4 baþkent 1 çözüm

Hibrit savaþýn iki büyük cephesi bize çok yakýn. Ukrayna'nýn Rusya içlerine baþlattýðý Kursk harekatý Putin'in sertleþmesine sebep olacak ve önümüzdeki zamanda bu cephedeki geliþmeler haber gündemlerine daha çok düþecek. Diðer cephe ise Suriye. Ýran-Ýsrail, ABD-Rusya çekiþmesi istikrarsýzlaþtýrýlan Suriye'de devam ediyor.

Bir zamanlar ÝHD Baþkanlýðý yapan ve Öcalan'ýn da avukatý olan Ahmet Zeki Okçuoðlu Ukrayna'nýn Kursk harekatý üzerine bakýn ne yazdý:

"...Ukrayna'nýn bu beklenmeyen zaferi, zihnimde bir baþka pencere açtý...

(Henüz erken gibi görünse de) Ukrayna ile Rusya arasýnda yaþanan akýllara durgunluk veren bu hadisenin, gelecekte Rojava ile Türkiye arasýnda da yaþanmasý mümkün olabilir mi?..

Üstelik Rojava ordusunun gireceði topraklarda yaþayanlar kendi milletinin mensuplarý...

Bu sayede Rojava ordusunun Kuzey Kürdistan'da ilerlemesi çok daha kolay olacak..."

Ýstikrarsýzlaþtýrýlan Suriye'de neler olduðunu anlamamýz için Lübnan ve Irak hikayelerini de hatýrlamak zorundayýz. Soðuk Savaþ dönemindeki pozisyonlarý bu iki ülkenin istikrarsýzlaþtýrýlmasý için en önemli argümandý.

Suriye'de kurulmak istenen kantonlarýn hem Türkiye hem de bölge ülkeleri için bir tehdit olduðu ortada. Bu tehdidi Almanya'da, Fransa'da, Belçika'da yaþayan örgütün akýl hocalarý açýkça deklare ediyorlar.

Ankara-Þam yakýnlaþmasý bir yandan terör koridoruna engel olacak bir yandan da Ýsrail'in Suriye'deki hesaplarýný alt üst edecek boyutta.

Bugün yaþanan sýkýþýklýðýn tek çýkýþ yolu bölge ülkelerini sürece dahil edecek Erdoðan-Esad diyaloðundan geçiyor. Terör örgütünün Türkiye topraklarýnda bitmiþ olmasý meseleyi halletmiyor. Suriye ve Irak'taki yapýlanmalarýn tamamen bitirilmesi gerekiyor.

Bölgeyi tehdit eden geliþmeler karþýsýnda dört baþkentin atacaðý adýmlar önemli. Ankara-Tahran-Baðdat-Þam dörtlüsünün kuracaðý pakt zaruri hale geldi.

Küresel ittifaklarýn ve organizasyonlarýn çözüm üretmek yerine sorunlarý ertelediði bir gerçek. Dünyada devam eden çatýþma süreçlerini BM sistemi aciz bir þekilde izliyor. Artýk Suriye'nin geleceðini Cenevre'de aramak anlamsýz ve faydasýz. 1926'da Lübnan'a 2005'te Irak'a dayatýlan anayasanýn getirdiði sorunlar ortadayken Suriye'nin anayasa sürecini beklemek ve emperyalist reçetelere kanmak tarihi tekerrür ettirmek olacaktýr.