26 yýldýr ADALET arayan HOCALI...

Azerbaycan'ýn kadim topraklarýndan Karabað'ýn en güzel kenti idi, Hocalý. Yemyeþil daðlar, ormanlar, ýrmaklar çevresinde bu kent, Karabað'ýn tamamý gibi müziði, þiiri, ninnileri, yazarlarýn eserlerine konu olan akil insanlarý ile normal bir gününü yaþýyordu. Karabað’da savaþ ateþi yakýlmýþtý. Azerbaycan evlatlarý, kendi topraklarý için ölümüne savaþa hazýr idi. Nitekim ki verdiði 30 bin þehidi ile bunu kanýtlamýþtýr. Coðrafyanýn tamamýnda fitil ateþlenmiþti.

1985 senesinde Ermeni lobisinin önde gelen üyeleri Yunanistan’da Atina’da bir toplantý gerçekleþtiriyor. Orada iki bölge hedef olarak masaya yatýrýlýyor. Gürcistan ve Azerbaycan! Hangi bölgeden baþlatýlmalý, “Ermeni yalaný” üzerine kurgulanan “büyük topraklarý” kurma hayali! Karar, “Karabað” olarak belirleniyor. Buna ev sahipliðini, NATO ülkesi Yunanistan yapýyor. Perdenin arkasýnda; ABD’nin, Sovyetleri çöktürme planý! Etnik savaþlar, bunun için biçilmiþ kaftan. Sovyetlerin baþýnda Gorbaçov vardý. Eþi Raisa Gorbaçova, ziynet ve hediye eþyalarý çok severdi. Ermeni asýllý Sovyet vatandaþý olup, belli noktalara kadar yükselen sözde aydýn ve akademisyen kiþiler baþta Elena Bonner olmak üzere, bu süreçte Batý’nýn planýný Sovyet yönetimi üzerindeki etki ile gerçekleþtirmeyi baþardý.

Evet, Sovyetler Birliði çöküþe mahkum idi. ABD, bu süreç içerisinde özgürlük hareketlerini de haliyle destekledi. Karabað’da topraklarý istemeye kalkan Ermeni milliyetçi Taþnak unsurlarý, Azerbaycan’ýn da karþýlýk vereceðini iyi hesapladý. Halk ayaklandý. Karabað’da, etnik karþý duruþ sabah baþladý. Biraz sonra bu tüm Sovyet ülkesini kapsayacak. Moldova, Gürcistan, Ukrayna, Rusya Federasyonu’nun içerisindeki topluluklar dahil, herkese isyan bayraðýný çekecektir. Sonuç; 30 sene önce planlanmýþ süreç, gerçeðe dönüþtü.

Ermeni lobisi ve Ermeni ordusu, her taraftan destek alýyordu. Lobinin etkisi bu süreci derinleþtirdi. Sovyet ittifakýný yöneten Gorbaçov, eli 20 Ocak 1990 senesinde Azerbaycanlýlarýn kanýna bulaþmýþ bir katil olarak, Azerbaycan tarihine izini býrakmýþ oldu. Karabað savaþý giderek vahim bir durum aldý. Ve bu durumdan nemalanan Ermeni gruplarý, Taþnak zihniyeti ile katliamlara karar verdi. Bu kararýn altýnda da, Karabað’da karþýlarýna çýkan, yiðit Müslüman Türk evlatlarýnýn savaþçý ruhunu yenemeyecekleri hakikati idi. Bu nedenle toplumu korkutacak, derin iz býrakacak bir vahþete ihtiyaç duydular. Hocalý, iþte bunun için tercih edildi. Hocalý’da; kadýn, çocuk, yaþlý bakmaksýzýn insanlýk suçu olan bir tablo ortaya çýktý. Gencecik kýz çocuklarý, yaþlý dedeler ve hamile kadýnlar, aðýza alýnmasý mümkün olmayan iþkencelerle karþý karþýya kaldý. Masum insanlarýn katli, 25’i 26’sýna baðlayan gece yaþatýldý. O tarih, insanlýðýn yüzkarasý gecedir. Feryat kokan gece! Ýmdat dilenen gece! Kimsenin imdada gelmediði gecedir, o gece! Türk tarihi, bu feryadý kendi hafýzasýndan hiç bir zaman çýkarmayacak...