaşa kullanımının kaçınılmaz olduğuna bir kez daha dikkat çekiliyor.

Quinoa, Güney Amerika’da, And Dağları civarında yetişen, besleyici tohumları bulunan otsu bir bitki. Bir tahıl türü değil ama taneli meyveleri pirinç ve bulgura alternatif olarak kullanılıyor. İspanyol işgalciler “yerli yemeği” diye küçümsemiş quinoa’yı, onun yerine buğday yetiştirmeye yönlendirmiş kölelerini. İnkaların kutsal saydığı ve ayinlerinde kullandığı bir bitki olması nedeniyle quinoa tarımını fazla “pagan” bulup teşvik etmemişler. Kabuklarından da temizlik malzemesi elde edilebilen quinoa’nın kıymetine bu yıl özellikle dikkat çekilecek.

UNESCO’nun ilan ettiği Dünya Gezegeni Matematiği / MPE2013 teması ise olabildiğince geniş bir çerçevede ele alınıyor. İklim değişimi ve sürdürülebilirlik kavramlarının yanı sıra jeofizik, ekoloji, epidemiyoloji, biyoçeşitlilik ve gezegenini insanlar tarafından tanzimini de kapsıyor. Bu amaçla kurulan www.mpe2013.org sitesinde Dünya Gezegeni Matematiği’nin amaçları ve dört teması sıralanmış.

Dünyadaki temel sorunları belirlemeyi ve çözmeyi; her düzeyde eğitimcinin dünya hakkındaki konularla ilgilenmesini teşvik etmekle halkı matematik bilimlerinin gezegenimiz için mücadelede oynayabileceği rol hakkında bilgilendirmek amaçlar olarak sayılmış. MPE2013’ün dört teması da şöyle sıralanıyor:

-Keşfedilecek bir gezegen: Okyanuslar, meteoroloji ve iklim, yer kabuğu işlemleri, doğal kaynaklar, güneş sistemleri.

-Yaşamı destekleyen bir gezegen: Ekoloji, biyoçeşitlilik, evrim.

-İnsanlar tarafından tanzim edilen bir gezegen: Politik, ekonomik, sosyal ve finansal sistemler; ulaşım ve iletişim ağlarının düzenlenmesi; kaynakların yönetimi, enerji.

-Tehdit altında bir gezegen: İklim değişimi, sürdürülebilir kalkınma, salgınlar; istilacı türler, doğal afetler.

Konuya aşina olanların müstehzi gülümsemelerini görür gibiyim... Benim de açıkçası ne milli ne küresel resmi örgütlenmelerin ve onların bürokrasilerinin bu gibi girişimlerine hiç inancım yok. İnsanların ezici çoğunluğunun “Benden sonra tufan” mantığıyla yaşayıp gittiğinin ve işin ucunda kısa vadeli ekonomik çıkar olmadıkça kimsenin bir şeyi umursamadığının, o çıkarın da her yerde her daim “ayrıcalıklılar”ın lehine işlediğinin farkındayım... da işte hep bir umut var içimde.

Bir kürenin üzerinde yaşıyoruz. Orasına burasına sınır çekmekle bir vatan belirlediğini sanan ve sadece o sınırlar içinde kalan yeri sahiplenip seven insanların en azından bir kısmı uyanır diye umuyorum. Ülke sınırları dahilinde iklim değişimi, kasırga, sel, kuraklık, çölleşme, erozyon, deprem, salgın hastalık ve kıtlığı yasalarla yasaklamayı da deneyebilirler, alternatif olarak.