O dönemde parti kurmanýn önemli bir koþulu da, iktidara niyetler konusunda güvence vermekti. Bunu pek çok parti yaptý. Örneðin Sosyal Adalet Partisi, bu güvenceyi ideolojisinin aksi bir þekilde anlaþýlmamasýný saðlama almaya çalýþarak þöyle ifade ediyordu: “Þahsî hiçbir menfaat beklemeksizin ve kötü niyeti olanlarýn içimizde barýnmamasýný temin edecek kadar mazbut olarak kurduðumuz...”
Liberal Demokrat Partisi de benzeri bir güvenceyi dile getiriyordu: Parti dünyanýn bugünkü anormal devresi bitip de, barýþ dönemi geri gelinceye kadar, ilkelerini saklý tutarak, CHP ile birlikte davranacaktý. Çiftçi Köylü Partisi de, “iktidar partisi ile düþüncemizde, görüþümüzde, gayemizde hemen bir ayrýlýðýmýz yoktur” demekteydi.
Ýþçi ve Çiftçi Partisi de iyi niyetini anlatma çabasýndaydý: Ülkenin ve hükûmetin diðer partilerin de yardýmýna ihtiyacý vardý; muhlalefet, “edebiyata, hayallere ve nihayet ‘hükûmete karþý muhalefet olsun da ne olursa olsun, biz de bir külâh kapalým’ gibi gizli emellere dayanan efsanevî iþler deðildi.” Muhalefet partisi, iktidar partisini ve onun baþýndaki lideri þöyle övme ihtiyacýný duymuþtu: Evvelâ þunu söyleyelim ki, baþlarýnda akýllý uslu, gemisinin kaptaný olacak, milletlerin burnunu kanatmadan, milleti sahile selâmete götürecek bir baþ lâzýmdýr. Allah onu bize vermiþtir, iþte Ýsmet Ýnönü. Tam manasýyla bir Ýngiliz gentlemen’den farký olmayan bu insan, bu kadar iþçilere, çiftçilere ve bütün millete yardým elini uzatmýþ, bu vatanda daha müstesna þahýs görmedim. Eðer Almanlarýn Hitler gibi bir deli yerine baþlarýnda bir Ýsmet Ýnönü bulunsaydý bu felâkete duçar olmazlardý. Her türlü kaydý riyadan âri olarak bu benim mutlak kanaatimdir. Þunu demek isterim ki, baþýmýzdaki Millî Þef, bizim için Allahýn bir nimetidir. Onun hüsnüniyetine lâyýk hareketler ve iþlerde bulunmalýyýz.”
Ýktidarý istemeyen muhalefet olur mu?
Çiftçi Köylü Partisi, muhalefet partilerinin iktidara geçmek istemesini olumsuz olarak deðerlendiriyor; halkýn gerek meslek, gerek yaradýlýþ bakýmýndan ve gerekse ruhî durumuna göre farklý farklý eðilimler gösterdiðini, bunun politikada ayrýlýk olarak ortaya çýktýðýný vurguluyordu. Ýyiniyetle, fakat farklý amaçlar için ortaya çýkan bu partiler içinde bazen kurucular arasýnda özel bir amaç izlenerek, iktidar mevkiini ele alma amacý da ortaya çýkmaktaydý. Fakat Çiftçi Köylü Partisi, halkýn “daha hazýrlanmamýþ, tamamen olgunlaþmamýþ olduðunu” kavradýðýndan ve “iktidar mevkiini istediði gibi idareye muvaffak olamayacaðýný takdir etmiþ bulunduðundan”, kalkýnmayý, tarýmýn ilerlemesini “idareyi yürüten iktidar partisinden çokluðuna güvenerek talep etmeye ve yaptýrmaya azmederek iþe atýlmýþtý”. Çiftçi Köylü Partisi, CHP’nin de kendisinin ne örgütünün, ne de varlýðýnýn bulunduðunu görerek, taleplerinin ülke çýkarý, kalkýnmasý ve iktidarýn izlediði politikayla uyumlu olduðunu da fark ederek, dileklerini benimseyeceðinden hiç kuþku duymadýðýný açýklýyordu. Yalnýz Vatan Ýçin Partisi de, “seçimlerin neticesinde partilerden yurt için hayýrlý gördüðü parti lehine reylerini koalize ederek o partiyi destekle”yeceðini açýklamýþtý bile.
