2005 yýlýnda Þemdinli’de Umut Kitabevi’ne düzenlenen bombalý saldýrýya dair hazýrladýðý iddianameye dönemin Kara Kuvvetleri Komutaný Yaþar Büyükanýt’ý da dahil ettiði için, sürecin sonunda meslekten atýlan savcý Ferhat Sarýkaya’nýn FETÖ itiraflarýyla birlikte anlaþýldý ki bütün ülke olarak kocaman simülasyonun içindeyiz.
Bu itiraflar bize FETÖ’nün sanýldýðý gibi 2010 referandum sonrasý deðil, 2005’ten beri hem alt kademe mahkemelere, hem yüksek yargý ve HSYK’ya hakim olduðunu gösteriyor. Bu nedenle sorunlu olduðu sonradan anlaþýlan dönem davalarýnýn ve dava konularýnýn hepsine yeniden bakmak gerekir. Hrant Dink cinayeti baþta olmak üzere 2007’de peþpeþe iþlenen siyasi cinayetlerin her biri en küçük ayrýntýsýna kadar elden geçirilmeli.
2005 sonrasýnda toplumsal psikolojiyi ve siyasetin akýþýný deðiþtiren olaylar da.
Bu durumda 2007’de yüzde 47’yle seçim kazanan AK Parti’ye 2008’de kapatma davasý açan savcý ve kapatýlmaktan kýl payýyla kurtulmasýný saðlayan Anayasa Mahkemesi üyeleri kaçýnýlmaz olarak zan altýndadýr.
Bu müdahalenin iktidar partisinin ve tabanýnýn üzerinde yarattýðý travma ve baskýnýn FETÖ menfaatine kullanýlýp kullanýlmadýðý, ama daha önemlisi kapatma davasýnýn bu amaçla kurgulanýp kurgulanmadýðý sorgulanmasý gereken bir durumdur.
***
Bu sýkýþmýþlýðýn ve cemaat kýlýklý teröristlerin tuzaðýna itilmenin nedeni neydi diye geriye doðru baktýðýmýzda göreceðimiz ilk gerçek, dört kez darbe yapmýþ ve baþbakan asmýþ bir darbe geleneði ile darbeci kliðin TSK içindeki varlýðý olacaktýr.
Özden Örnek’in darbe günlükleriyle baþlayan ve 27 Nisan e-muhtýrasýyla potansiyel darbe tehdidi yaratan kliðin ve kamusal alanda baþörtülü kovalayan zihniyetin bugün kenara çekilip tüm kusuru sivil siyasi alana yýkma çabasý kabul edilebilir deðildir.
Kendilerinin gördüðünü, iktidar partisinin görmediðini iddia ettikleri FETÖ tehdidini e-muhtýralar yayýnlayýp emri altýnda olduklarý Hükümeti tehdit ederek deðil durumun ciddiyeti gereðince anlatsalardý.
Hem sivillere parmak sallayan tutumu, hem darbeci-vesayetçi geçmiþi ve JÝTEM’ci sicili nedeniyle TSK içindeki zinde güçler olaðan þüpheli konumundaydý ve anlaþýlan o ki FETÖ’nün kurduðu kumpasýn altlýðýný bu oluþturmuþ.
Türkiye bir anlamda ETÖ ile FETÖ arasýna sýkýþtýrýlmýþ ve devlet, olaðan þüpheliden kurtulmak isterken sofistike bir kumpasa kapýlmýþ.
***
Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý çatý iddianamesinde FETÖ’nün baþlangýç tarihini 1966 olarak veriyor! Düþünün 50 yýldýr bir simülasyonun içindeyiz!
Tüm bu sürede aktif olan siyasilerin adýný anan Savcýlýk FETÖ elemanlarýnýn FBI ve CIA tarafýndan eðitildiðini de kayýtlara geçiriyor.
Ama asýl ilginç olan, FETÖ’nün askeri darbeler sonrasýnda serpilmesi. Ýddianameye göre FETÖ 12 Eylül 1980 sonrasýnda ciddi hiçbir araþtýrmaya ve soruþturmaya konu edilmemiþ! Sorularýn çalýnarak askeri okullara giriþin arttýðý yýllar. Amerika’nýn “bizim çocuklar yaptý” dediði askeri darbe sonrasý yani.
Yine iddianameye göre “cemaatin korkunç bir deve dönüþmesi ve terörizme giden aþamasý 28 Þubat 1997 post-modern darbe sonrasý”!
Refah Partisi’ni kapatan, yöneticilerine siyaset yasaðý getiren, Erdoðan’ý hapse atan 28 Þubat’ýn “laiklik” gerekçesiyle yapýldýðý gerçeðini ne yapalým þimdi?
Dindar muhafazakar Anadolu insanýnýn üzerinden buldozer gibi geçen, kýzlarýn baþörtüsü yasaklarýyla, Ýmam Hatiplilerin kat sayý eþitsizlikleriyle merkezden-devletten uzaklaþtýrýldýðý bu dönemde kimin önü açýldý dersiniz?
Taktiksel olarak takiyye yapan FETÖ’nün!
Çok aktörlü, çok faktörlü ve üç boyutlu bir simülasyonun içinde yaþamýþýz son 50 yýlý. Duvara toslayarak da olsa uyandýk artýk. Truman Show’daki gibi.
Toparlanacaðýz. Karþý karþýya olduðumuz tehlikenin farkýnda olan herkesin yapýcý olmasý beklenir. Kumpas maðdurlarýnýn devletten özür beklentisi haklýdýr. Lakin bunu hem þu zor günlerde þantaj malzemesine çevirmek hem yeni vesayet alanlarý üretmeyi denemek pek sorumluca olmasa gerektir.