Bölgesel Politika ve Yapýsal Araçlarýn Koordinasyonu faslýnýn açýlmasý, 40 aylýk bir aradan sonra Türkiye-AB iliþkilerinin yeniden gündeme gelmesine vesile oldu. Bu fasýlda ülke içindeki bölgeler arasýndaki sosyo-ekonomik farklýlýklarýn azaltýlmasý öngörülür. Türkiye açýsýndan yaþamsal önemde olan bu faslýn müzakere edilmeye baþlanmasý demek, iç göçten kentleþmeye, çevre konularýndan eðitime, birçok konunun ele alýnmasý demek. Bu çerçevede ‘yerinden yönetim’ konusunun da gündeme gelmesi kaçýnýlmaz.
Faslýn ikinci bölümü olan Yapýsal Araçlarýn Koordinasyonu ise AB Fonlarýna uyumu ve bu fonlardan yararlanma koþullarýnýn düzenlenmesi konusunu ifade eder. Dolayýsýyla faslýn en hassas kýsmýnýn bu bölüm olduðu söylenmeli. Zira bölgesel farklýlýklarý en aza indirecek faaliyetlerin bir dizi yatýrýmý gerektirdiði biliniyor ve aday ülkenin bu tür maliyetlerin altýndan tek baþýna kalkmasý zor. Ancak fonlarýn denetlenebilir ve katký saðlayabilir biçimde kullanýlmasý halinde bazý giriþimler gerçekleþebilir. Zaten Sarkozy de bu faslý tam bu nedenle bloke etmiþ, üye olmayacak bir ülkeye fonlardan kaynak aktarýlmasýna gerek olmadýðýný savunmuþtu.
AB Fonlarýnýn Yunanistan’ýn üye olduðu dönemlerdeki gibi bir bolluk durumu bugün söz konusu deðil. Yani büyük beklentiler söz konusu olamaz; ancak ciddi destekler saðlanabilir.
Kýbrýs faktörü
Faslýn müzakereye açýlmasýyla eþ zamanlý olarak bir baþka adýmýn daha atýldýðýna dikkat çekmek gerekir. KKTC Futbol Federasyonu, Kýbrýs Futbol Federasyonu ile birleþti, bundan böyle Kuzey’deki futbol faaliyetleri Güney’in federasyonu içinde yürüyecek.
Kýbrýs sorununun çözümüne yönelik son derece önemli bir adým, siyasi çözümlere yol gösterici bir niteliði bulunuyor. Ayrýca, Kýbrýs’taki ekonomik sorunlar bugün KKTC’ye eskisi gibi bakmamayý olanaklý kýlan bir ortam sunuyor. Gayet tabi Türkiye’nin AB yoluna engel koyan Kýbrýs’ýn bu cesareti kendisinden almadýðý biliniyor. Bugün Kýbrýs’ýn engellediði bazý baþlýklarýn kaldýrýlmasýndan da söz edildiðine göre muhtemelen Kýbrýs engelini kullanma konusunda bazý esneklikler hasýl olmuþ.
Kýbrýs’ýn açýlmasýný veto ettiði baþlýklar, Yargý ve Temel Haklar faslý ile Adalet, Özgürlük ve Güvenlik faslý.
Fasýllarýn baþlýklarý bile Kýbrýs’ýn Türkiye’de ne olmamasýný istediðini gösteriyor. Ayrýmcýlýkla mücadele, cinsiyet eþitliði, özel hayatýn korunmasý, adil yargýlama ile yolsuzlukla ve sahtecilikle mücadele gibi bir dizi alanda reform gerektiren fasýllar bunlar.
Bu iki faslýn açýlmasý ile Kýbrýs konusunun iliþkilendirilmesi büyük talihsizlik. Zira bu iki fasýlda AB mevzuatý ile uyum saðlanabilse, zaten Kýbrýs konusunda sorundan söz etmek daha zor olurdu.
Fasýllarýn içeriði
Bugün Türkiye’de baþ örtüsünden öðrenci evlerine, futbolda þikeden yol-köprü yapýmýna kadar hemen her konunun büyük yarýlmalara yol açacak biçimde tartýþýlýyor olma nedenleri arasýnda kuþku yok iki bloke edilmiþ o iki faslýn içeriðine uygun olmayan bir mevzuatýmýzýn ve uygulama biçimlerimizin olmasý bulunuyor.
Yargý ve temel haklar konusunda olduðu gibi adalet ve özgürlükler konusunda da bir alt yapý eksikliðimiz var. Söz konusu baþlýklarý açýlabilir kýlmak için þimdiden o alt yapýyý hazýrlayacak taþlarýn döþenmesi gerekiyor.
Kýbrýs’ýn vetosunu kaldýrmasý için Kýbrýs lehine adýmlar atýlmasý beklenebilir. Ancak bu adýmlarýn tek taraflý fedakarlýk olmasý istenmiyorsa, adý geçen fasýllarda Türkiye’nin zaten uyum saðladýðýný ortaya dökmek, ispat etmek gerekir. Bu alanlarda AB müktesebatýný aynen uygulayan bir Türkiye olsa, kim hangi gerekçeyle fasýllarýn açýlmamasýný savunabilir ki?
Darýsý, açýlan fasýllarýn kapanmalarýna.