Deðiþmez genel baþkanlýk sistemi
CHP’nin deðiþmez genel baþkanlýðý henüz kaldýrmadýðý sýrada kurulan bir muhalefet partisi de benzer bir hükmü kendi tüzüðüne almýþtý: “Genel baþkan, partinin deðiþmez lideridir”. Partinin adý da (þaka gibi gelecek ama) Liberal Demokrat Partisi’ydi. Ama bu örneðin tek olduðu da söylenemez; Türkiye Yükselme Partisi’nin de tüzüðünde benzer bir hüküm yer almýþtý (hem de iktidar partisinin deðiþmez genel baþkanlýðý kaldýrmasýndan iki sene sonra!): “Partinin deðiþmez baþkaný Ali Rýza Gizdeþir’dir”. Maalesef kendisi hakkýnda hiçbir bilgi bulamadým. Acaba hala baþkanlýðý sürüyor mudur dersiniz?
Toz pembe renkli bir sýnýf partisi
Bu dönemde kurulan sol partilerin dýþýnda sadece Sosyal Adalet Partisi sosyalizmin sözünü ediyordu. Parti, sýnýf ve sýnýfýn çýkarlarýný temsil eden siyasî parti anlayýþýna sahipti ve bunu þöyle anlatýyordu: “Her parti, bütün halinde olan bir milletin muayyen içtimaî zümrelerinden biri veya birkaçýnýn hak ve menfaatlerini korumak gayesiyle teþekkül eder. Bunun için istinat ettiði sýnýfýn veyahut takip ettiði felsefî doktrinin adýný alýr. Sýnýf kavgasýna taraftar deðiliz. Ýnsanlarýn anadan maddî ve manevî bünye bakýmýndan eþit doðmadýklarý hakikat iken, sýnýflarýn mevcudiyetini de inkâr etmek mümkün deðildir. Ve cemiyetler sýnýfsýz olamazlar. Bu itibarla partimizin siyasî rengi, toz pembe olup, kýrmýzý veya kýzýl deðildir.”
Ergenekon'un partisi 1950'den önce kuruldu
Bazý partilerin polis/jandarma baskýsýnýn kaldýrýlmasý yönündeki talepleri ise, Ergenekon Köylü ve Ýþçi Partisi’nce þöyle dile getirilmiþti: “Nüfus cüzdanlarýný üzerinde bulundurmayan (çoðunluðumuz gibi) kýlýksýz, fakat sabýkasýz vatandaþlarýn taþra karakollarýnda, hatta adlî bürolarda yürekler acýsý zulüm gördüðü herkesçe malumdur. Vapurda, trende, taþra yollarýnda jandarma erleri herhangi bir vatandaþý sýrf þüphe gibi boþ bir mesnede dayanarak hýrpalayabiliyorlar. Sokak ortasýnda bir bekçinin bile, Allah yarattý demeden, vatandaþa sille küfür giriþmesi olaðan iþlerimizdendir. Nüfus cüzdansýz dolaþan bir bedbaht ele düþerse, ikâmetgahýndan adlî, askerî, idarî bir iliþiði olup olmadýðý bildirilinceye kadar nezarethanelerde haftalarca süründürülüyor. Servet ve ihtiþamýn gizlediði birinci mevki veya kamaralarda dosyalar dolusu yazý yazan münevverlerden casusluk þüphe edilmiyor da, gemi ambarlarýnda, üçüncü mevkilerde kitap okuyan, yazý yazan, siyasetten konuþanlarý akýllý jandarmalarýmýz casus diye karakollara götürüyorlar. Halk tabakalarýnýn toplu bulunduðu yerlerde millî emniyete baðlý sivil polislerin bazý ahvalde halka dehþet saldýðýný görüyoruz”.
Milli müdafaa sadece Türk ýrkýndan olanlara
SOSYAL?Adalet Partisi’ne göre, “millî müdafaamýz yalnýz Türk ýrkýndan olanlara” hasredilmeliydi; tabiî ki “soyunda yabancý kan bulunanlar hariç” olmak üzere. Ergenekon Köylü ve Ýþçi Partisi ise hayli ihtiyatlýydý; çünkü Irkçýlýk-Turancýlýk davasý hala hatýrlardaydý: “Ergenekon, Kore Yarýmadasý’ndan Tuna yalýlarýna kadar uzayan sonsuz bir ülkede yaþayan öz kardeþlerini elbette inkâr edemez. Ergenekon, Rusya’da makina gibi yaþattýrýlarak, Ruslaþtýrýlmaya zorlanan milyonlarca Türk varlýðýnýn âkýbetinden, zafer ortaklýðýnýn hatýrý için bahsedilmediðini, medenî bir cesaret ile Birleþmiþ Milletler ve hür insanlar namýna teessüfü de insanî bir vazife bilmektedir. Ergenekon, Türk köylüsünü faþist ve kör bir milliyetçilik ile gücü yetmez boþ emeller peþinde sýnýrlara koþturup, büyük komþumuz Rusya’ya karþý Turancýlýk yaparak, onlarý bel kemiðinden kopartmak heyulasý ile gocundurup kýrdýrmayý da, cinayetlerin en hâyâsýzý sayacak kadar hakikatin âþýðýdýr. 16 Aðustos 1944’de devlete bu bakýmdan da imtihan veren Ergenekon müteþebbisi, faþist Turancýlýk þaibesi ile de lekelenmiþ deðildir”.
