Konuyu yakýndan bilen dostlarýmla dahi konuþtuðumda “o dönemin gazete manþetlerini” unuttuklarýný, konuyu araþtýranlar olarak bizlerin de “yoðun gündem” altýnda tam olarak hatýrlayamadýðýmýzý görüyorum...
Sevgili dostlar, unutursak-unutulmasýna izin verirsek “o kara günleri” çocuklarýmýza aktaramayýz ve “nereden nereye” geldiðimizi kolaylýkla tespit edemeyiz... Dünü detaylý olarak algýlamaz-analiz edemezsek bizi yeniden ayný tuzaklara düþürebilirler...
Bu gerçeklerden yola çýkarak sizlerle o dönemin manþetlerini paylaþmak istiyorum ve en önemlisi “lütfen dikkatli bir þekilde okuyarak üstünde düþünelim” diyorum...
- Hürriyet: “GEREKÝRSE SÝLAH BÝLE KULLANIRIZ! Genelkurmay Baþkanlýðý Türkiye Cumhuriyeti’ni yýkmaya çalýþan irticaya karþý mücadelede gerekirse silah kullanýlacaðýný açýkladý”...
- Cumhuriyet: “ORDUDAN DÖRT UYARI!”
- Cumhuriyet : “HÜKÜMETÝ DÜÞÜRME ÇAÐRISI!”
- Milliyet: “ORDUDAN SON UYARI! Genelkurmay rejimi silahla korumaktan söz etti”...
- Sabah: “KARADAYI’DAN HUMEYNÝ DERSÝ! Ýran’da generaller Humeyni hareketinin irticanýn ta kendisi olduðunu fark ettiklerinde iþ iþten geçmiþti”...
- Sabah: “GENELKURMAY’DA DÜÞMAN DEÐÝÞTÝ! Türkiye’nin savunma anayasasý yeniden yazýldý. Tarihte ilk kez dýþ düþmanýn yerini ÝRTÝCA aldý”...
- Milliyet: “IMF’DEN KRÝZ UYARISI! IMF Baþkaný Milliyet’e konuþtu”...
- Sabah: “DEMÝREL’DEN HOCA’YA ÇOK SERT MEKTUP”...
- Sabah: “MUHTIRA GÝBÝ BRÝFÝNG”...
- Hürriyet: “ASKERDEN RP’YE ÞOK SUÇLAMALAR”...
- Sabah: “PAÞA PAÞA ÝMZALADI”...
- Milliyet: “ORDUDAN AMBARGO! Genelkurmay irticacý kuruluþlardan alýþveriþ yapmayýn”...
- Hürriyet: “REFAHSIZ ARAYIÞ”...
- Hürriyet: “REKTÖRLER UYARDI!”...
- Hürriyet: “YENÝ HÜKÜMET TAMAM”...
- Milliyet: “HOCAYI GÖNDERMEK ARTIK VACÝP OLDU!”...
- Sabah: “DYP MÝLLETVEKÝLLERÝNE AÇIK ÇAÐRI: TARÝHÝ GÖREV SÝZÝ BEKLÝYOR”...
- Milliyet: “REFAH YOLUN SONU”...
- Milliyet: “SON UYARISI REFAH’A”...
Sevgili dostlar, yukarýda size bazý manþetleri yeniden hatýrlattým...
Gazeteler sanki “gazete” deðil, Hükümet kurmak-düþürmek görevini üstlenmiþ yapýlar... Açýkça milleti, orduyu, kurumlarý ve bireyleri isyana-Hükümeti devirmeye davet ediyorlar... Bugünden geriye bakýnca “o gün yaþananlar” gerçekten vahim ve Türkiye adýna çok üzücü... Bir avuç adam ülkeye þekil veriyorlar ve “istedikleri gibi kontrol edemedikleri hükümeti” baþka kapaklar altýnda “yok ederlerken, tehlikeli olarak gördükleri “herkesi de” toplumsal denklemin dýþýna hatta ülke sýnýrlarýnýn ötesine doðru zorluyorlar...
Sonuç: Bu manþetler olmadan 28 Þubat süreci baþlayamaz ve ilerleyemezdi. Daha açýk yazayým; süreç bu manþetler ile hazýrlandý ve hayata geçirildi. Bugün ana soru þu; o dönemin askeri karargahý çökertildi ama “sivil karargaha” neden dokunulmadý? VE O SÝVÝLLER HALA AYNI GAZETELERÝN SAHÝPLÝÐÝNDE; YÖNETÝMÝNDE olmalarýna raðmen, NEDEN hukuk bu arkadaþlar için geçerli deðil!
Not: Yukarýda “siyasi denklemleri” þekillendiren manþetlerin bazýlarýný gördünüz. Bunlara “ekonomik manipülasyonlarý da” ekleyin ve bir daha sorgulayýn; siyaseti-toplumu-ekonomiyi kalýplara dökenler bu süreçten kaç milyar dolar kazanarak çýktýlar!
