28 Þubat’ýn Kandil’ine operasyon ne zaman?

Ankara 5. Aðýr Ceza Mahkemesi, 28 Þubat darbe davasýnda gerekçeli kararýný açýkladý. 28 Þubat cuntasýnýn sadece askerî kanadýnýn yargýlandýðý davada, dönemin Genelkurmay Baþkaný Ýsmail Hakký Karadayý, darbenin güdücüsü Orgeneral Çevik Bir olmak üzere 21 sanýða aðýrlaþtýrýlmýþ hapis cezasý verilmiþti. Hatýrlayalým, müebbet hapis ceza alan sanýklar, yaþlarýndan dolayý cezaevine deðil evlerine gönderilmiþlerdi. Bu kadar da hassas bir yargýmýz var! 

Darbecileri evlerine gönderen Ankara 5. Aðýr Ceza Mahkemesi’nin yazdýðý gerekçeli kararda görüyoruz ki, “Somut olayda haklarýnda mahkumiyet kararý verilen sanýklar ve haklarýnda soruþturma devam eden diðer faillerin, fikir ve eylem birliði içinde ve bir organizasyon dahilinde atýlý suçu işledikleri” sabit bulunmuþ. 

Gerekçeli kararý okumaya devam edelim: “Dava konusu olayda, hükümeti cebren ýskat veya vazife görmekten cebren men etme eylemini gerçekleştirmek üzere, bir kýsým sanýklarýn önceden gizlice ittifak etmiş olduklarý anlaşýlmaktadýr.” 

Buraya kadar olaný maddelere dökersek, 28 Þubat’ta: 

1- Fikir ve eylem birliði içinde… 

2- Gizlice ittifak etmiþ… 

3- Hükümeti cebren ýskat veya vazife görmekten cebren men etme eylemini gerçekleştirmek üzere… 

Gerekçeli karardaki ifâdeyle, “Bir organizasyon” kurulmuþ. Hani bizim “cunta” dediðimizden! 

Peki bu cunta/organizasyon ne yapmýþ? Onu da gerekçeli karardan okuyalým: “Bu ittifakýn sağlanmasýndan sonra, amaç suçun 4 Şubat 1997 tarihinde tanklarýn yürütülmesiyle icrasýna başlanmasýndan zararlý netice olan 54. Cumhuriyet Hükûmeti'nin başbakanýnýn istifa etmek zorunda býrakýlmasýna kadar bir süreç halinde planlanýp tedricen uygulandýğý, amaç suç bakýmýndan öngörülen neticeye ulaşýlmasýný sağlayacak çalýşmalarýn tamamlandýğý, geriye sadece fiziki kuvvet kullanmaya bağlý maddi cebri içeren hareketlerin kaldýğý anlaşýlmaktadýr.” 

Mevcut sistemin meþru gördüðü yollarla iktidara gelen 54. Cumhuriyet Hükûmeti, türlü entrikalarla ve nihayetinde tanklarýn yürütülmesiyle ilga edildi. Tabiî ki sadece hükûmetin laðvedilmesiyle kalýnmadý. Batýcý 28 Þubat cuntasý, ordu içinde illegal olarak kurduðu “Batý Çalýþma Grubu” adlý istihbarat yapýlanmasýnýn hazýrladýðý raporlara göre, baþta orduda olmak üzere devlet kademelerinde görev yapan binlerce Müslüman Anadolu evladýný tasfiye etti. Hâkim ve savcýlara verilen brifing/direktiflerle zindanlara atýlanlarýn, JÝTEM ve Emniyet sorgu hücrelerinde iþkencelerden geçirilenlerin sayýsý bilinmiyor… 

28 Þubat cuntasýnýn askerî kanadýnýn, beni tatmin etmese de defteri dürüldü. Aslýnda bakarsanýz acele edip de hemen kanaat belirtmek de istemiyorum. Çünkü Yargýtay safhasýnda bizleri nasýl sürprizler bekliyor bilemiyor; yalnýz þunu biliyorum, Türkiye sürprizler ülkesi!.. 

Tamam, cuntanýn askerî unsuru yargýlandý ve hüküm kesildi. Yalnýz mevzu böylece kapatýlacak mý? Cuntanýn diðer unsurlarý darbede yaptýklarýnýn hesabýný vermeyecekler mi? 28 Þubat’ýn Kandil’i olan Doðan Medya’da o dönem yöneticilik yapanlar hesaptan kurtulacak mý? Medya grubunu satmakla her þey tamam mý oluyor? 

AK Parti’ye karþý darbe ortamýnýn hazýrlandýðý, Genelkurmay sitesinden e-muhtýranýn yayýnlandýðý (2007) günlerde, “Hayat tarzýma müdahale olursa daða çýkarým” diyen Ertuðrul Özkök’ten hesap sorulmayacak mý? 28 Þubat’ta daða çýkmadý ama genel yayýn yönetmenliðini yaptýðý Hürriyet’te attýðý manþetlerle Müslümanlarý hedef gösterdi, linç ettirdi. Þimdi bu Batý çocuðuna hiç mi soracaðýnýz soru yok Sayýn savcýlar, hâkimler ve diðerlerine (Zafer Mutlu, Ali Kýrca, Uður Dündar, Emin Çölaþan vb. Batý çocuklarýna)… 

Askerleri yargýlayarak 28 Þubat’la hesaplaþýlmadý, hesaplaþma yolunda sadece bir adým atýldý! 

28 Þubat’ýn üssü (Kandil’i) Gölcük deðil, Ýstanbul’daki medya plazalarýydý. Darbeyle hesaplaþmak mý istiyorsunuz, adresler de belli isimler de, lütfen önden buyrun…