Subaylar da sivil mahkemelerde yargýlanacak
Toprak, Emlâk ve Serbest Teþebbüs Partisi, “asker ve sivil arasýnda hukuk bakýmýndan sýnýf ve imtiyaz farký”nýn kaldýrýlmasýný ve “irtikâp ve irtiþa suçlarýndan dolayý er, subay ve askerî erkân”ýn “dahi sivil mahkemelerde” yargýlanmasýný istiyordu.
Ýlk 'Ýslami' parti Ýslam Koruma Partisi
Bayraðý yeþil renkte olan Ýslâm Koruma Partisi, “her türlü siyaset ve siyasî partilerden uzak olarak sýrf Ýslâmlarýn medeniyeti, tesanüdü, menfaati, birbirine sevgi, yardýmý ve birliði yolunda” kurulmuþtu. Öz Demokratlar Partisi, imam hatip okullarýnýn kurulmasýný istiyordu. “Cemiyet hayatýnýn düzenlenmesinde dinin büyük âmillerinden biri olan” parti, “ilkokullarda din derslerinin okutulmasýný, imam hatip mekteplerinin ihyasýný, din âlimleri yetiþtirecek üniversite þubelerinin açýlmasýný” gerekli görüyordu.Toprak Emlâk ve Serbest Teþebbüs Partisi de benzer görüþlere sahipti: “Münevver dindarlýða taraftarýz. Ancak din iþlerini hükûmet iþlerine karýþtýrmayýz. Makbul ve müstahsen olan Türk ve Müslüman ananelerine sadýk kalacaðýz. Tefekkür ve ibadet hürriyetine taraftarýz. Din kitaplarý ilim dersi olarak ilâhiyat fakültelerinde okunur. Aile içinde ve ilk ve orta okullarda fazilet ve ahlâk adý ile öðrencilerin ruhunda kutsî ve manevî duygular aþýlanmalýdýr. Parti, muhtelif din ve mezheplere mensup cemaatlerin dinî maksatla teþkilâtlanmasýna, cemiyetler kânununa göre dernekler kurmasýna taraftardýr. Ve dinî vakýflarýn bu nevî teþkilâta devredilmesini kabul eder. Bu nevi teþekküllerin siyasetle iþtigaline asla cevaz verilmemelidir.”
Ýslâm himaye edilecek, ama hurafelerden de temizlenecek
SOSYAL?Adalet Partisi, “Yurttaþlarýn istedikleri dine intisap etmeleri, diledikleri mezhebe girmeleri serbesttir. Yalnýz yurdumuzda yaþayan insanlarýn pek çoðu Müslümandýrlar. Biz de bu zümreden olduðumuzdan ve dinler içinde zamanýmýza uymasý, ilim ve felsefe bakýmýndan çok tekemmül etmiþ bulunmasý bakýmýndan Ýslâmlýk himaye edilecek, revaç bulmasýna, hurafelerden temizlenmesine çalýþýlacaktýr. Zira insanlar için dinin lüzum ve ehemmiyetine kâni bulunuyoruz” diyordu. Arýtma Koruma Partisi de, “Din hürriyetini insanlýðýn mukaddes hakký ve gidiþ yolu, hangi yönden olursa olsun insaný da, ruh eðitiminin iyi bir vasýtasý olarak kabul eylediðimizi açýklýyoruz. Dini insan ruhunun eðitiminde iyi bir vasýta sayan partimiz, beþer ruhunu inhitata götüren tarikatlara intisaben zümreleþme gibi eklemelerden yayýlarak, insan çabasýnýn, insanlýðýn kalkýnmasý için daha iyi, ileri ve daha yükseliþe yöneltilmesine ve iyilik duygularýný devamlý surette uyanýk tutarak, nefsin sûflî isteklerini kýrmaya yönelen törenlerini sevgi ve saygý ile karþýlar” demekteydi.