29 Ekim için “ana soru”...

Sizce TÜRKÝYE’yi 2023 yani Cumhuriyetimizin 100. yýlýna taþýyacak “ana doktrin” neleri içermeli?

Bugün tam günü deðil mi?

Cumhuriyetimizin 91. Yýldönümünde birlikte sorgulayalým;

1- Dünya genelindeki büyük deðiþim ve etkileþim sonucu Türkiye tarihi fýrsatlarýn eþiðinde! Böyle bir “kaos” görünümlü gerçeklik içinde, yeni bir “teze” ve deðiþimi kapsayan yeni bir “paradigmaya” ihtiyacýmýz var. Ben buna “2023 büyük Türkiye’ye geçiþ için ana doktrin” diyorum.

2- Her þeyden önce bu “doktrin” bir net özelliðe sahip olmalý ve Türk devletini-milletini daha doðrusu bu topraklarda ve bu coðrafya üzerinde yaþayan herkesi baðlarýndan kurtaran, korkularýmýzý yok eden ve en önemlisi “etnik zenginlik” gibi tehdit algýlamalarýnýn-zorlama korkularýn aslýnda “fýrsat” olduðunu ortaya koyan bir temele oturmalý. Daha açýk yazayým; “etnisite” bir özür deðil, doðru deðerlendirildiðinde “daha büyük olana düzenli geçiþ saðlayabilecek” bir özellik!

3- Peki “etnisite” avantaja çevrilerek yeni kimlik nasýl tanýmlanmalý? Net olarak ifade edeyim: “Tek kimlikli-çok kültürlü” yeni ulusal etiketimiz tanýmlanmalý ve bu topraklardaki herkesi içine alacak þekilde yapýlanmalý! Tekrar ediyorum; ana doktrin ve detaylarý “HEPÝMÝZÝ” kavrayacak þekilde ol-gunlaþtýrýlmalý!

4- Türkiye’nin bu doktrin içinde “nereye gittiði” net detaylarýyla belli olmalý ve Avrupa Birliði ile üyelik sürecimiz net bir þekilde karara baðlanmalý! Arada KALMA durumu 100. Yýla giderken bu haliyle devam edemez...Bu süreç yaþanýrken daha doðrusu Türkiye ANA RAY’a geçerken, kamuoyu ikna edilmeli ve “doktrin” doðru anlatýlarak, Türkiye sýnýrlarý içinde yaþayan her bireye Avrupa’nýn “son durumu” ve en önemlisi BÝZÝ ÝLERÝ TAÞIYACAK SENTEZ’in kendi geçmiþimizden oluþacaðý detaylandýrýlarak çok iyi ifade edilmeli ! Ve sorulmalý; nasýl bir gelecek düþünüyorsunuz?

5- Türkiye yeni rotasýný çizerken ortak karar doðrultusunda yeni dünya düzenine de uygun olarak “AB’ye alternatif olarak genleþen” yeni bir yapý olduðu tezi net ortaya konmalý ve kamuoyumuzda tartýþmaya açýlmalý! Türkiye, YENÝ DENKLEMDE 3 “yeni merkez” oluþtuðunu analiz ederek yönünü yeniden çizmeli ve Amerika-Rusya Dengesi ve Rusya’nýn durumu dikkatle izlenmeli. Amerika ile çok köklü yeni kavramlarýn temelleri atýlýrken, Rusya ile “yeni açýlýmlar” ve özellikle bu topraklardaki ORTODOKS tarihi zenginlikler yeni teze eklenebilir.

6- Türkiye, siyasi tezi ve yönünü tanýmlarken; savunma, bankacýlýk-finans-sermaye piyasalarý, enerji, telekomünikasyon, medya sektörlerini ileriye dönük olarak “makro planlar” çerçevesinde yeniden yapýlandýrýlmalý. En önemlisi, yabancýlarýn ve “içimizdeki yabancýlarýn” kontrolüne ve insafýna terk edilmiþ görünen Türk bankacýlýk sistemi düzenlenmeli ve gerekirse yeni lisanslar verilerek sektörün yapýsý ve aðýrlýðý mutlaka deðiþtirilmeli. Katýlým bankacýlýðý desteklenerek KAMU kesinlikle öne düþmeli! NEO-LÝBERAL KAFALARIN hakimiyetine býrakýlan bir Türkiye’nin “YENÝ OLAMAYACAÐI” idrak edilmeli...

