27 Nisan e-muhtýrasý’nýn yýl dönümünde Cumhurbaþkaný Erdoðan ile birlikte Kuveyt’teydim. Dönüþ yolunda bizi kabul ettiðinde ilk soruyu Kanal A Genel Yayýn Yönetmeni Alper Tan sordu. Ve soru 27 Nisan’dý.
Cumhurbaþkaný Erdoðan, “Hamdolsun” diyerek baþladýðý konuþmasýnda 27 Nisan’ý 28 Nisan’a baðlayan gece yaþananlarý hatýrlattý.
Cumhurbaþkanýnýn o süreç için “Bir vesayet rejiminin son bulmasý diyebilirim” sözü önemli.
“Ben o hadiseye hayýr muhtýra deðil diyorum” cümlesi de önemli. Zira o süreci yorumlayan kalemþorlarýn çoðu “muhtýra” benzetmesinden sonra “gereði yapýlmalý” çaðýrýsýnda bulunmuþlardý. (Bakýnýz Vikipedi’nin 27 Nisan Genelkurmay Baþkanlýðý Basýn Açýklamasý maddesinin yorumlar bölümü.)
“Bizi tuzaða düþürmeye çalýþtýlar. Hükümetin bir muhtýra olarak algýlamasý demek, adeta ‘bu iþi býrak da git’ demekti. Atmasý gereken adýmlarý bilen bir hükümet vardý. ‘Sessiz mi kalacak’ diye bir durum hamdolsun olmadý. 10 yýllarýn özlemi denen adým hükümet olarak atýlmýþ oldu” diyen Erdoðan süreci özetlemiþ oldu.
Lakin benim dikkatimi, “Detaylar zaman geçtikten sonra kaleme alýnacaktýr” cümlesiydi.
Erdoðan devamýnda, “27 Nisan gecesi ve son 24 saatte þahsýmýn yaþadýklarý ve buna muttali olan bazý arkadaþlarým belki benden önce kaleme alýrlar. Biz de ‘zaten öyle olmuþtur’ diyerek tasdik etmiþ olacaðýz” dedi.
Bu cümleden anladýðým þudur: Yakýn gelecekte o dönem Tayyip Erdoðan’ýn yanýnda olan bazý isimler 27 Nisan sürecine iliþkin kitap hazýrlýðýnda.
Zaten þu kadarýný biliyoruz. O dönem Erdoðan’ýn vakanüvisti Yalçýn Akdoðan her þeyi ama her þeyi not ediyordu. Yine biliyoruz, Nabi Avcý o dönem Erdoðan’ýn en yakýnýndaydý. Ve þimdi siyasete atýlanMücahit Arslan da çoðu meseleye “muttali” idi..!
O halde yakýn gelecekte öncelikli bu üç isimden “27 Nisan süreci” ile ilgili kitap yayýnlamalarýný bekleyebiliriz.
Dahasý Erdoðan’ýn bir gün yayýnlanmak üzere her gününü neredeyse saati saatine not ettiðini de biliyoruz.
Erdoðan en yakýnlarýnýn kitap yayýnlayabileceðini ve kendisinin de “evet öyle oldu” þeklinde tasdikleyeceðini söyledi bize.
Türkiye demokrasisinin serüveninde bir kýrýlma noktasý olan “asker bildirisi”ne, “hükümet bidirisi”yle cevap verildiði o günleri yakýn gelecekte birinci elden okuma fýrsatýmýz olacak.
Hararetle bekliyoruz.
Paralel Yapý bu kez hangi çýlgýnlýðýn peþinde
Devleti ele geçirmek için bütün kademelere adam yerleþtiren “Paralel Yapý”nýn son mahareti Çaðlayan Adliyesi’nde son anda püskürtülmüþtü. Hukuk kisvesi altýnda hukukun nasýl baypas edilmek istendiðine tekrar deðinecek deðilim.
Ancak, devletin bu konudaki duruþunu göstermesi açýsýnda Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn, “Bu ülkede bunlar ya bu devletin varlýðýný kabul edecekler veya yok olacaklar” sözünü bir kez daha hatýrlamak gerekir. Hele ki MGK toplantýsýndan bir gün önce söylenmiþ ise.
O halde seçim atmosferinde Erdoðan karþýtlarýyla her türlü angajmaný kendisine “mubah” gören Paralel Yapý’nýn kamikaze saldýrýlarýnýn dozunun artmasýný beklemek gerekir. Devletin meþru þiddeti ile mukabele edilmediði sürece bu yapýnýn yapamayacaðý çýlgýnlýk kalmamýþtýr..!