26 Mart Varna zirvesine doğru

Uzun bir aradan sonra Türkiye ile Avrupa Birliği arasında önemli bir buluşma gerçekleşiyor. Pazartesi günü Varna’da AB dönem başkanı sıfatıyla Bulgaristan’ın öncülük ettiği zirve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AB kurumlarının liderlerini biraraya getirecek.

Bu buluşma Atlantik’ten Avrupa’ya doğru olumsuz rüzgarların estiği, NATO’nun yeniden Rusya ile gerilim kartını masaya sürdüğü bir dönemde gerçekleşiyor. AB, İngiltere ile Brexit müzakerelerinde kendi hanesine olumlu çentiklerin atıldığı ancak sonuçta büyük olasılıkla kaybeden taraf olacağı bir süreçten geçiyor. ABD-Çin hattında ticari ve stratejik gerilim stratejisi ön plana çıkıyor.

Türkiye sınırları içinde ve dışında önemli bir terörle mücadele veriyor. Afrin’de Zeytin Dalı harekatında hedefler planlandığı şekilde başarılıyor. Zafer parantezinde artık Afrin operasyonu.

Ve tabi mülteci krizi…

AB cephesi, Türkiye ile 18 Mart 2016’da varılan anlaşma ile ilgili en ufak bir adım atmazken, Türkiye kendi üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirdi.

Kaçak geçişler bin’li rakamlardan, iki basamaklı sayılara indi.

AB tarafı ise, ne vize serbestisi, ne taahhüt edilen yardımlar, ne de katılım müzakerelerinin devamı konusunda herhangi bir girişimde bulunmadı.

Masaya oturmaya beş kala rutin zirveleri için Perşembe günü toplanan AB liderleri ise, gündemde daha önemli başlıklar varken, dar bir vizyonla yola devam ettiklerini bir kez daha gösterdiler.

Liderler zirvesinin sonuç bildirgesinin Türkiye ile ilgili kısmında, Doğu Akdeniz’deki hidrokarbon rezervleri ile ilgili haddini aşan ifadeler yer aldı.

Ortak bir dil yerine çatışma konularının vurgulandığı ifadeler sözkonusu oldu.

Ancak AB tarafı Türkiye ile yapılacak olan zirvede, yapıcı bir üslubun olmazsa olmaz olduğunu iyi biliyor.

Türkiye açısından da, içinde bulunduğu Batı bloğunun Türk insanı nezdinde yeniden güvenilir bir hale gelmesi gibi acil bir ihtiyaç bulunuyor.

Verilen sözlerin tutulması, Türk insanının Avrupa’nın bir parçası olduğunu hissetmesi, ötekileştirilmemesi gibi beklentileri var Ankara’nın.

Vize, katılım müzakereleri ve diğer başlıklar, hep AB cephesinin Türkiye ile ilgili şartlanmalarını kırmasının ardından konuşulacak konular.

Zirvenin acil görüşme başlığı “güven”…

Varna zirvesi, en azından durum tespiti ve ortak noktaların vurgulanması açısından önemli bir randevu…

Bakalım sonuçları neler getirecek?