31. Uluslararasý Fecr Film Festivali

Ýslam dünyasýnýn en önemli film festivallerinden olan ve Tahran’da gerçekleþtirilen Uluslararasý Fecr Film Festivali bu yýl 31 Ocak-10 Þubat tarihleri arasýnda yapýlýyor. Deðiþik yarýþmalý ve özel bölümlerin bulunduðu festivalde, 16’ncýsý düzenlenecek film marketle üçüncü defa yapýlacak Hollywood üzerine uluslararasý bir konferans da yer alýyor. Festival, yakýn coðrafyamýz ve kültürel çerçevemiz için önemli bir yer tutsa da, Ýran sinema yönetiminde geçen yýldan bu yana yapýlan deðiþiklikler bu yapýyý önemli ölçüde etkileyeceðe benziyor. Devletin sinemayla iliþkilerini kuran Sinema Evi’nin kapatýlmasýndan sonra son olarak da uzun yýllar festivali yürüten kiþilerin bu yýl deðiþtirildiðini gördük. Özellikle festival yönetimindeki Amir Ýsfendiyari’nin sinemaya olan ilgisi ve Ýran sinemasýnýn iyileþmesi yönündeki gayretlerini takdir etmemek mümkün deðildi. Bunlarýn yanýnda, Ýran’ýn Suriye’de takýndýðý tavýr yürekleri burkuyor ve acý ki film festivali gibi sanatsal bir faaliyet alaný dahi siyasetin zaman zaman buðulu dünyasýndan bir þekilde nasibini alabiliyor.

***

Festivalin alt baþlýklarýna yine de bakacak olursak, Dünya Sinemasý, Ýran Sinemasý, Selamet Sinemasý, Belgesel Sinema, festivallerden seçmeler ve yarýþma dýþý bölümleri görüyoruz. 71 ülkeden 383 yapýmýn muhatap olduðu festivalde Çin ve Polonya sinemalarý özel birer bölümle temsil edilecek. Programa seçilen çalýþmalar arasýnda, Pablo Trapero’nun Beyaz Fil, Thomas Vinterberg’in Av, James Marsh’ýn Gölge Dansçý, Michael Haneke’nin Aþk, Roman Polanski’nin Türkiye’de acýmasýz tanrý gibi tuhaf bir isimle oynatýlan Carnage’ý yer alýyor.

Fecr Film Festivali, aslýnda dünya sinemasý için hem filmler adýna hem de sinemayla ilgili kiþilerin biraraya gelebileceði çok önemli bir buluþma noktasý. Ancak son yýllarda meydana gelen geliþmeler sonucu özellikle Ýran sinemasýnýn kendi içinden ve dýþarýdaki kimi sinema çevrelerinden bazý tepkilere ve tavýrlara maruz kalýyor. Sinema sanatý gibi biraz netameli ve hassas bir sahada her kesimin bir parça esnek olmasý gerekiyor. Bunun için de özellikle bürokrasinin temkinli bir þekilde de olsa sinemayla olan iliþkilerinde gerginlikten öte bir yol takip etmeleri gerekiyor. Bugün bu sinemanýn dünya sinema arenasýnda geldiði nokta çok önemlidir ve bunun heba olmamasý noktasýnda herkesin hakkaniyeti daha bir gözetmesi elzemdir. Ýnsani deðerler, sanatsal kaygýlar, estetik ölçüler genelde ortak bir doðru üzerinde yükselir ve insanlardan bu þekilde icabet ve kabul görür. Buna halel gelmesi ancak yapýnýn kendisini zedeler ve öncelikle nesnenin kendisi zarar görür. Sinemanýn evrensel deðerlerini en üst nokta olarak önümüze koyduðumuzda, kendimizi ona göre konumlandýrdýðýmýzda sanýyorum öncelikle yedinci sanatýn kendisi, sonra da onunla etkileþim halindeki yapým ve alýcý sürecindeki özneler bundan pozitif olarak nasibini alacaktýr. Ýran sinemasý ve ülke içinde yer alan film festivalleri ve çok geniþ bir çeþitlilik içinde hayata geçen diðer sinema faaliyetlerinin Ýslam ülkeleri için anlamý her þeye raðmen önemlidir.