Mütefekkir Sadýk Albayrak’ýn seneler evvel istifade ederek okuduðum “41 Orijinal Belge Iþýðýnda Eski Ýstanbul'da Sosyal Hayat ve Çevre” kitabý, düzenlenmiþ haliyle yeniden okurlarla buluþtu… Hem Türkçe hem Arapça hem de Ýngilizce olarak. Takdim yazýsýný Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan yazdý. Kitabýn ilk baskýsýný da zaten Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý döneminde bizzat Erdoðan yaptýrmýþtý. Bugün içinde yaþadýðýmýz o güzel Ýstanbul, nasýl yüzlerce yýl muhafaza edilmiþ anlamak için bu eser gerçek anlamda bir deðer. Özellikle de tam yerel seçimler öncesi, büyükþehir ve ilçe belediyelerine aday olan kim varsa önemle tavsiye ediyorum. Mesela Sadýk Albayrak’ýn kitaba konu ettiði 41 belgeden biri. 1 Eylül 1790 tarihli bir askeri mahkeme tutanaðý. (3. Selim dönemi) “….Esnaf çarþýsý ve bitpazarýndaki esnaflar, buralarda açýk arttýrmayla satýlan çeþitli eþya ve metrukatý (ölen birinden kalan mallar) kendi aralarýnda gizlice anlaþarak düþük fiyatlarla satýn almakta, mallarý seçip ayýrmakta, diðerinin verdiði fiyatýn üçte biri fiyatla satýn aldýktan sonra baþka bir yerde yeniden müzayede kurup farklý fiyatlarla satmaktadýr.. Hem malý satýn aldýklarý kiþiyi hem de yeniden sattýklarý kiþileri zarara uðratmaktadýrlar. Kendileri de iki misli kâr etmektedirler.” Suçlama bu. Yani iddianame. Peki karar neymiþ? Gelin ona da bakalým. “Bu haram fiili iþlemeye cesaret edenlerin araþtýrýlarak bulunmasý, tutuklanarak terbiye edilmesi konusunda Padiþah’ýn kesin emri olduðunu biliyorsunuz. Buna raðmen buna cesaret edenlerin tutuklandýktan sonra dükkanýnda bulunan ve sahip olduðu bütün eþya ve mallarýn devlet hazinesine kalmasýna, kendisinin de Magosa Kalesi’ne hapsedilmesine karar verilmiþtir.” Bugünün piyasa manipülasyoncularýnýn bundan 230 yýl önce de var olduðunu gösteren çok önemli bir belge. Bir belgeyi daha nakledelim buraya. Tadýmlýk. 23 Mayýs 1782 tarihli Üsküdar Mahkemesi tutanaðý.. (1. Abdülhamid dönemi) Ýddia þöyle; “Allah-ü Teâlâ’nýn hikmetiyle zuhur eden çekirgelerin kovulmasý için sýðýrcýk kuþlarý getirtilmiþtir. Bu kuþlar, zaman zaman avcýlar yahut baþka kiþiler tarafýndan ateþ edilmek suretiyle rahatsýz edilmektedirler. Buna bir çare…” Mahkemenin kararý; “Üsküdar kadýsý ve Bostancý Baþý Aða marifetiyle Üsküdar, Haydarpaþa ve Fener ustalarýna (saray görevlilerine yani) adý geçen yerin Subaþý’na (güvenlik amirine) tembih edilerek bundan sonra gereksiz yere tüfek ve piþtovla ateþ edilmesin. Emir ve ferman merhametli Sultanýmýz hazretlerinindir…” Muhteþem bir tarih turu. Okuyanýn ufkunu açýyor. O yýllardan bu tarafa bakabilmek için bulunmaz nimet. Bu vesileyle de kalemini özlediðimiz Sadýk Albayrak’ý selamlamýþ olalým.
Gezici Araþtýrma tarafýndan yapýlan, ‘en güvenilir kiþiler’ araþtýrmasý bir kaç gündür çok konuþuluyor. Kimi adý ilan edilenlerin güvenilirliðini sorguluyor kimi sonuçlarý son derece isabetli buluyor. Ben orasýnda deðilim aslýnda. Acun Ilýcalý da ‘en güvenilir kiþiler’ listesinde yer almýþ. Oturdum onu düþünüyorum. Yani bir politikacý çýkar anlarým. (Beðenmesem de anlarým). Bir kanaat önderi, STK baþkaný, bir akademisyen, televizyonlarda konuþan bir politika analisti, haber yapan bir gazeteci, her gün dinlediðiniz bir radyo programcýsý. Bir yere kadar anlarým. Doðru bulmasam da anlarým. Fakat eðlence programlarý tertipleyen birinin bu güvenilirlik araþtýrmasýndan çýkmasýný açýkçasý anlayamadým. Ýnsanlar ne bakýmdan güveniyor ki Acun Ilýcalý’ya. “Bravo valla Survivor yapacaðým dedi, yaptý adam” bu mudur? Bilemedim.