2020’ye kadar ABD stratejileri

ABD Savunma Bakanlýðý’nýn dört yýllýk Savunma Gözden Geçirme ve Askeri Konuþlanma Planý 2020 yýlýna kadarki ABD politikalarý hakkýnda önemli ipuçlarý sunuyor.

Savunma harcamalarýnda yaklaþýk 600 milyar dolarlýk kesintiye gidileceði öngörüsüyle kaleme alýnan rapora göre, ülke savunmasý için öncelik füze savunma yeteneklerine verilmiþ. Tehdit olarak ise Ýran ve Kuzey Kore gibi bölgesel aktörlerin balistik füzeleri gösterilmiþ. Bu tür oyunculardan gelebilecek tehditleri ülke sýnýrýna gelmeden bertaraf etme amacýyla karada konuþlu önleme füze sistemlerinin 30’dan 44’e çýkmasý ve baþta Japonya olmak üzere bazý yerlere ikinci gözetleme radar sistemlerinin yerleþtirilmesi öngörülmüþ.

Siber savunma, ülke güvenliði kapsamýnda altý kalýn biçimde çizilen bir diðer konu. Bir yýl içinde Siber Görev Kuvveti oluþturulmasý hedefleniyor ve að alanlarýnýn alt yapýlarýnýn daha sýký koruma altýna alýnmasý öngörülüyor.

Sadece bu bilgilere bakarak bile, ABD’nin kendisini öncelikle havadan ve siber alemden gelecek saldýrýlara göre konumlandýðý söylenebilir. Demek ki bundan böyle esas mücadele bu alanlarda olacak. Yani biz hala “yere” bakarken ABD çoktan “göklere” uzanmýþ.

Küresel planlama

Hem bu alanlardaki yeteneklerini arttýracak hem de savunma harcamalarýnda indirime gidecek olan ABD’nin, bunu nasýl yapacaðý da raporda ele alýnmýþ. Düzenli kara ordusu ve yedeklerinde indirime gidilecek, hava ve deniz kuvvetlerinde “yenileþtirmeler” yapýlacak ve paralar daha çok yeni nesil radara yakalanmayan savaþ uçaklarýnýn geliþtirilmesiyle siber yeteneklerin artýrýlmasýna harcanacak.

Kýsacasý hantal, tehditlerle doðru orantýlý olmayan ne varsa küçültülecek onun yerine uçan kuþtan alýnan her nefesten haberdar olacak hava ve deniz sistemleri ile araçlarýna öncelik verilecek.

Söz konusu önceliklerin de oldukça maliyetli olduðu hatýrlatýlmalý. Ancak rapora göre ABD buna da bir çözüm üretmiþ; ortaklýlar kurulmasýný esas almýþ. Yani maliyetin, sorumluluðun ve güvenliðin paylaþýmý benimsenmiþ.

Ortaklýðýn geliþtirileceði öncelikli yerler, Avustralya, Japonya, Güney Kore, Filipinler ve Tayland. Ardýndan savunma sistemleri ve siber güvenlik konularýnýn geliþtirilmesine yardýmcý olunacak ülkeler geliyor; bunlar da Singapur, Malezya ve Vietnam.

Afganistan’ý daha çok Afganlýlara býrakmayý, onun yerine Pakistan’ý destekleyip Hindistan’ý daha fazla kazanmayý amaçlayan bir ABD olduðu da belirtilmeli.

Öncelikli bölge

Açýkça belirtilmemiþ olsa da ABD çatýþma, iç savaþ ya da terör olan yerlerde bizzat bulunmayý katiyen öngörmüyor; onlarý uzaktan denetlemeyi ve sýnýrlamayý tercih ediyor. Bu çerçevede Körfez’deki askeri varlýðýný azaltmayacak olmakla birlikte, ABD için Ortadoðu’daki çatýþmalar öncelikli görülmüyor.

ABD, Ortadoðu’yu güvendiði müttefik ve ortaklarýna emanet etmeyi, kendisi terörist kovalayacaðýna müttefiklerinin bu iþi yapmalarýný tercih ediyor. Tabi gerekli “bilgi”leri vererek.

Ýlan edilen plan, ABD’nin  esas rakiplerinin büyük ve geliþmiþ ülkeler olduðunu gösteriyor. Avrupa’da özellikle Birleþik Krallýk ile iliþkilerin daha da geliþtirileceðine vurgu yapýldýðýna göre rakip ülkeler arasýnda Rusya, Çin ve içinde Ýngiltere’nin bulunmadýðý bazý Avrupa ülkeleri var. Öncelikli bölge ise Pasifik.

Anlaþýldýðý kadarýyla ortaklýklarýný geliþtirme amaçlarýndan birisi de Ortadoðu ve Pasifik’teki ülkelerin rakipleriyle yakýnlaþmalarýna engel olmak. Kýsacasý ABD, “kuzeydeki” ülkelerin kuzeyde kalmalarýný, güneye ancak kendileri yoluyla inebileceklerini, arada kalan ülkelerin de artýk bir tercih yapmalarýný öngörüyor.