Bir ara bir dedikodu çýktý, Cumhurbaþkanlýðý seçiminin rüzgarýyla AK Parti genel seçimleri 2014 Sonbaharýna alabilir dendi ama AK Parti kendi sözünden çýkmadý, erken seçim yapmýyor.
Belki, seçimlerin bir aya önceye, Mayýs 2015’e alýnmasý söz konusu olabilir ama bu da bir erken seçim sayýlmaz.
Benim kanaatim 2015 genel seçimlerinin Cumhuriyet tarihinin en önemli seçimi olacaðý istikametinde.
Bu seçimlerden çýkacak sonuçlara göre ülkemiz Türkiye ya 2023 ve daha ötesine yönelik olumlu bir sürece girecek ya da çok eðik bir zeminde hýzla kayarak uçuruma doðru yuvarlanmaya baþlayacak.
Seçimleri hangi partinin kazanacaðý, kimin hükümet kuracaðý bir anlamda çok da önemli deðil.
2015 seçimlerinin önemi tamamen yeni bir anayasa yapýp yapamayacaðýmýza endeksli.
Türkiye 2015 seçimleri sonrasý yeni, evrensel hukuk ilkeleriyle bire bir uyumlu, ülkeye yabancý kaynak giriþini özendirecek yani büyümenin yeniden yüzde altýlara ve üzerine çýkmasýný saðlayacak bir anayasa yapmak zorunda.
Bu zorunluluk yerine getirilemez ise Türkiye çok karanlýk bir döneme adým atabilir.
Karanlýktan kastým, düþük büyüme, büyük toplumsal huzursuzluklar, hukuk devleti açýðý.
2015 seçimlerine katýlacak tüm siyasal partilerin bu durumu iyi görmeleri gerektiðini düþünüyorum, bu potansiyel karanlýk ortam en büyüðünden en küçüðüne kadar partilere, siyasi yaþama hayýrlý olamaz.
2015 seçimlerine þurada yedi ay kadar bir süre kaldý.
Bu süre zarfýnda partiler yeni anayasa projelerini detaylandýrmalý, bu projeleri hayata geçirmek için nasýl koalisyonlar içine girebileceklerini seçmene çok sarih olarak anlatmalý.
2015 seçimlerinden yeni bir anayasa yapabilecek monoblok bir siyasi çoðunluk da çýkabilir.
Bu muhtemel, potansiyel monoblok siyasi çoðunluk da anayasa projesini ASLA VE ASLA HSYK-Baþkanlýk sistemi parantezine sýkýþtýrmamalý, potansiyel çoðunluk öyle isterse bunlar da olabilir, hatta olmalý ama HSYK-Baþkanlýk sistemi deðiþiklikleri genel anayasal reformun sadece küçük bir bölümü olmalý, yeni anayasanýn ruhu deðiþmeli, evrensel hukuk ilkeleri ile bire bir uyum saðlanmalý.
Bu konuyu sayýsýz kez yazdým, 2015 sonrasý ekonomik büyümenin motoru hukuk, hukukun motoru da yeni anayasa ve uluslararasý temel hak ve özgürlükler sözleþmeleri olacak.
“Evrensel hukuk ilkeleri bize bol gelir, biz bize benzeriz, Türkiye’nin özel koþullarý öyle gerektiriyor” gibi aptallýklardan uzak bir anayasa yapamaz isek hukuk devleti inandýrýcýlýðýný yitirir.
Hukuk devleti inandýrýcýlýðý yaralý bir ülkeye de kimse, yerli ve yabancý, yatýrým yapmaz.
Yatýrým olmayýnca da büyüme olmaz ve büyümenin olmadýðý ortam da her felakete gebedir.
2015 seçimleri olaðanüstü önemi haiz, kýrk, elli senelik geleceðimizi belirleyecek bir seçim olacak.
Yeni bir anayasa hedefi, evrensel hukuk ilkeleriyle bire bir uyumlu bir anayasa hedefi her türlü siyasi tartýþmanýn ötesinde, ortak bir hedef olmalý.
Cumhurbaþkanlýðý yüce makamý, siyasi partiler, yeni TBMM kompozisyonu çok önemli sýnav verecekler seçim sonrasý.