30 Mart neden önemli?

Siyasi Partilerin adaylarýný açýklamaya baþlamasýyla seçim havasý da sertleþmeye baþladý. Bu seçimler bütün siyasi partiler için ‘býçak sýrtý’ bir yarýþ demek abartý olmayacaktýr.

30 Mart 2014 seçim sonuçlarý önceki seçimlerden daha önemli boyutlar arz ediyor. Ýçinde bulunduðumuz konjonktür, yerel seçimlerden sonra yaþanacak cumhurbaþkanlýðý ve sonrasýnda da genel seçimlerin birbirleriyle yakýn veya ayný tarihlerde yapýlma olasýlýklarý bu seçimin önemini daha da artýrýyor.

Bu açýdan bakýldýðýnda 30 Mart seçimleri bize çok önemli bir süreci yaþatacak. Belki de Cumhuriyet tarihinin en ilginç seçimlerinden birisini yaþayacaðýz. Çünkü bu seçimler Türkiye’nin geleceðinin þekillendirecek bir seçimdir.

Türkiye ya yeniden istikrara kavuþacak, ya da yönü belli olmayan bir taraflara savrularak ekonomik ve siyasi istikrarýný yitirmiþ, çalkantýlar içinde olacak. Olaya sadece bir parti açýsýndan deðil, ülke açýsýndan bakarak deðerlendirmeler yapmak zorundayýz. Bu nedenle 2014 Türkiye’nin ‘kader yýlý’ olacak söylemleri önemli bir tespittir. Bu seçimler Türkiye’de yeni bir sürecin baþlangýcýný belirleyecektir.

30 Mart genel seçim havasýnda yaþanacak bir yerel seçim olacak. Çünkü hemen sonrasýnda gerçekleþecek olan Cumhurbaþkanlýðý seçimi, ardýndan genel seçimlerle ilgili geliþmeler bu seçim sonuçlarýyla yakýndan ilgilidir.

Türkiye kazansýn

Kuþkusuz toplumsal kutuplaþmanýn kaygý verici boyutlara ulaþmasý ülkemizin siyasi ve ekonomik kýrýlganlýðýný daha da artýrmaktadýr. Gezi olaylarý sonrasýnda yeniden dirilen hücreler ve özgüven kazanan vesayetçi anlayýþ adeta tetikte bekliyor. Ortaya çýkacak tabloya göre Türkiye elde ettiði bütün kazanýmlarýný kaybedebilir. Doðrusu küresel güçlerinde iç iþlerimize müdahil olmasý ve etkin olmaya baþlamasý ile siyaseti dizayn etme çabalarý beni endiþelendiriyor. Ülkemizi kendilerine bir stepne yapma hedefi doðrultusunda; yüksek gerilimi tetikleyerek, kaos ortamýnda ülkemizi bir iç istikrarsýzlýða sürüklemek isteyenlerin hayal kýrýklýðýna uðramasýný diliyorum.

Bu seçimlerin böylesine yüklü derin anlamlarý var. Her bir bölge kendi içinde büyük önem taþýyor. Ancak, diðer seçimlerde olduðu gibi bu yerel seçimde de, “üç büyük þehir” Ankara, Ýstanbul ve Ýzmir, seçimlerin ana eksenini oluþturuyor.  Bu hücreler özellikle Ýstanbul, Ankara gibi büyük kentlerde AK Partinin kaybetmesi ve bunun getireceði siyasal sonuçlara odaklanmýþ durumdadýr. Tüm bunlara karþýn muhalefet hala seçmene bir iktidar alternatifi olma umudunu vermemektedir. Bir iktidar ýþýðý taþýmamaktadýr. Proje ve çözüm geliþtirmekten uzak, sadece Ak Partinin yenilgisi üzerine inþa edilmiþ bir muhalefet anlayýþý, iktidara giden yolda halkýn gönlünde yer bulmasý ne kadar mümkündür?

Sonuç ne olursa olsun Türkiye’nin birliðini, bütünlüðünü siyasi ve ekonomik istikrarýný düþünerek oy vermeliyiz. Kazanan ülkemiz ve halkýmýz olsun. Kazanan Türkiye olsun.