2023 hedefleri için Başkanlık sistemi şart

AK Parti 4. büyük kongresinin bir cümleyle özetini çıkarmamız gerekseydi, herhalde ‘2023 için daha çok demokrasi ve daha çok özgürlük vaat eden yeni reform haritası ve bu reformları hayata geçirecek, adalet, güven ve istikrar üreten bir sistem değişiminin acilen yapılması gerektiği’ şeklinde olurdu.

Artık, Türkiye’nin yürüyeceği yol haritası bellidir. Bugüne kadar önemli değişim adımları atan Türkiye, bundan sonra da en kritik sorunlarını AK Parti ile aşacaktır. Şu anda, Türkiye’nin geleceğini şekillendirebilecek bir başka siyasi aktör de zaten ortalarda yoktur.

İster bir vatandaş, isterse bir gazeteci olarak bakalım, asgari 15 yıllık periyotta Türkiye’nin yönetiminde ve siyasi geleceğinde Tayyip Erdoğan olacaktır. Ayrıca, millet teveccühü açısından da baktığımızda kimse Erdoğansız bir Türkiye düşünmüyor.

***

Şimdi, 2023 hedeflerine yürüyen Türkiye’nin önünde hem yeni bir fırsat hem de bir zorunluluk var. Türkiye, acilen başkanlık, yarı başkanlık ve partili cumhurbaşkanı konusunu tartışmalıdır.

Çünkü, bölgesel bir güç haline gelen bir Türkiye’nin 2023 hedeflerini hayata geçirebilmesi için sistem değişimi zorunlu hale gelmiştir. Ayrıca da, 2014 yılında cumhurbaşkanını halkın seçeceği bir sistemin yeni parametrelere ihtiyacı vardır. Kaldı ki, cumhurbaşkanını halkın seçmesini öngören referandum, fiili bir durum yaratmıştır.

Kabul edelim ki, 2014’te asgari yüzde 51 oyla seçilecek bir cumhurbaşkanı, zaten fiilen yarı başkan statüsünde bir cumhurbaşkanı olacaktır. Dolayısıyla, sistemin yeni bir krizle karşı karşıya kalmaması için, sistem değişimi zorunluluk haline gelmiştir.

Evet, AK Parti 2002’de iktidara geldiği günden bu yana, geçmişte en küçük siyasi tartışmayı bile “rejim” tartışmasına dönüştüren Türkiye’yi korkularından kurtararak, adeta bir ‘istikrar adası’na dönüştürdü. En önemlisi de, tıkanan sistemin oluşturduğu bataklıkları kuruttu. Ama unutmayalım ki, bütün bunları büyük halk desteğine sahip, güçlü bir AK Parti iktidarı gerçekleştirdi.

Bu çerçevede, siyasi tarihimizde yaşanan talihsiz ve kayıp yılları hatırlatmakta yarar var. Biliyoruz ki, geçmişte hızlı karar alabilme refleksini kaybetmiş, parçalı ve zayıf hükümetler, her türlü antidemokratik müdahalelere açık olmuşlar, vesayetçi anlayışların gölgesinde kalmışlardır. Topluma büyük bedeller ödeten siyasi, ekonomik ve toplumsal krizlerin böyle dönemlerde tırmanışa geçtiğini de unutmayalım.

AK Parti kongresinde, 2023 hedeflerine yönelik olarak topluma deklare edilen 63 maddelik reform yol haritasının hayata geçirilebilmesi için, istikrarlı, etkin, güçlü ve tek başlı bir yürütmenin olduğu, cesur ve hızlı kararların alınabildiği yeni bir sisteme geçilmesi zaruri hale gelmiştir.

Kongrede açıklanan “AK Parti 2023 siyasi vizyonu”nda, yeni sisteme ilişkin açık, net ve kesin ifadeler yer alıyor: “AK Parti, Türkiye’nin siyasi sisteminde yapısal bir sorun olduğunu düşünmekte, buna yapısal bir çözüm bulmak gerekliliğine inanmaktadır. Onun için başkanlık, yarı-başkanlık veya partili cumhurbaşkanlığı tercihlerinden birinin seçilip uygulanması şarttır.”