Ýbrahim Güneþ
Ýbrahim Güneþ
Tüm Yazýlarý

5 litrelik su

Baþýmdan geçen ilginç bir hikayeyi sizinle paylaþmak istiyorum.

Baþlýktan da anlaþýlacaðý üzere bu bir tatil yazýsý.

Yani Memleketin sýcak gündemiyle uzaktan yakýndan ilgisi yok.

Babamýn arabasýna Niðde'de öldü fiyatý verilince, biz de alýp Ýstanbul'a getirelim diye düþündük.

Araçla yola çýktýk.

Niðde-Ankara Otoyolu'nda ilerlerken birden hararet yükseldi.

Elimizde boþ pet þiþeler "su su" diye yoldan geçenlerden yardým istedik.

Sadece Adanalý bir sürücü durdu. O da içme suyunu verdi. Ancak su çare olmadý. Motor arýzasý büyüktü, Çekici çaðýrdýk.

Çekicinin sürücüsü tam Güldür Güldür'deki Mesut karakteri gibi biri kulaðýnda bir kulaklýk sürekli telefonla konuþuyor. Bir þeyler alýp satýyor.

Biz tam bize mi bir þey söyledi derken "Yok hoca telefondayým" deyip konuþmaya devam ediyor.

Bu sýrada çekicinin hararet göstergesi artmaya baþladý.

Yeðenim Cihat sürücüyü uyardýðýnda "Yok hoca o yalancý hararet arabayý daha bu hafta toplattým" diye cevap verdi. Biz yalancý hararet de nedir diye düþünürken arabadan duman yükselince hop otoyol kenarýna çektik çekiciyi yani bizi kurtarmaya gelen çekiciyi de birilerinin kurtarmasý gerekiyordu iþin daha komik yaný daha az önce elinde pet þiþelerle yol kenarýnda "su su" diye baðýran yeðenimle bana bu kez çekicinin þoförü Mustafa da eklendi.

Elimizde boþ bidonlar "su su" diye araçlardan yardým istedik.

Ve gördük ki otoyolda düþenin dostu olmuyor.

Neyse sözü uzatmadan devam edelim.

Þimdi bu Mustafa telefon trafiðine baþladý.

Bize de sürekli "Tamirci birazdan gelecek" diyor.

Ama ne gelen var ne giden.

Bu sýrada yanýmýza bir araç yanaþtý.

Mustafakemalpaþalý Fehmi Bey,

"Gençler Düzce'ye nasýl gideceðiz?" diye sordu.

Çekici sürücüsü Mustafa'nýn aklýna süper bir fikir geldi.

"Abi arkadaþlar Ýstanbul'a gidecek. Al yanýna Bolu'ya kadar gidersiniz" dedi.

Þimdi biz olur mu olmaz mý diye düþünürken, Fehmi Bey, kim bunlar nasýl güvenirim diye kafasýndan geçirirken ben basýn kartýmý gösterdim.

Bize güvenebileceðini söyledim.

Fehmi Bey, "Sizi Allah gönderdi. Cenazemiz vardý 24 saattir uyumadým. Malatya'dan beri araç kullanýyorum. Yolu nasýl bitireceðimi düþünüyordun" deyip. Cipin anahtarýný elime tutuþturdu.

Kendimi direksiyonda buldum. Biraz bizi izleyen Fehmi Bey biraz sonra uykusuzluða yenik düþtü. "Fehmi Bey arka koltukta, amcasý yan koltukta güzel güzel uyumaya baþladýlar."

Yolda kendi kendime nasýl bir tevafuk oldu. Acaba Fehmi Bey'in kaza yapmasýný önlemek için Rabbim, bizi onlara mý denk getirdi diye düþündüm. Her þerde bir hayýr vardýr anlayýþýyla yola devam ettim.

Yukarýdaki fotoðraf o yolculuktan bir kare...

Düzce otogarýnda vedalaþtýk. Sonrasý da ayrý bir macera ama daha fazla uzatmayacaðým. Esas meseleye geleceðim.

Çekici sürücüsü Mustafa otomobili Ankara Ostim'de Ýsrafil Usta'ya teslim etti. Ýsrafil usta "siz bu araçla nasýl otoyola çýktýnýz? Lastiklerde çatlaklar var. Yolda parçalanýp sizi de bir yere savurabilirdi araç" deyince kendi kendime düþündüm.

Belki de aracýn hararet yapýp yolda kalmasý hem benim, hem yeðenimin hem de Mustafakemalpaþalý Fehmi bey ile amcasýnýn feci bir kazadan kurtulmasýna vesile oldu.

Daha ilginç bir olanýysa geçen hafta bir kez daha Niðde yollarýna düþtük. Eþim "araca mutlaka 5 litrelik su koyalým" diye ýsrar etti.

Ben de "Bu araç yeni model böyle sorunlar olmaz gerek yok vs gibi cevaplar verdim. Ama tabii ki o su bidonu da arabaya konuldu" bu arada peki sonra ne oldu dersiniz.

Bolu rampasýný çýkýyoruz. Yol kenarýndaki bir minibüsten duman çýkýyor.

Sürücü elinde bir pet þiþe "su su" diye yardým istiyor.

Hemen aracý emniyet þeridine çektim.

5 litrelik su bidonunu kaptýðým gibi yanýna koþtum.

Ve yangýný daha baþlangýç aþamasýnda söndürdük.

Talihsiz sürücüye bir gazoz, bir de küçük içme suyu býrakýp, "çekici çaðýrýrken pazarlýk yapmayý unutma" geçmiþ olsun diyerek yola devam ettik.

Yani kime niyet kime kýsmet...

Hiç beklemediðimiz anda sevap kazanmýþ olabiliriz.

O yüzden bazen "olanda hayýr vardýr" deyip yola devam etmek en doðrusu gibi geliyor...

Kim bilir belki de küçük sorunlar hayatýmýzdaki büyük sorunlarýn önüne geçiyordur.

Þimdi içinizden tüm bu yazdýklarýmý züðürt tesellisi gibi bulanlar olabilir. Ama öyle bile olsa bu düþünme biçimi insana iyi hissettiriyor.

Bu yüzden size de tavsiye ederim.

Hayatý, olanlarý olduðu gibi kabul edin ve yola devam edin...

Ve son bir not...

Aracýnýzda mutlaka bir 5 litrelik su koyun.

Ve aracýnýzda su varsa yolda kalýp yardým isteyenlerin yanýndan výzýr výzýr geçmeyin, yardýmý esirgemeyin lütfen.

Kimin kime ne zaman ihtiyacý olur bilinmez zira.

Kalýn saðlýcakla...