4’ü de problemli

Trabzonspor'a bakalım. 27 puan, Avrupa'ya devam. Eh, "iç güveyinden hallice.." Bu Trabzonspor'la övünmek çok yanlış ve utandırıcı olur diye düşünüyorum. Kadro yeterli değil, kadroya takviye yapılırsa ve tutarsa trabzonspor kaçıncı olur? Yönetimlerin şikeden gasp edilen hakkı için mücadele ile devam eden hayatın gerçekleri ile yüzleşip oynanan lige konsantreyi iyi ayarlamaları gerekir. Trabzonspor, elindeki kadroyu iyi değerlendirip, en azından seneye Avrupa'da yer alacak sıralamaya girmelidir.

Avrupa'ya çıkamayacak olan  F.Bahçen'in daha çok içte yerli transfer peşinde olmaları gelecek açısından yerinde olur. Ama Fenerliler sana ne bizim çok paramız var transfer yaparız, olmazsa bir daha yaparız derlerse keyifleri bilir.

Galatasaray'da egemenlik savaşı oldu. Saat gibi işleyen takımın haklı olarak işine kimseyi karıştırmayan hocası gönderilerek,  futbol takımının başına basketbol oynamış bir kişiyi getirerek, egemenlik savaşı kazanılmıştır ama bu bencillik Galatasaray'ı, Fener'den puan farkı yiyerek ilk yarıyı kapatmasına mal olmuştur.

Galatasaray mutlaka savunmasını daha güçlendirmeli ve geldiğinden beri harikalar yaratan Drogba'ya bağlı kalmaktan kendini kurtarmalıdır.

Futbol hayatımın önemli kısmını geçirdiğim Beşiktaş ise popilistliğin en üstünde yüzmeye devam ediyor.  Başkan ve yönetim oturup bir durum değerlendirmesi yapmalı..Bizden evvelki yönetim bu kulübü yaptığı transferlerle nasıl bu hale getirdi?, Biz onların yaptığı yanlış ve pahalı transferleri eleştirerek yönetime gelmedik mi?, Beşiktaş tarihe geçen kadrosunu ve başarılarını alt yapıdan ve Türkiye'den aldıkları futbolcularla yapmadı mı?, Sponsorler buldun Ronaldinho'yu aldın, tamam havayı yaptın.

Peki sağbek, solbek, savunmanın göbeği, orta sahada oyunu yönlendirecek 10 numaran var mı? Quaresma' yı aldığın zaman bugün Ronaldinho'yu almaya çalıştığın gibi "pahalı ceket almak peşindeydin ama altında giyecek pantolonun yoktu" derim.