28 Þubat’ýn gerçek nedeni: Para para para!

Boðaziçi Ejderleri dururken Anadolu Kaplanlarý ne demek??”

“Anadolu Kaplanlarý kulaða hoþ gelebilir... Bunun adýný Yeþil Sermaye koysak...”

“Harika fikir. O zaman anlar Özal Efendi, Ýstanbul’a karþý bir seçenek oluþturmak ne demekmiþ!”

Böyle konuþmalar olmuþ mudur 28 Þubat süreci baþlamadan hemen önce, Ýstanbul’da? Çok büyük bir ihtimalle. Hatýrlayýn: “Yeþil sermayenin öncüsü Ülker’i boykot edelim!” çýðýrtkanlýklarýný. Konya’da kurulan dev sanayi tesislerine yönelik “Buralarda Ýslam Cumhuriyetini kuracak silahlý adamlar yetiþtiriliyor!” palavralarýný!

Rahmetli Turgut Bey’in tasarlayýp uygulamaya koyduðu büyüme ve geliþme düzeni nedeniyle, yýllardýr salt Ýstanbul’un tekelinde olan teþvikler Anadolu’ya da verilmiþ, ihracat Ýstanbul’un tekelinden çýkýp yavaþ yavaþ Anadolu’ya da kaymaya baþlamýþtý. Ýþte böyle bir dönemde yukarýdaki konuþmalarýn benzerleri baþladý Ýstanbul’da. Ve Ýstanbul Dükalýðý elinin altýndaki medyayý da ortaya sürdü. Kendine Çevik Bir’de de bir ortak buldu. Üniversite hocalarý, iþ adamlarý, gazeteciler, hukukçular Genelkurmay’a çaðrýldý; tüyler ürperten, hayali hikayelerle kafalarý karman çorman edildi. Hoþ çoðu zaten “þeriat öcüsü ha geldi ha gelecek; ümüðümüze çökecek” saçmalýðýna kafasýný yatýrmýþ insanlardý. Yani ikna edilmeleri için fazla dil dökmeye gerek yoktu. Geri kalanlar da kiþisel çýkarlarýný düþünüyorlardý elbette!

Ve 28 Þubat sonrasýnda Anadolu’daki firmalara verilen teþviklerin çoðu iptal edildi, yenileriyse verilmedi! “Þeriatçý, Yeþil Sermayenin önü kesildi; bedeliniyse bütün Anadolu ödedi!” Bu sürece alkýþ tutan nice iþ adamýna, yeterli sermayeleri olmamasýna raðmen banka kurma izni verildi; sonra o bankalar iskambil kaðýdýndan yapýlmýþ evler gibi birbiri ardýna yýkýldý tabi! Buharlaþan paralarý da bizim vergilerimiz ve IMF’den alýnan 40 milyar dolar borçla ödedi devlet. Banka kurmak nasýl da kolaydý. Eðer 28 Þubat’ý desteklemiþsen sana o saat bir devlet bankasý 50 milyon dolar kredi veriyor, sen o krediyi götürüp hazineye teminat olarak gösteriyor banka kurma iznini kapýyordun.

***

Sorun salt Anadolu’ya kayan para ve gücün geriye alýnmasý deðildi. Recai Kutan’a göre rahmetli Necmettin Erbakan’ýn baþlattýðý havuz tasarýsý, 28 Þubat’ýn iki nedeninden biridir. Erbakan’ýnhavuz tasarýsýna” görekamu kuruluþlarýnýn parasý bir havuzda toplanýyor, finansman açýðý yaþayan kuruma gerektiðinde havuzdan para veriliyordu. Bu yüksek faiz ve asgari riskle para satan 28 Þubat þakþakçýsý sermayenin çanýna ot týkamak anlamýna geliyordu.  Havuza 28 Þubat sonrasý yapýlan müdahale bizim çanýmýza ot týkadý tabi! Faiz ödemeleri o günkü para birimiyle 41 katrilyona yükseldi; bu da 2001 mali çöküntünün zeminini hazýrladý!

Fazla lafa gerek yok. Türkiye 1997-2001 yýllarý arasýnda soyulup soðana çevrildi. Ne yazýk ki, 2001 mali çöküntünün geleceðini bilmeyen bizlerdik sadece. Bu gün AK Parti’ye karþý olduðunu üstü açýk-altý kapalý olsa da belirten nice banka, Merkez Bankasýndan 6 milyar dolar çekti. Söylentiye göre dönemin Merkez Bankasý Baþkaný Gazi Erçel bile iki gün önce mevduatýný dolara çevirdi. Kutan’ýn ikinci nedeniyse 28 Þubat’la faiz lobisi arasýnda bað kuruyor. Rahmetli Erbakan’ýn o dönemde D8 adýný verdiði bir oluþum kurma çabasýnýn, sonunu hazýrladýðýný belirtiyor. Bu oluþum faizleri aþaðý çekmeyi amaçlýyordu özetle. Ama 28 Þubat bunu da ortadan kaldýrdý; 1997’de 1.9 katrilyon olan hazine faiz ödemeleri, 1999’da 10.7 katrilyona çýktý. Ýþte faiz lobisi kanýtý size!

Ama olsun! Þeriatýn önü kesildi ya; Cumhuriyet yýkýlmadý ya, Erbakan alaþaðý edildi ya... Varsýn milletçe meteliðe kurþun atýp bir lokma ekmeðe muhtaç hale düþelim! Ancak keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner. Adaletin önüne kuzu kuzu çýkartýrlar adamý ve hesap sorarlar!

(Meraklýsýna not. Setenay Yüksel Olguner Hanýmefendi’nin konuyla ilgili çok ayrýntýlý 23.5.2012 tarihinde yazdýðý iki uzun yazýyý lütfen okuyun. Þehirmedya.com sitesinde bulabilirsiniz. Kendisine bu yazýlarý için teþekkür eder saygýlar sunarým.)