Gerçek Hayat dergisinde Ersin Çelik’in bu haftaki yazýsýnýn baþlýðý: “28 Þubat mahkûmlarý için ne yapsak bilmiyorum…”
Devam eden 28 Þubat mahkûmiyetlerinin tarihi sürecini ve yaþanan hukuksuzluklarý güzelce özetledikten sonra Çelik, Adalet Bakanlýðý’nýn adaletsizliklerin giderilmesi hususunda neden adým atmadýðýný anlamadýðýný yazmýþ: “Avukatlardan edindiðimiz verilere göre, cezaevlerinde hala 28 Þubat maðduru 600 kiþi var. Bu kiþilerin dosyalarýnýn yeniden açýlýp, suç iþleyip iþlemedikleri, ortaya konulan delillerin gerçekliðinin araþtýrýlmasý gerekiyor. Hadi hepsini geçelim, hukuk tabii ki iþleyecek, fakat en azýndan 28 Þubat mahkumlarýný yargýlayan FETÖ mensuplarýnýn kurduklarý kumpaslar bir ölçü olmalý. Kamu yararýna bozma ve yeniden adil yargýlanma süreci neden mümkün olmadý, Adalet Bakanlýðý neden adým atmadý bir türlü anlamýþ deðiliz. 15 Temmuz gecesi darbecilerin kurþunlarýna göðüs gerip bir zamanlar kendisini idamla yargýlayan devleti, FETÖ’nün iþgalinden kurtaran Halil Kantarcý’nýn aziz hatýrasý için þu dosyalar açýlsýn diye umut ediyor ve bekliyoruz.”
Biz de Ersin Çelik gibi umutla bekliyoruz ama geçen bunca senenin ardýndan pek de deðiþen bir þey yok. Çelik, “ne yapsak bilmiyorum” diyor ya ben de artýk bu mevzuda ne yazacaðýmý bilmiyorum!
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 28 Þubat’ýn bir darbe olduðuna dair raporundan defalarca bahsettim. Hâkeza, Hâkimler ve Savcýlar Yüksek Kurulu’nun Fethullahçý Terör Örgütü’nün kendi emelleri için yargý nasýl kullandýðýna dair hazýrladýðý rapordan da… Olmamýþ eylem üzerinden müebbet ceza alanlarý da… Hukukî ve vicdanî yazýlacak söylenecek ne varsa yazdýk söyledik.
Peki deðiþen ne oldu? Bizim zaviyemizden koca bir hiç! HSYK kararý kýzýl darbecilere (Ergenekon) yaradý ama hem kýzýl hem yeþil darbecilerin maðdurlarý hâlâ içeride! HSYK raporu doðrultusunda kýzýl darbeciler beraat ettirildiler ve ceplerine milyonluk harçlýklar konuldu! Darbe yapamayýp hapse girdiler ya bundan mütevellit çok maðdur olmuþlar abisi!..
Yetkililere söyledik, sizden çok þey beklemiyoruz sadece ve sadece, þâyet darbeyi yapabilselerdi sizleri zindanlara atacak kýzýl darbecilere uyguladýðýnýz hukuku uygulayýn! Diyorsunuz ya, FETÖ’cüler yargýda çok kiþiyi maðdur etti. Hangi mahkemede hangi FETÖ’cü hâkim ve savcýnýn, HSYK’nýn tespitiyle söylersek örgüt faaliyeti kapsamýnda nasýl kararlar verdiklerini sizlere dosya dosya sunduk.
Hangi mahkemede hangi FETÖ’cü hâkim ve savcýnýn, HSYK’nýn tespitiyle söylersek örgüt faaliyeti kapsamýnda nasýl kararlar verdiklerini. Niye gereken yapýlmýyor? Niye, “yok þunlar ne der, bunlar ne der” eyyamcýlýðý ve korkaklýðýyla adalet erteleniyor?
Fýrtýna dersem çok hafif kalýr, müthiþ bir yalan kasýrgasý içindeyiz! 28 Þubat mahkûmiyetleri sümenaltý ediliyor. Adaleti saðlamakla görevli olanlar adaleti, hukuku sümenaltý ediyor, bundan daha vahim ne olabilir!..
Kendi istikbâlleri için tez canlý olanlar zindandakiler için adaleti hep istikbâle erteliyorlar! Nasýl olsa kendileri zindanda deðil! Nasýl olsa akþam mesai bitimi evlerine gidip çoluk çocuklarýna sarýlacaklar. Ne olmuþ caným, 20 senedir hapiste olanlar birkaç yýl daha beklesin, ölürler mi!.. Hem adaletten daha mühim iþler var, deðil mi!..
Þunu hatýrlatýp bitiriyorum: Bir zamanlar ne kýzýl darbecilerin paþalarý ne de FETÖ’nün aðabeyleri istikbâllerinde hiç mi hiç hapis hayal etmiyorlardý!..
Allah el Adl ve el Müntakim’dir!..