Balyoz davasýnda ilk aþama kararýnýn yankýlarýna bakýldýðýnda, sanýk ailelerinin tepkilerinin empatiyle karþýlandýðý, ancak demokrasiye darbe planlamanýn karþýlýksýz kalmamasýnýn da önemli bulunduðu söylenebilir.
Balyoz’un bir de ‘ikiz kardeþi’ var. Gürbüz doðmuþ ama geliþimini tamamlayamamýþ bir ikiz kardeþ: 28 Þubat postmodern darbesi.
Doðum yerleri de aynýydý (tek fark, ikincinin ölü doðmasýydý): Ýstanbul Selimiye Kýþlasý’nda konuþlu 1. Ordu Komutanlýðý...
28 Þubat ‘irtica’ya karþý ‘silahsýz kuvvetler’le birlikte planlanan bir süreçti. Ancak 2002 sonunda AK Parti’nin baþarýsý, 28 Þubat sürecinin baþarýsýz olduðunu gösteriyordu. Bu iþ silahsýz kuvvetlerle olmamýþtý!
Refah Partisi’nin hükümetten alaþaðý edilmesi, ardýndan kapatýlmasýyla iþin bitmediði, milletin bir þekilde daha güçlü olarak bir baþka partiyi iktidara taþýyacaðý öngörüsünün yapýldýðýný ünlü ‘darbe günlükleri’nden biliyoruz.
Darbe planlarý bu öngörünün gerçekleþmesiyle baþladý.
‘Personel’ sayýlan gazeteciler!
O yüzden Balyoz’un öncesinin soruþturulmasý önemli. Diðer darbe soruþturmalarý gibi 28 Þubat soruþturmasýný da STAR’dan izleyenler, sürecin ‘para trafiði’ne ve ‘sivil’ destekçilerine uzandýðýný biliyorlar. Savcý, Mali Suçlarý Araþtýrma Kurulu’yla (MASAK) iþbirliði içinde çalýþýyor, BDDK’dan hesap hareketleri istendi. Bürokratik yavaþlýk süreci uzatýyor.
Kurumlardan istenen bilgi ve belgelere bakýldýðýnda, dönemin kudretli generallerine ‘rüþvet-i makam’ olarak verilen yönetim kurulu üyelikleri, saðlanan ‘mali’ imkanlar, bu imkanlarý sunan patronlar ve ‘hizmette sýnýr tanýmayan siviller’ mercek altýnda. Dün STAR’da Mustafa Türk imzasýyla yayýnlanan habere göre, bu ‘siviller’ darbecilere o kadar yakýndý ki Batý Çalýþma Grubu’nun gözünde ‘personel’ sayýlýyorlardý.
Ancak belgelere göre, darbeciler yine de bu isimlere pek güvenmemiþ, fiþlemeyi ihmal etmemiþler. Meslekleri, mezhepleri, siyasi görüþleri, kimlere yakýn olduklarý araþtýrýlmýþ. Bu bilgiler ‘Personel’ baþlýklý hanelere yazýlmýþ. Listede her meslekten ‘seçilmiþ’ var... Yazýk ki bizim meslekten de... Bu tanýdýk simanýn fiþi özenle doldurulmuþ: “saðlýklý ve somut bilgiler veriyor; makam ve mevki hýrsý var; halkla iyi diyalog kurar...” Darbecilerin sevdiði parti ve derneklerle iliþkileri de iyiymiþ... Karnesi yýldýzlý pekiyi yani!..
Birçok belge el yazýlý ve ‘tek kopya’
Askeri kayýtlara ulaþmada Ergenekon ve Balyoz sürecinde karþýlaþýlan zorluklar -kýsmen de olsa- bu soruþturma için de geçerli. Zira Ergenekon ve Balyoz süreçlerinin baþlangýcýnda, bu soruþturmalara iliþkin belgelerle birlikte 28 Þubat sürecine iliþkin belgelerin bir kýsmýnýn da karartýlmýþ olmasý. 2009’da “(darbeye ve fiþlemeye yönelik) emirlerin muhatabýna verilmemesi, sadece okutulmasý” talimatýnýn verildiði haberleri gazete arþivlerinde duruyor.
Bir benzeri de, 28 Þubat sürecinde eþi, kardeþi veya annesi baþörtülü olan subaylarý fiþleme, ‘çaðdaþ giyinmeyen’ yakýnlarýnýn orduevlerine alýnmamasýna yönelik emirde dikkati çekiyor: “Yýkýcý, bölücü faaliyetlerle ilgili yazýþmalarda ‘GÝZLÝ KÝÞÝYE ÖZEL’ gizlilik derecesi verilecek, bu konulardaki uygulama emirleri el yazýsý ile yazýlarak gönderilecektir. ... fotokopi ile çoðaltýlmayacak, bilmesi gerekenlerin dýþýndaki hiçbir personelin nüfuz etmesine imkan verilmeyecektir.”
Ancak sivil alandaki soruþturma tamamen kayýt altýndaki bir alanda yapýlýyor: Bankacýlýk... Bu kayýtlar, apoletli sivilleri ve para trafiðini ortaya koyacak.
