23 Haziran, 1 Kasım gibi olur mu?

Şimdi soru şu: 23 Haziran, AK Parti açısından 7 Haziran’dan 1 Kasım’a geçiş gibi olur mu? O süreçte sağlanan başarı tekrarlanır mı? 

CHP açısından, İmamoğlu için “mağduriyet” algısı üzerine kurulan seçim stratejisi tutar mı? 

23 Haziran’da sonuca etki edecek önemli bazı faktörler var. 

Binali Yıldırım ile Ekrem İmamoğlu arasındaki son farkın 13.729 olduğunu hatırlatarak bu faktörleri sıralayalım. 

Birincisi, 31 Mart’ta geçersiz ve iptal edilen oyların sayısı 319.500. Bu defa sadece büyükşehir belediye başkanlığı seçimi ve yarışacak esaslı 2 aday olduğu için geçersiz ve iptal oylar çok azalacaktır. 

Üstelik sandık kurulları değiştirileceği için oy hırsızlığına karşı teyakkuz halinde olunacaktır, Belki de en önemli faktör budur… 

İkinci faktör, 31 Mart’ta sandığa gitmeyen seçmen sayısı 1 milyon 794 bin. 

İşte bu seçmenlerin ikna edilmesi, seçimin sonucunu çok etkileyecektir. 

Kanaatim, AK Parti, sadece yaptığı büyük hizmetleri çok güzel sunumla anlatsa epey ikna edici olur. 

Üçüncü faktör, diğer partilerin 23 Haziran için aldığı kararlardır. Adayını çeken var, çekmeyen var. 

Yıldırım ve İmamoğlu arasındaki farkın 13.729 olduğunu bir daha hatırlatarak bu konunun altını çizmek gerekiyor. 

Saadet Partisi’nin adayını çekmeme kararı önemli. 31 Mart’ta SP adayı 103.300 oy aldı.  

SP’nin adayını çekmemesi konusunda CHP’nin temenni ve beklentileri oldu. 

Bunun sebebini anlamak zor değil. Saadet Parti tabanının, kendi adayları olmadığında Binali Yıldırım’a meyil edecekleri düşünüldü. 

DSP adayını çekti. (DSP adayı 31 Mart’ta 30.817 oy aldı.) 

Ancak İmamoğlu’nun desteklenmesi kararını almadılar. 

DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Yeni Şafak yazarı Faruk Aksoy’a aynen şunları söyledi: 

“DSP demek, milli hassasiyet demektir. FETÖ’cülerin Amerika’dan, PKK’lıların Kandil’den, HDP’lilerin de Meclis’ten destek verdiği birine… O birisi kim olursa olsun… DSP kurumsal olarak destek vermez, veremez…” 

Bağımsız Türkiye Partisi, adayı hakkında henüz bir açıklama yapmadı. (27.238 oy almıştı) 

Demokrat Parti, adayını çekti. (22.544 oy almıştı) Kimi destekleyecekleri konusunda bir karar açıklamadılar. 

Vatan Partisi 23 Haziran’daki seçime katılıyor. (17.377 oy almıştı) 

Türkiye Komünist Partisi (TKP) İstanbul adaylarının, seçime katılmayacağını açıkladı. (10.492 oy almıştı) Nihai kararlarını (ki İmamoğlu’nun destekleneceği yönünde olacağı tahmin ediliyor) daha sonra vereceklermiş. 

Dördüncü faktör, sandığa gitmeyen muhafazakâr Kürt seçmenlerin, 23 Haziran’da AK Parti lehine sandığa gidip gitmeyecekleri. 

Beşinci faktör de “küskün” oldukları ifade edilen AK Partililerin bu defa “İmamoğlu projesi”ni görüp; meselenin İstanbul’a belediye başkanı seçmek olmadığını kabul edip etmemeleridir. 

Elbette bu faktörlerin dışında sınırlarımız ötesinde, bilhassa Suriye’deki gelişmeler etkili olabilir. 

Ekonomik sıkıntılar, döviz/kur üzerinden devam ettirilecek saldırılar başka bir faktör… 

Şahsen, 7 Haziran’ı 1 Kasım başarısına çeviren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir seçim zaferi daha kazanacağına inanıyorum. 

İmamoğlu hamlesine, bir Batı projesi olarak bakıyorum. 

İstanbul’da kazanırlarsa, arkasından erken seçim baskısı gelecektir. Abdullah Gül ve Ahmet Davutoğlu’nun adının geçtiği yeni parti de aynı projenin parçasıdır. 

Projenin adı; Erdoğansız Türkiye’dir…