24 Haziran seçimlerinin tabloda görünen iki sonucu olacak. 1. Cumhurbaþkanýnýn kim olduðunu, 2. Meclis’te partilerin sandalye daðýlýmýný göreceðiz.
Bir de FETÖ bünyesinde yönetici olanlarýn sonunun nasýl geldiðini göreceðiz.
Birkaç aydýr, FETÖ elebaþý Gülen’e en yakýn çevresinden ilk defa eleþtiriler gelmeye baþladý. Bunlarýn içinde tabanda sevilen, sayýlan isimlerin olmasý bünyedeki kýrýlmayý önemsemeyi gerektiriyor.
Evet, bir süredir akademisyen bazýlarýnýn eleþtirileri var. Ama bunlar zaten “kendi baþýna buyruk, çokbilmiþ, isyankâr” tipler olarak önceden damga yediði için onlarý pek ciddiye alan yoktu.
Yýllar geçtikçe bir tablo daha ortaya çýktý. Yadellerde geçim sýkýntýsý çeken, pizza daðýtan, taksicilik yapanlar çoðuldu. Adam Türkiye’de bölge abisi iken Afrika’da kantinde çalýþmaya baþladý. Türkiye’de afra tafrasýndan geçilmeyen, önlerinde ceket iliklenen bu tiplerin acýnacak halleri, çoluk çocuðun periþanlýðý isyanlarýný giderek büyütüyor.
Etraflarýnda bir eli yaðda bir eli balda zadegân tamýný gördükçe “biz kimlerin peþinden gitmiþiz” homurdanmalarý susturulmaz hale geliyor. Hele Mustafa Özcan’ýn hala paranýn kontrolünü elinde tutuyor olmasý ve kendi adamlarýna konforlu bir hayat standardý saðlamasý isyan dalgalarýný geniþletiyor.
F. Gülen bu olumsuzluðu bugüne kadar deðiþik yollarla susturmasýný, kontrol altýna almasýný bildi. En çok da “her þey düzelecek, daha güçlü geliyoruz, az kaldý biraz daha dayanýn” umut zehrini daðýtarak yaptý. Ancak benim büyük kýrýlma olarak söylediðim, dizi dibinde yetiþmiþ, ABD’de ilahiyat doktorasý yapmýþ, bugüne kadar içi içini yemiþ ama susmuþ bazýlarýnýn artýk vicdanlarýnýn sesini bastýramaz hale gelmiþ olmalarý.
Þu seçim hengâmesi geçsin onlarý isimleri ve eleþtirilerinin boyutlarý ile anlatmaya çalýþacaðým.
Bunlarýn F. Gülen’e itirazlarý temellerle ilgili. Bazýlarýný yakýndan tanýdýðým bu insanlarýn, neden bugüne kadar haktan yana ayaða kalkmadýklarýný çok sorguladým.
Çünkü bu isimler bir Ahmet Kara, bir Mustafa Yeþil, bir Mustafa Özcan, bir Ali Çelik, bir Sait Aksoy, bir Þerif Ali Tekalan, bir Ekrem Dumanlý deðil. Bu saydýklarým FETÖ elebaþýnýn her ihanetine sorgusuz sualsiz tetikçilik yapacak tipler.
Þimdi ise benim, “bunlarýn vicdaný bir gün devreye girebilir, son kertede bunlar hakikatin sözcüleri olabilir. Geç de olsa kendilerinden beklenen duruþu sergileyebilir” diyerek haklarýnda hüsnü zan beslediðim insanlar.
Evet, onlar artýk seslerini yükseltiyor. Hem de doðrudan Fetullah Gülen’i sorgulayarak.
Gülen’i putlaþtýranlara inat, “o da bir insan, hatalarý oldu” diyebiliyorlar. Bir adým ötesinde ihanetini de görecekler…
Gülen’in devleti tanýyamadýðýný, hükümete savaþ açmanýn yanlýþlýðýný söylüyorlar. “Hocaefendi de bir insan, onu hatasýz kabul etmek dinimize aykýrý” diyorlar…
24 Haziran’da Erdoðan’ýn cumhurbaþkanlýðýný kazanmasý onlarýn elini güçlendirecek. F. Gülen daha geniþ bir vicdan dairesi tarafýndan açýktan sorgulanmaya baþlanacak. Neden dini hizmeti terk ederek siyasete gýrtlaðýna kadar battýðýný, masum insanlarý Bank Asya’nýn kapýsýna cevþen okumaya gönderdiðini sorgulayacaklar.
Niye devlete savaþta ýsrar ettiðinin, “gerekirse intihar da edebilirsiniz”, “Haçlýlar sizin karýnýza kýzýnýza iliþmezler” demesinin, “ben ve arkadaþlarým Batý’nýn emrindeyiz” demenin Müslümanlýkla ne alakasý olduðunu suratýna söyleyecekler.
Bir de devreye milyar dolarla ifade edilen maddi varlýðý paylaþma kavgasý çýkacak.
24 Haziran’dan sonra FETÖ’nün menfaat kavgalarý ile paramparça olacaðý günler baþlayacak.