2019’a mý 1999’a mý girdik

Bir haberin baþlýðýna bakýyorum bir cep telefonundaki tarihe… 

Bir haberin baþlýðýna bakýyorum bir cep telefonundaki tarihe… 

Bir haberin baþlýðýna bakýyorum bir cep telefonundaki tarihe… 

Tamam gözlerim o kadar iyi görmüyor, gözlükle ve gözlerimi kýsarak tekrar bakýyorum, evet rakamlara tekrar bakýyorum, ah evet sondaki 9 rakamýný gördüm! 

9 tamam da haberin baþlýðý beni hangi yýla girdiðimiz hususunda tereddütte düþürüyor; 2019’a mý girdik 1999’a mý? 

2019’a girdiysek böyle bir baþlýk, böyle bir vak’a olmamalý, yaþanmamalý! 

Þâyet1999’a girdiysek o zaman gazetede yazan ‘normal’ bir vak’a, darbe süreci devam ediyor, zamanýn ruhuna uygun! 

Sizin oralarda nasýl derler, hýmmmm “Flashback” miydi, zaman içinde gelgitler yaþarken gözüm karþý koltukta oturan hanýma takýldý. 1999’a girmiþ olsak benim cezaevinde olmam gerek, 2019’a girmiþ olsak gazetede böyle bir haber okumamam gerek! 

Fesübhanallah… 

Lâ havle velâ kuvvete… 

Yaþadýðým þaþkýnlýkla bildiðim tesbihatlarý dilimde deveran ettirirken aklým baþýma geldi. Kendi kendime, “Oðlum Yakup, koskoca devlet bile kadýnýn beyanýný esas alýrken düþtüðün bu girdaptan seni ancak ve ancak hanýmýn kurtarýr. Bak karþýnda oturuyor, sor ve kurtul!” 

Ýç sesimi mantýklý buldum ve hanýma mâkul bir ses tonuyla seslendim: “Hanýmým, biz hangi yýla girdik?” 

Okuduðu Yasin-i þerif cüz’ünden kafasýný kaldýrýp ters ters baktý, derinden bir “Fesübhanallah” çekti ve Yasin-i þerif okumaya devam etti! 

“Yahu söylesene sultaným, biz hangi yýla girdik, 3 kuruþluk aklýma var onu da kaybedeceðim!” 

Okunmasýnýn kesilmesine sinirlenen haným cüz’den kafasýný kaldýrýp, devlet ciddiyetini hissettiren bir ses tonuyla beyanda bulundu: “2019’a girdik!” 

Ve arkasýndan ekledi: “Sen benimle dalga mý geçiyorsun!” 

“Hâþâ devletlüm, hâþâ sultaným, seninle deðil dalga geçmek böyle bir þeyi aklýma getirmekten bile kendimi men ederim! Yalnýz birileri bizimle fena dalga geçiyor.” 

Hiddetle “kim” dedi, “nasýl” dedi. 

1999-2019 ikilemini atlatýnca dilimin baðý çözülen benbaþladým haberi okumaya: “CHP istediði için Çanakkale’de Cahit Zarifoðlu’nun kitabý okuma listesinde çýkartýldý. Bir süre önce Çanakkale Ýl Milli Eðitim Müdürlüðü’nün düzenlediði “Kitap Okuma Yarýþmasý” kapsamýnda lise öðrencilerine “Okunmasý Zorunlu” olarak tavsiye edilen Cahit Zarifoðlu’nun kitabý, CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan tarafýndan Meclis taþýnmýþ ve Milli Eðitim Bakaný Ziya Selçuk’un cevaplamasý için Meclis Baþkanlýðý’na soru önergesi vermiþti. Ceylan, Bakanlýðýn konuyla ilgili yazýlý açýklama yaptýðýný bildirdi. 

CHP’li Ceylan, Milli Eðitim Bakanlýðý tarafýndan yapýlan yazýlý açýklamada, kitabý seçen komisyonun yerine yeni bir komisyon oluþturulduðunu ve yeni komisyonunun Kemal Tahir’in “Esir Þehrin Ýnsanlarý” adlý kitabýný tavsiye listesine aldýðýný duyurdu. Ceylan, Bakan Selçuk’un bahse konu kitabýn tavsiye listesine alýnmasýyla ilgili olarak, inceleme ve soruþturma baþlatýldýðýný bildirdiðini söyleyerek, “Bu kitabýn seçilmiþ olmasý bile trajik bir durumdur ve Milli Eðitim’in getirilmek istendiði noktayý göstermektedir. Takibimiz olmasa bu kitap öðrencilere daðýtýlacaktý” diye konuþtu.” 

Bu sefer haným þaþkýnla sormaya baþladý, “Ýktidarda CHP mi var?”, “Ülkeyi kim yönetiyor?” 

“Yok hanýmým, ne CHP’si, ülkeyi 16 yýldýr Ak Parti yönetiyor” deyince þaþkýnlýðý artarak yasaklanan kitabýn adýný sordu; “Bir Deðirmendir Bu Dünya”! 

“El hak doðrudur, bir deðirmendir bu dünya, diþlilerine takýlan kimleri öðütmedi ki bizleri de öðütmesin” demesiyle Yasin-i þerif cüz’ünü kapatýp “El Fatiha” demesi bir oldu! 

Abdest tazelerken mýrýldanmasý salona geliyordu, “Yoksa biz 1999’a mý girdik”!..