Beka meselesi, “bizler” ve “onlar” için bir turnusol kâðýdý gibi oldu.
Cumhur Ýttifaký ve bu ittifaka destek veren bizler, 31 Mart’taki mahalli seçimlere “beka meselesi” olarak bakýyoruz.
Onlar ise AK Parti’nin çelmelenmesi, Erdoðan döneminin bitmesi için bir fýrsat olarak bakýyorlar.
Bizler sadece milletten güç almayý savunuyor, onlar ise ABD ve Avrupa Birliði’nin onay ve desteði ile umutlanýyorlar.
Bizler kimiz?
Þimdi sorgulamalar, yargýlamalar, mahkeme kararlarý ile ortaya çýkan gerçekler ýþýðýnda; FETÖ operasyonlarýnýn hepsinin ABD plan ve projesinin bir parçasý olduðuna inananlarýz.
Haziran 2013 Gezi kalkýþmasý, 17/25 Aralýk 2013’teki yolsuzluk susturucusu takýlmýþ darbe teþebbüsü, Ocak 2014’teki MÝT týrlarýnýn durdurulmasý ihaneti, 15 Temmuz 2016’daki hain darbe giriþimi ve PKK terör örgütüne FETÖ’cü subaylar ve emniyet yöneticileri marifetiyle alan açýlmasý ve destek verilmesi; hepsi FETÖ’nün ABD talimatý ile baþvurduðu ihanetler…
Hepsinde FETÖ mahrem imamlarý ile devletin asker, polis, yargý içindeki elemanlarýnýn iþbirliði ve ABD konsolosluklarý, Büyükelçiliði ile irtibatlarý var. Washington, bugüne kadar bu mahrem imamlar ile temsilcilikleri arasýndaki telefon konuþmalarýný izah edemedi.
Zaten firar eden FETÖ’cülere Avrupa ve Amerika’nýn kucak açmasý da iþin hakikatini anlatmaya yeter.
ABD, AB ve Ýsrail’in; yanlarýna bazý Körfez Ülkelerini ve Suudi Arabistan ile Mýsýr’ý alarak, bir þer ittifaký olarak üzerimize bin bir desise, oyun, tezgâh, komplo, provokasyon ile gelmesi neyi anlatýyor?
Bunlarýn alayýnýn, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe giriþimini milletçe göðsümüzde söndürmemize bozulmalarý, üzülmeleri, günlerce kendilerine gelemeyip, darbeye karþý demokrasi müdafaasýnda yanýmýzda yer alamayýþlarý neyi anlatýyor?
31 Mart seçimlerindeki tercihimizin evet, beka meselesi olduðunu anlatýyor.
Onlar dediðimiz kim?
Onlar bizim gördüklerimize tersten bakýyor ve “ne beka meselesi?” diyorlar.
Bir de aralarýnda Erdoðan takýntýlý AKP’liler var. AK Parti’nin nimetlerinden kana kana yararlanmýþ ama sonra hýrslarýna, nefislerine yenik düþüp yoldan çýkanlar. Umut olarak Abdullah Gül’ü Cumhurbaþkaný, Ahmet Davudoðlu’nu Baþbakan görmek için herkesle ittifaka yeþil ýþýk yakanlar. “Nerede o ilk yýllardaki Erdoðan?” deyip bugün bütün kusurlarý, noksanlarý, kötülükleri, olumsuzluklarý allem edip kellem edip Erdoðan’a fatura edenler…
Onlar dediklerimiz asýl kimler?
Gezi kalkýþmasýný organize eden, destekleyen ve hâlâ sahip çýkanlar…
17/25 Aralýk operasyonlarý üzerinden hükümeti alaþaðý etmeye uðraþanlar. FETÖ gizli kayýt tapelerini Meclis çatýsý altýnda Grup toplantýsýnda yayýnlayan Kýlýçdaroðlu…
MÝT týrlarýnýn durdurulmasý ihanetinde, “Türkiye Ýslamî terör örgütlerine silah gönderiyor, iþte silahlar” diyenler… Bunu ülkemizi dünyaya jurnallemek için kullananlar… CHP, Sözcü ve Cumhuriyet gazeteleri…
15 Temmuz FETÖ darbe giriþimine “kontrollü darbe”, “tiyatro” diyenler. Alayý…
Bizler; “Mesele beka meselesi. Çözüm Cumhur Ýttifaký. Çare Erdoðan’ýn liderliði. 31 Mart’ta Türkiye istikrar ve huzur içinde büyük yürüyüþüne devam etmelidir” diyoruz.
Onlar, “31 Mart’ta Ýstanbul ve Ankara’yý, en az birini AK Parti’den almalýyýz. Baþarýrsak, siyasî kaosu tetikleyen ABD güdümlü ekonomik kriz ile Türkiye’yi erken seçime zorlarýz. Erdoðan’dan kurtulmanýn baþka çaresi yok” diyorlar.
Bugüne kadar Erdoðan yürüdü, millet arkasýndan yürüdü.
Yakýnda o yine meydanlara çýkacak ve inþallah milletimiz bir zafer daha kazanacak.
31 Mart, büyük gün. Milletimiz için karar aný.