7- Özellikle sermaye akýþlarýný Avrupa” ve “IMF-Dünya Bankasý” ipoteðinden kurtaracak þekilde ve en önemlisi çevre ülkelere burada yatýrým yapma imkânýný saðlayacak düzenlemeler hayata geçirilmeli. Rusya, Ýran, Suriye, Gürcistan, Azerbaycan, Kuzey Irak ve diðer komþu ülkelerle sýnýrlarýn kalktýðý tek bankacýlýk sistemi geliþtirilmeli. “Avrasya Menkul Deðerler Borsasý” mutlaka hayata geçirilmeli ve “periferik bölge þirketleri” bu borsada iþlem görmeli. Finans Merkezi olmak için BÝNA YAPMAK haricinde özellikle TÜREV enstrümanlarýn geliþtirilmesine yönelik yeni adýmlar atýlmalý...

8- Enerji politikamýz “2013-2023” ilk aþama olmak üzere yeniden yapýlandýrýlýp açýk ve net bir þekilde ortaya konmalý. Bölge ülkelerinin doðal kaynaklarýný fiyatlayacak borsalar Türkiye’de kurulmalý ve özellikle Anglo-Sakson”küresel enerji kartelleri” devre dýþý býrakýlarak Amerika-Rusya’nýn da iþbirliðiyle bölgede yeni “bir potansiyel” planlanmalý.

9- Devlete ve kamu vakiflarýna ait olan savunma þirketleri tek tek halka açýlýp sermaye piyasalarýnda “Türk halký” bu þirketlere ortak edileceði gibi, bütün þirketler ayrýca “tek çatý altýnda” toplanarak oluþan “HOLDÝNG’in hisseleri” Türk ve yabancý yatýrýmcýlara yüzde 49’u geçmeyecek þekilde satýlmalý. Oluþacak kaynakla “askeri-endüstriyel” yapýmýz yenilenmeli ve özellikle “operasyonel kabiliyetimiz” tamamen baðýmsýz bir hal almalý.

10- Avrupa Birliði’nin Türkiye’ye zorla uygulattýrmaya çalýþtýðý bize uymayan eðitim politikalarý yerine “bölgesel bir ortak eðitim” politikasý geliþtirilmeli ve Türkiye merkezli “eðitim kurumu çekirdeði” oluþturulmalý. Bölgeye yayýlacak “okul DNA’sý için, bu konu hakkýnda tecrübe sahiplerinden” mutlaka yararlanýlmalý.

11- Oluþturulacak “ortak eðitim sistemi” için Türk yazýlýmlarý kullanýlmasý ve geliþtirilmesi saðlanmalý ve kullanýlacak “donaným” Türkiye’de üretilmeli. Fatih Projesi bu yolda önemli bir adým, bölge okullarýna “Türk eðitim sistemi” ile birlikte yaygýnlaþtýrýlmalý...Yazýlýmýn donanýmdan çok daha önemli olduðu her alanda idrak edilmeli...

Sonuç: 91. Yýldönümünde, 100. Yýlýnda BÜYÜK olmayý planlayan Türkiye için “2023 Büyük Türkiye’ye geçiþ ANA DOKTRÝN’i” kapsamýnda önemli gördüðüm “ana baþlýklarý” elimden geldiðince sizlere aktarmaya çalýþtým. Siyasetten ekonomiye, ekonomiden savunmaya detaylandýrýlmasý gereken daha yüzlerce alt baþlýk var...Bunlar sadece sorgulama...Birlikte devam edeceðiz... Nice mutlu bayramlara...