24 Haziran’ın anahtarı ‘güven’

Seçimi etkileyecek konu başlıkları çok. 

Türkiye’nin çevresindeki (Suriye, Irak) gelişmeler; 

Trump ABD’sinin Çin, Kuzey Kore, Rusya ve İran’a yönelik tutumunun; İsrail ve AB ile ilişkileri; 

Gerginliklerin dünya ekonomisine ve Türkiye’ye etkileri; 

Türkiye’nin orta gelir tuzağını aşma zorunluluğu; 

Genç nüfusa iyi eğitim ve katma değerli üretim fırsatı sunulması; 

Vb… 

Uzatabilirsiniz. 

Bütün bunlara dair -bazıları uçuk ve saçma olsa da- çok sayıda çözüm önerisi var meydanlarda. 

Tek tek girmeyeceğim. 

Ama 24 Haziran’da seçmen şu soruyu soracak: Bütün bunlara karşı beni, çocuklarımı ve ülkemi kim güvende tutabilir, en yüksek yararı kim sağlayabilir? 

‘Güven’ veren aday kazanacak. 

***

Güven satın alınmaz, inşa edilir. 

16 Yıl boyunca Erdoğan liderliğinde AK Parti’nin ‘yeni seçmenin’ de oyunu alarak yüzde 50’lere ulaşmasını; 7 Haziran 2015’te başlayan hükümet krizine çözüm olarak 1 Kasım’da AK Parti’ye dönülmesini tek şey izah eder: Güven. 

Aynı şekilde, CHP’nin yüzde 25’i aşamamasını da gerçek dışı iddialar, bunlara dayalı vaatler ve tutarsızlıklar izah eder. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kampanyada kullandığı iddialardan bazılarına bakınca bu görülüyor: 

“CHP, Cumhuriyeti kuran partidir.”

Cumhuriyet kurulduğunda zaten tek parti vardı. 

“Çok partili demokrasiye geçişi CHP sağladı.”

Çok partili demokrasiye geçiş CHP’ye rağmen sağlandı; önceki parti kurma denemeleri ‘kapatma’ ile sonuçlandı. 

“Son 15 yılda Londra'daki faiz lobicisine 151 milyar 54 milyon dolar; içerde 687 milyar 124 milyon lira faiz ödedik. Tefecilere bu parayı bizler ödüyoruz.”

Bundan kimse memnun değil ama devletler de bireyler gibi kendi tasarrufları yatırım ve harcamalarına yetmediğinde kredi alır ve faiz öderler. Kendilerine kredi vereni suçlamazlar. 

Ayrıca; ikramiyesini hazine bonosuna yatıran emekliye tefeci demek iftiradır, ayıptır. 

“Anadolu'nun içi boşalıyor. Herkes büyükşehirlerin varoşlarına gidiyor.”

Bu doğru; ama yaklaşık 90 yıldır ve CHP’nin tek parti olduğu yıllar da dahil. Ancak son yıllarda ‘memlekete dönüş’ kayıtlara geçmeye başladı. 

“Hollanda Konya’dan küçük ama yıllık tarım ihracatı 185 milyar dolar. Türkiye’nin ihracatı 12 milyar dolar.”

Hollanda, Konya’dan küçük değil büyük. 2014 yılı ihracatı 185 değil 85 milyar dolar. Sadece Türkiye’nin değil Fransa ve Almanya’nın da önünde. Türkiye’nin tarım ihracatı da 2002’de 3,6 milyar iken 18 milyar dolara çıktı. 

“Hiçbir kriz döneminde bu kadar yüksek bir işsizlik olmadı.”

Oldu. En yakın 2009 küresel finans krizinde Türkiye’de işsizlik yüzde 15’lere ulaşmıştı. 

“6 milyon genç işsiz var.”

TÜİK’e göre 15-24 yaş grubundaki genç işsiz rakamı 3,1 milyon; DİSK işinden memnun olmayanları da katarak en çok 5,4 milyon buldu. 

“Gençler arasında işsizlik oranı yüzde 30 civarında.”

TÜİK 2018 Şubat verilerine göre; 15-24 yaş aralığındaki genç işsiz oranı yüzde 19. 

“Cumhuriyet tarihinde ilk kez işsiz sayısı çalışan işçi sayısını geçti.”

2018 Şubat verilerine göre istihdam sayısı 31 milyon 520, işsiz sayısı ise 3 milyon 354 bin! Kayıt dışı istihdam da yüzde 44’lerden 32.2’ye geriledi. 

“İşçilerin yüzde 80’i asgari ücretle çalışıyor.”

Çalışma Bakanlığı 2017 verilerine göre; Türkiye’de 5.8 milyon kişi, yani çalışanların yüzde 40.3’ü asgari ücretli. 

“Türkiye, İran, Irak ve Suriye, 4 ülkeyi bir araya getireceğiz. Ortadoğu barış ve iş birliği ittifakını kuracağız. 4 ülke egemen güçlerden kurtulacak, Ortadoğu’ya barış gelecek, hiçbir devlet başka devletin iç işlerine karışmayacak, Ortadoğu’nun imarı konusunda en büyük söz sahibi biz olacağız, terör belasından kurtulacağız.”

ABD, Rusya, İran, S. Arabistan ve en önemlisi Suriye de sizi baş tacı yapacak, her dediğinize boyun eğecek!.. 

Amin…